Amberin ZAMAN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Washington gezisi sürerken okyanus ötesinde Türkiye’yi yakından takip edenler açısından en çok merak edilen konuların başında Fethullah Gülen hareketi ve AK Parti iktidarı arasında gittikçe sertleşen kavga başı çekiyor. Önceki gece epey ilgi gören CHP’nin Washington temsilciliğinin açılışında rastladığımız Türkiye uzmanlarının sordukları ilk sorular aşağı yukarı şöyleydi: “Cemaat ve hükümet arasında neler oluyor? Kavga nereden çıktı? Kim kazanacak? Belediye ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini nasıl etkileyecek?”
Benzer sorular Amerikan’ın önde gelen Yahudi kuruluşlarıyla Washington elitlerinin yaşadığı Georgetown semtindeki meşhur Milano Kafe’de yemekte bir araya gelen Kılıçdaroğlu ve kurmaylarına da sorulmuş. Jinsa, American Jewish Committee, B’nai B’rith, Anti-Defamation League’in temsilcileri ve yılların Türkiye uzmanı (ve dostu) Alan Makovsky ile buluşmada yer alan eski Washington büyük elçisi, CHP milletvekili Faruk Loğoğlu ile dışişlerinden eski mevkidaşı CHP İstanbul milletvekili Osman Korutürk’e “Siz ne cevap verdiniz” diye sorduğumuzda herhangi bir cevap alamadık.
Sorunun muhatabının CHP olması anlamlı zira belediye seçimlerinde Gülen hareketi ile ittifak yapılması halinde belki de ilk kez AK Parti’nin yıllarca sarsılmaz görünen iktidarı nasıl bir darbe yer? Böylesi bir ittifak özellikle sembolik manada kritik önem atfeden İstanbul Büyük şehir Belediyesi’nin AK Parti’nin elinden almasına yeter mi?
Batılı diplomatların AK Parti’nin karşısındaki “en etkin güç” olarak tarif ettikleri Fethullah Gülen cemaatinin seçimlerde CHP’ye yönelik benimseyeceği tavır ve bir ittifak durumunda bunu tabanına nasıl izah edebileceği de büyük merak konusu. CHP için de aynı sorular sorulabilir. Seçimler yaklaştıkça tablo da netleşir
Ama en azından görünürde İsrail ile ilişkilerde Gülen cemaatiyle CHP’nin aynı dalga uzunluğunda olduklarını söyleyebiliriz. Her ikisi de Mavi Marmara olayında geminin hareket etmesine izin verilmeseydi facianın önlenebileceğini savunuyor. İsrail ile ilişkiler bu denli hasar görmezdi diyor. Ancak Mavi Marmara’da yaşamlarını yitiren 9 vatandaşımız için İsrail’in özür dilemesi ve ailelere tazminat ödemesi gerektiği konusunda da birleşiyor. Aynı mesajlar Kılıçdaroğlu tarafından Yahudi gruplarının temsilcilerine verilmiş. “Yani nabza göre şerbet vermedik” diyen Loğoğlu AK Parti’nin Gezi olaylarında karşısında tavan yapan İsrail ve Yahudi aleyhtarı söylemlerin Amerika’daki Musevi kuruluşlar arasındayarattığı malum rahatsızlığı aktardı.
Dünkü yazımız da ifade ettiğimiz gibi CHP’nin Yahudi lobisine uzattığı el AK Parti’nin İsrail’e yönelik katı tutumundan bezen Obama yönetimi tarafından olumlu karşılandı. Ancak CHP ile ilgili kök salan köhne, militarist, statükocu, gri, ataerkil ve iflah olmaz anti- Amerikan ve Akitçileri kıskandıracak derecede her taşın altına Yahudi lobisini gören imajını silmeye yetecek mi?
37 yıl aradan sonra bir CHP liderinin Washington’a ayak basması iyi bir başlangıç elbette. CHP’nin ofis açması da. (BDP bu işi ta 2010 da yaptı ve ABD çapında Kürtleri başarıyla örgütlemeye başladı. Washington’a iki kez gelen BDP eş-başkanı Selahattin Demirtaş’ın ABD yetkilileri ve düşünce kuruluşu üzerinde bıraktığı etkiye bizzat geçtiğimiz ay BDP’nin burada ilk kez düzenlediği Kürt konferansı esnasında şahit oldum).
Dün Beyaz Saray’da Başkan Obama’nın Avrupa işlerinden sorumlu baş danışmanlarından Karen Donfried ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu’nun ABD’nin derin rahatsızlık duyduğu AK Parti’nin Çin’den füze alma planlarına karşı olduğunu belirtmesi TSK’daki “Avrasyacılar” ile paralel dünya görüşüne sahip CHP’deki ulusalcı kanattan ayrışmanın net ifadesidir diyebiliriz. Kılıçdaroğlu’nun dün Demokratlara yakınlığıyla bilinen ve Kemal Derviş’in yönetimde yer aldığı Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşmasında da “yeni CHP” vurgusu yoğunluktaydı. Ancak özellikle Kürt sorununun çözümüyle ilgili kullanılan yuvarlak ifadeler yeterince tatmin edici değildi. “Bir insanın tek gerçek dostu köpeğidir” denen Washington’da klasikleşen “ben seni neden ciddiye alayım ki” sorusuna cevap vermek için Kemal bey’in önünde iki gün daha var. Ancak kendi ülkesinde ciddiye alınmayan bir liderin herhangi başka bir yerde ciddiye alınması söz konusu değil. Kemal bey CHP’nin oylarını zıplatmadı ama yine de artırdı. Bakalım belediye seçimlerinde aynı performansı sürdürebilecek mi? Sonuçta geçen üç buçuk yılda Kılıçdaroğlu dümeninin başına geçtiği o yaşlı paslı sürekli su alan geminin rotasını tam olarak değiştiremediyse de burnunu en azından çevirdi. Okyanus ötesine yapılan bu yolculukta CHP’deki Kılıçdaroğlu liderliğindeki değişimin en somut ifadelerinden biri.
Not: Bu arada Loğoğlu ve Korütürk dışında milletvekillerine basına görüşmeler konusunda bilgi verme yasağı konması işlerimizi epey zorlaştırdı. Tek umudumuz Kamer Genç. :))
Dünyanın en etkin düşünce kuruluşu
1916 kurulan Brookings Enstitüsü, dünyanın en etkin düşünce kuruluşu olarak biliniyor. Demokratlara daha yakın olmakla beraber Cumhuriyetçiler tarafından da son derece ciddiye aldığı Brookings, Microsoft’un sahibi Bill Gates gibi ABD’li liberal bakış açılı zenginler tarafından finanse ediliyor. Kuruluş ABD, İngiltere, Çin, Japonya ve Katar hükümetlerinden de destek alıyor. Ortadoğu politikasına özel önem atfeden Brookings’in başında Clinton döneminde diplomaside önemli görevler üstelenen ve Time dergisinin uzun yıllar Doğu Avrupa Büro Şefliği’ni yürüten Strobe Talbott var.
http://www.taraf.com.tr/amberin-zaman/makale-istanbul-icin-chp-ile-gulen.htm
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018