Ali BULAÇ
Gannuşi’nin birbirlerinden ayırmaya çalıştığı etkinliklerin Türkiye’deki karşılığı fikri/kültürel, sosyal ve siyasi İslami hareketlerdir. Mısır İhvanı’nın ortaya çıkışıyla eşzamanlı olarak Türkiye’de de tekparti döneminin ağır baskıları altında İslam’la bağı sürdürmek üzere çeşitli faaliyetler başladı. Tarikatlar toplumu manevi ve ahlaki bakımdan güçlendirmeye çalışırlarken, mesela Süleyman Tuna Han, Kur’an öğrenimine ağırlık verdi. Üstad Said Nursi ise pozitivizmle gelen inkâr fırtınasına karşı yeni bir kelam anlayışıyla iman merkezli bir savunma hattı geliştirdi. Nur hareketinin 1960’a kadar büyük ölçüde fikri/kültürel bir yeniden kelami inşa olduğunu söylemek mümkün, sosyal ve ahlaki bir hamle olarak şekillenmesi Üstad’ın vefatından sonradır.
Türkiye’deki ilk politik hareketlenme DP’ye verilen destekte görülür. İslamcı siyaset ancak 1969’da Milli Nizam Partisi’nin kuruluşuyla kendi mecrasında bağımsız bir hareket olarak ortaya çıkacaktır. 1960 sonrasında başlayan tercüme faaliyetleri entelektüel-kültürel Müslümanlığın da gelişmesini sağladı. Kısaca üç ana mecra üç ayrı aktörler ve gruplar eliyle açıldı.
Dikkatle bakıldığında fikri/kültürel İslamcılığın kilometre taşları arasında Sebilürreşad/Sırat-ı Müstakim; Büyük Doğu, Diriliş, Mavera ve Düşünce Dergisi yer alır. Başka irili ufaklı kümelenmeler de yok değil. Sosyal Müslümanlığın iki ana mecrasından biri geleneksel örgütlenme faaliyetleriyle tarikatlar, diğeri 1960’lardan sonra sosyolojik varlığa dönüşen Nur cemaatleri ve diğerleridir. Siyasi mecranın başlangıç noktası MNP, devam eden halkaları MSP, RP, FP ve bugün hayli zayıf konumdaki SP’dir. AK Parti’yi saf İslamcı parti görmek yanlış; içlerinde İslamcılıktan vazgeçmiş Milli Görüşçüler, Türkçüler, sağ-muhafazakârlar, dinin muamelatını önemsemeyen dindarlar, milliyetçi çevreler yer alır. AK Parti hem Türkiye, hem İslam dünyası açısından farklı bir tecrübedir.
Müslüman Kardeşler’in Türkiye tecrübesinden farkları her üç İslami versiyonu bünyelerinde toplamış olmalarıdır. Hasan el Benna’dan bu yana İhvan, hem tebliğ, irşad ve davet görevini üstlenmiş, hem politik faaliyetlerde bulunmuştur. Mısır İhvanı’nın birer izdüşümü olarak ortaya çıkan diğer Müslüman ülke İhvan’ı da üç İslami versiyonu bünyelerinde toplayarak günümüze gelmişlerdir. Türkiye, Hind Yarımkıtası ve İran farklı tecrübelere sahiptir. Tabii ki İhvan’ın her üç versiyona sahip olması, başka İslami grup ve cemaatlerin ya da politik hareketlerin olmadığı anlamına gelmez. Cezayir ve Pakistan’da güçlü İslami fikri hareketlere rastlandığı gibi faaliyetlerinin tamamını irşad, tebliğ ve davete hasreden Hindistan merkezli Tebliğ cemaati veya Mısır Selefileri de var. İran’da “Mollalar siyasete ve devlet işlerine girmeli mi, girmemeli mi?” sorusu 1979’dan beri gündemdedir. Seyyid Kutup, Mevdudi, Erbakan Hoca ve İmam Humeyni’ye göre İslam politik olarak varolmadıkça maksatlarını gerçekleştiremez. Farklı kulvarlarda da olsalar Şeriatmedari ve Süruş mollaların devletten çekilmelerini savundular. Malik Binnebi’ye göre ise sorun siyasi değil, kültür ve medeniyet sorunudur.
Tunus’ta bugün olup biten şey, köklü İhvan çizgisinin yeni bir durum değerlendirmesi sonucunda ayrışmaya karar verilmesidir. Bundan böyle siyasi alanda faaliyet gösterecek gruplar ile toplumu irşad edecek, İslam’a davet edip ahlaki ve sosyal takviyeyi kendine iş edinen gruplar birbirinden ayrılacaktır. Ama bu ayrışma rekabete ve çatışmaya değil, işbölümüne dayanacak; her üç alandaki çalışmaların referansı yine İslamiyet teşkil edecektir.
Gannuşi’nin önerdiği bu model, esasında Türkiye İslami hareketlerinin geliştirdiği modeldir. Türkiye İslamcılığı, üç versiyonuyla fikri/kültürel; sosyal ve siyasi olarak varolmuştur. Bu model 2013’e kadar başarıyla yürüdü, ancak hasarı hayli yüksek bir yol kazasına uğradı. Nahda ve diğer İslami akımlar Türkiye tecrübesini iyi analiz etmelidirler.
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.08.2025
16.08.2025
7.08.2025
3.08.2025
25.07.2025
19.07.2025
23.06.2025
11.05.2025
21.04.2025
15.03.2025