Amberin ZAMAN
Gezi Parkı protestoları yurt çapında sürerken Türkiye’de inandırıcı bir muhalefetin eksikliği yeniden gündeme oturdu. Sürekli zikzaklar çizerek net bir duruş sergilemeyen ana muhalefet partisi CHP eleştirilerin odağında. Protestoların ilk başladığı günlerde Ankara Kuğulu Park’a girip konuşma yapmaya çalışan bir grup CHP milletvekili yuhalanıp göstericiler tarafından uzaklaştırılmıştı. CHP’deki ulusalcıların Gezi Parkı’nda alıcıları yok. Sezgin Tanrıkulu, Melda Onur, Şafak Pavey, Aykan Erdemir, Veli Ağababa gibi partinin “yenilikçi” kanadına Gezi komününün kucak açmış olmasının önem ve anlamı kavranacak mı? CHP’nin hem ulusalcıyım hem demokratım ya nasıl isterseniz öyle olurum şeklinde özetleyebileceğimiz sözde “denge” politikalarını çöpe atmalarına vesile olabilecek mi? Askerî vesayetin eritilmesiyle gençlerde otoriteye karşı yeşeren özgüvenin artık geriye döndürülemeyeceğinin farkında mı? Erdoğan üzerine kurduğu negatif söylem ile sınırlı ufuksuz siyaseti terk edebilecek mi Yeni anayasa yazmakla görevlendirilen Meclis Komisyonu’nda Kürt sorununun çözümüne ilişkin madde değişikliklerine MHP kadar direnen CHP“MESAJI” aldı mı? Taraf’a konuşan Kemal Kılıçdaroğlu’nun verdiği yanıtlar ilginçti.
Kemal Bey’le cumartesi günü Swissôtel’de yabancı muhabirlere verdiği basın toplantısından sonra buluşuyoruz. Bunca bağrış çağırış arasında sakin tavırları, nezaketi, çöl ortasında su gibi geldi. “Ne kadar şıksınız” deyince de hafif bir şok geçirdim. Meğerse siyasetçilerin bir kadına efendilik sınırları içerisinde kompliman yapabileceğini, bunun “ayıp” sayılmayacağını çoktan unutmuşum. Gezi Parkı’nda patlak veren toplumsal hareketin CHP’yi de hazırlıksız yakaladığını teslim eden Kılıçdaroğlu özeleştiriyle başladı sözlerine. “Eylemciler belki en fazla CHP’yi eleştiriyor” dedi. Ve sözlerini şöyle sürdürdü. “Bizim söylemlerimiz resmî ve devletçi söylemler olarak algılanıyor. Yenilikçi parti olarak görünmüyoruz. Farklı bir dile ihtiyaç var. Yeni nesil çok kıvrak, çok zeki. Düşüncelerin bir iki cümlede özetleyebiliyor. Muhalefetlerini şiddetle değil mizahla dillendiriyorlar. Diğer ülkelerdeki arkadaşlarıyla çok rahat iletişim kurabiliyorlar. Onlara yakın olamadık. Anlayamadık. Karşımızda demokrat anne babalar tarafından yetiştirilmiş bir nesil, ‘çocukerkil’ aileler var.”
İyi tamam, bütün partiler zaten “yeni gençleri” keşfetti. Ve üstlerinden bir türlü atamadıkları memur zihniyetiyle haklarında harıl harıl raporlar üretiyorlar. “Aman ne sıkıcı” derken kendi kendime Kılıçdaroğlu mütevazı de olsa bombayı patlatıyor. “İnternette soysal medya ortamında meclis kuracağız,” diyor. Nasıl yani? Gençlerin sosyal medya ortamında ilçe teşkilatı, belediye başkanı ve milletvekili adayları için kendi aralarında isimler önerip oylama yapacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu aday listeleri belirlenirken gençlerin seçtikleri kişilerinin mutlaka bir kısmının dâhil edileceği sözünü veriyor. Konuyu daha fazla açmasını rica ediyorum çünkü ilginç bir fikir. Ama “Ya gençlerin başına bir şey gelirse; biliyorsunuz Tayyip Erdoğan Twitter kullanıcılarını da tehdit ediyor”şeklinde kaygılarını dilendiren Kılıçdaroğlu daha fazla detaya girmek istemedi. Sezdiğim kadarıylaTwitter ve Facebook kullanıcıları arasından parlak görünen ve potansiyel CHP seçmenleri belirlenecek. Internet “Meclisi” onlara kurdurulacak.
