Ali BULAÇ
Bilindiği üzere Medine’de üç Yahudi kabilesi bulunuyordu: Beni Kaynuka, Beni Nadir ve Beni Kurayze. Beni Nadir ve Beni Kaynuka, Medine’nin önemli Arap kabilesi olan Hazreçlilerle, Beni Kurayza ise yine önemli bir kabile olan Evslilerle ittifak içindeydi.
Adına “Buas Savaşları” denen çatışmalar başgösterdiğinde, ittifak anlaşması dolayısıyla her üç Yahudi kabilesi de müttefikleri dolayısıyla kendi aralarında savaşa tutuşurlardı. Galip gelen taraf diğer dindaşı kabileyi yurdundan çıkarmaya yeltenirdi. Oysa bu kendilerine yasaklanmıştı, bu konuda Allah’a da söz vermişlerdi. Savaş sonrasında esirlerin durumu gündeme geldiğinde ise garip bir biçimde, dindaşlarını kurtarmak için fidye verirlerdi. Burada tabiatıyla çelişki söz konusudur: Bir yandan kendi dindaşlarıyla savaşıyor, aleyhlerinde Arap kabileleriyle ittifaklar kuruyorlar, diğer yandan esir düştüklerinde onları kurtarmak için fidye ödüyorlardı. Araplar, bu çelişkiyi onlara sorduklarında verdikleri cevap şuydu: “Ne yapalım, kitabımız böyle emrediyor!” Oysa yapmaları gereken, aralarında birlik kurmaları, zorunlu olarak Arap kabileleriyle ittifak kurmuşlarsa bile, hiç değilse dindaşlarına karşı savaştan muaf olma şartını ittifak sözleşmelerine dercetmeleriydi. Bunu yapmadıkları gibi, tutarsızlıklarını kitaplarına refere ediyorlardı ki, bu da ayrıca suçtu.
14 asır önceki Yahudileri zikretmemizin sebebi, bugün benzer bir durumun Müslümanlar için de söz konusu olmasıdır. Kur’an-ı Kerim’de Yahudiler, İsrailoğulları, Hz. Musa ve Firavun’la ilgili 500’ün üstünde ayet var. Neredeyse hepsi, kıyamete kadar gelecek insan toplumlarına ve özellikle Müslümanlara ibretli mesajlar vermektedir. Çünkü İsrailoğulları bir topluluk tipolojisidir. Dinlerinin amir hükmünce Müslümanlar birlik ve beraberlik içinde olmak zorundadırlar. İslam Birliği (İttihad-ı Anasar-ı İslam) bir tercih değil, bir vecibedir. Şu veya bu gerekçe ile aralarındaki birliği parçalayıp biri diğerinin aleyhinde olmak üzere İslam düşmanlarıyla ittifaklar kurup, sonra “Müslümanlar bir ve beraberlik içinde olmalıdırlar” diyemezler, bu Hakikat karşısında ikiyüzlü tutum takınmak olur. Müslüman ülkeler ve toplumlar birbirlerinin aleyhinde düşmanla ittifak kuramayacakları gibi; mezhep mensupları, etnik grup, fırka ve cemaatler de birbirlerinin aleyhinde ittifaklar kuramazlar. Aksi halde tarihte Yahudilerin başına gelen Müslümanların da başına gelecektir.
Böyle yapanlara Kur’an-ı Kerim şunları söylüyor: “Sonra (yine) siz, birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor ve günah ve düşmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleşiyordunuz. Oysa onları çıkarmanız size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitab’ın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyâmet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır.” (2/Bakara, 85)
Kitap ve içinde yer alan hitaplar bölünme kabul etmez. Her bir hüküm diğerini tamamlar, hitaplar bir örgü gibi aynı varlık seviyesinde yer alır. Müslümanların onur ve bağımsızlıkları Kitab’ın tamamını kendileri için bir anlam ve yol haritası kabul etmeleriyle mümkündür. Aksi halde dünyada düşmanları karşısında küçük ve zelil duruma düşeceklerdir.
Müslümanların içinde bulunduğu utanç verici durumun sebebi Kitab’ın bir bölümünü alıp diğer bölümlerini dışarıda bırakmalarıdır. Modern zamanlarda Müslümanlar da Yahudiler gibi Kitab’ı parçalayıp dinin ibadetlerle ilgili hükümlerini alıp ahlak ve hukukla ilgili hükümlerini dışarıda bırakıyorlar. Kendi elleriyle İslamiyet’i referans olmaktan çıkarıyorlar.
Dinlerinin emirlerini ciddiye almayan, emrolundukları bazı hükümleri lafızlarını ölülerine ve namazda okudukları halde fiilen yürürlükten kaldıranlar, dünyanın geçici-basit metaı uğruna ahiretlerini feda eden kimselerdir (39/Zümer, 26). Dini parçalamak, birliği dağıtmak kuvvet ve mukavemet kaybına yol açtığından, düşman karşısında zillet içine düşmeye yol açar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2025
21.04.2025
15.03.2025
23.02.2025
3.02.2025
5.01.2025
29.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
28.10.2024