Bu durumda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için sürpriz bir isim bekleyebilir miyiz? “Hayır, büyük sürpriz olmaz” diyerek artık adaylığına kesin gözüyle bakılan Mustafa Sarıgül’e işaret ediyor. Ama “Sarıgül adayımız olacak” dedirtmeyi başaramıyorum.
Meclis Anayasa Komisyonu’nda özellikle Kürt sorununa yönelik baş tıkaç görevini üstlenen CHP ulusalcılara teslim oldu diyorum. Kılıçdaroğlu’nun yanıtı şöyle: “Kürt sorununun çözümünde asıl samimi olmayan AKP. Seçimlere kadar oyalama taktikleriyle işi götürmek istiyor.” Bunu BDP’nin de bildiğini savunan Kılıçdaroğlu son zamanlarda CHP’nin Meclis’te verdiği bir dizi kanun teklifine hatırlatıyor: 1. seçim barajının yüzde ondan yüzde üçe indirilmesi. 2. Diyarbakır cezaevinin müzeye dönüştürülmesi. 3. Newroz’un resmî bayram ilan edilmesi. 4. Özel yetkili mahkemelerin lağvedilmesi. 5. Faili meçhul cinayetlerin araştırılması. 6. Uludere katliamını araştıran Meclis komisyonunun sıfırdan kurulması. 7 Cemevlerinin ibadethane statüsüne kavuşturulması...
“Tüm bu önerilerimiz AKP oylarıyla ret edildi ama medya bunları görmezden geliyor” diye yakınan Kılıçdaroğlu “ama bizde kendimizi yeterince anlatamadık, suç bizde” itirafında bulunuyor.
Olabilir ama ya anayasa? Anadilde eğitime karşı çıkan, vatandaşlık tanımında “Türk” ibaresinin muhafaza edilmesi için direten, Anayasa’nın ilk üç maddesi konusunda “kırmızı çizgilerimiz” diye tutturan CHP değil mi? Oysa Gezi Parkı’ndan çıkan en önemli mesajlardan biri gençlerin etnik milliyetçilik yerine evrensel değerleri benimsediği değil mi? “Evet” diyor Kılıçdaroğlu. Ve bu kez esas bombayı patlatıyor. “CHP’li üyelerin Anayasa Komisyonu’nda sunduğu görüşler partiyi bağlamıyor. Bu konuları hem Parti Meclisi’nde hem MKYK’da tartışacağız” diyerek olası bir yumuşamanın sinyalini veriyor. Ve ekliyor: “Eğitim sistemi dâhil yeni anayasaya ilişkin bütün fikirler tartışılır, rafine edilebilir ama laiklik konusunda asla taviz vermeyeceğiz çünkü AKP laikliği kaldırmak istiyor.” Gezi süreci parti içindeki ulusalcılara darbe vurdu, ellerini zayıflattı, parti içinde bu çok konuşuluyor, sizce de böyle mi, diye sorduğumda gülümsüyor. Ama yanıt vermiyor.
Cumhurbaşkanlığı konusundaki düşüncelerini soruyoruz. Kılıçdaroğlu Gül’ün adaylığını koyduğu takdirde kazanabileceğini söylüyor. Daha önce “neden olmasın” diyen Kılıçdaroğlu Köşk’e tekrar aday olması hâlinde Gül’e destek verecek mi? Gezi sürecinde Gül zemin kazandı mı? Bu sorularımızı yanıtsız bırakıyor. Anladığım kadarıyla iki liderin arasını bozmaya gayret ediyormuş havasını yaratmak istemiyor. “Gül’ü açıkça desteklese bu en çok Gül’e zarar verir” diye geçiriyorum aklımdan.
Sorulması gereken daha birçok konu var ama kapıda yabancı gazeteciler özel mülakat için sıra bekliyorlar. Son olarak Gezi olaylarını eşi Sevim Hanım nasıl değerlendiriyor diye soruyorum. “Kendisi fevkalade kaygılı. Başbakan’ın kutuplaştırıcı tahrik edici dili ve polis şiddeti karşısında dehşete düşmüş durumda. Gençler için çok kaygılanıyor. Şu anda Antalya’da torun bakmaya gitti,” diyor Kılıçdaroğlu. Peki, aileden Gezi Parkı direnişçileri arasında bulunanlar var mıydı? “Yoktu” diyor Kılıçdaroğlu. “Ama İstanbul’da yaşayan kızım Zeynep bazı yürüyüşlere katıldı” diyerek sözlerini noktalıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018