Amberin ZAMAN
Arzu Geybullayevason derece yetenekli ve bir o kadar da yürekli Azerbaycanlı bir gazeteci. Zor bir işe soyundu. Ülkesi Azerbaycan ve Ermenistan arasında Karabağ savaşından beri süren düşmanlığı en azından halk düzeyinde yumuşatmaya koyuldu. AGOS gazetesinde iki ülke arasında barışı destekleyen yazılar kaleme aldı. Aynı zamanda Azerbaycan’ı yıllarca yöneten Aliyev rejiminin yolsuzluklarını, hak ihlallerini de ifşa etmekten sakınmadı. Ve gerçekleri yazan bir çok Azerbaycanlı meslektaşı gibi vatan haini damgası yedi. Ve son olarak kendisini ülkücü olarak tarif eden bir genç tarafından ölümle tehdit edildi. Bir AGOS yazarı için bunun ne anlama geldiğini en iyi de AGOS çalışanları bilir. Bu genç kadına hepimiz sahip çıkmalıyız. Sesini duyurmalıyız.
***
Babanın Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığını yaptığı söyleniyor. Bu doğru mu?
Evet. Rahmetli babam Geybulla Ramazanoğlu hayatta iken Başbakan Erdoğan’ın eski Sovyet ülkelerinin ekonomik danışmanlığını yapmıştı. Ama bunu daha çok ek bir iş olarak görürdü. Kendisi Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde 2001’de öğretim görevlisi oldu. Ardından iktisat bölüm başkanı olmuştu.
Azerbaycan basını seni ilk ne zaman hedef aldı ve neden.
Bu hedef alma işi uzun zamandır devam ediyor. Arada bir hevese gelip benimle ilgili haberler çıkıyordu basında. Beni vatan hainliğiyle ile suçlayan, Facebook mesajları gelirdi. Ama çok fazla ilgilenmiyordum. Sadece mesajlar gelmeye başladığında,farklı düşünmem sanki suçmuş gibi, kendimi anlatmaya çalışıyordum. Sonra gördüm ki açıklamalar fayda etmiyor. Küfür eden küfür etmeye devam ediyor, korkutan korkutmaya. Ben de anlatmaktan vazgeçtim.
Neydi seninle dertleri?
Genellikle sinirlendikleri konu benim yabancı basınında muhalif yazılar yazmamdı. Konferanslarda Azerbaycan’ın demokrasiden ne kadar uzak olduğunu dile getirmem büyük bir suçtu bu insanlara göre. Özellikle de Karabağ varken, işgal edilmiş topraklar varken, Hocalı’mız varken, evinden olmuş yüzbinlerce vatandaşımız varken, ben nasıl olur da insan hakları suçlarından bahsedermişim. Ben nasıl bir hainim böyle diye yazılar yazılırdı. Bir keresinde kalabalık bir Azerbaycan grubu beni resmen sorguya çekti bir konferans sonrasında (Azerbaycan’da durumun kötü olduğunu bir salon dolusu insana nasıl anlatırım diye). Baktılar susmuyorum,başladılar benim Ermeniler ile olan ilişkilerim üzerinden saldırmaya. Ermenilere hangi cüretle Azerbaycan’da basın özgürlüğü olmadığını söylüyormuşum. Bu saldırılar Ermenistan- Azerbaycan- ABD arasında yürütülen ortak bir projede yer alan kişiler tarafından yapılıyordu.
Kısacası Azerbaycan’da bazı çevrelerde çoktan hain ilan edilmiştim. Ermeniler ile çalışıyor olmam, Facebook’ta arkadaş listemde Ermeni isimlerin olması, ekmeklerine yağ sürdü. İşte böyle başladı olaylar. AGOSgazetesinde işe başladığımda saldırılar arttı. Sadece bir Ermeni gazetesi olması değil, muhalif yazılarımın AGOS’ta yayınlanması,aşırı agresif tavırlara sebep oldu. “Değerlerini satmış,hain” gibi yazmaya başladılar.
Azerbaycan’da, vatan haini, iftiracı olarak suçlanmak çok rastlanan bir şey. Hükümet yandaşı basın hep bu tarz suçlamalarda bulunur. Farklı düşünen insanlar her zaman hedeftir Azerbaycan’da. Yüze yakın siyasi tutuklu var bizde. Ülkenin en önde gelen araştırmacı gazetecisine (Hatice Ismailova’yı kastediyor) yurtdışı seyahat yasağı konulmuş, her an hapse atılma riski taşıyor. Durum böyle.
AGOS'ta yazman bu saldırıları daha da ağırlaştıracağını biliyordun. Bu riski göz alarak mı başladın?
Ben AGOS’ta yazmayı risk olarak düşünmemiştim. Güzel bir proje olur diye düşünmüştüm. Tam tersine, Azerbaycan ile Ermenistan arasında barışa katkım olsun diye başladım. Ne yazık ki böyle olmadı. “Ben nasıl olur da düşmanların gazetesinde rahatlıkla çalışabilirmişim” haberleri yazılmaya başladı. Bunu “para için, şöhret için, ülkemi satmak için ve Türkiye’de yazacak başka gazete bulamadığım için” yaptığımı düşünüp yazanlar oldu maalesef
“ÖLÜM TEHDİDİ ALDIM”
Tam olarak neler geldi başına?
Mart ayında modern.az sitesinden röportaj teklifi geldi. Yurtdışında yaşayan Azerbaycanlı gazetecileri ile röportaj serisine beni de eklemek istiyorlardı. Ben de kabul ettim. Sorularının gazetecilik faaliyetim ile ilgili olacağını söylemişlerdi ama soruların çoğu benim sadece AGOS’ta çalışmam ile ilgiliydi. Dürüst cevaplar verdim. Röportaj yayımlandı. Bir sürü hata vardı. Yanlışlıkları değiştirmemiz epey zaman aldı. Sonra baktım bir diğer milliyetçi internet sitesi röportajı kendisiyle yapılmış gibi sayfasına koymuş.
Ben de modern.az’a sinirli bir mesaj gönderdim. Özellikle gelen yorumlar ile ilgili. Çünkü çok ağır küfürler ediliyordu, ailem ve kocam da buna dahil ediliyordu ve kimse bunları kontrol edip silmiyordu. “Endişelenmem için hiçbir sebep olmadığı” ve “modern.az’ın ‘yorumlar’ kısmı için bir kontrol mekanizmalarının olmadığı” söylendi.Ne de olsa beni destekleyen yorumlar da varmış. Ben de üstünde durmadım. Ama beni üzen son bir kaç makale oldu ki işte ben o sırada sabrımı kaybettim.
“Ermeni qazetesinde çalışan Azerbaycanlı gazeteci hangi meşhurun kızı diye” bir makale yayımlandı. Babamın adı geçiyordu. Makaleyi yazan hanımın sözlerine göre “ben utanmadan yalan dolan makaleler yazıyorum.” “Parlak ülkemizi karalamaya çalışıyorum. Batı merkezleri tarafından beynim yıkanmış.” “Düşman devletine çalışmam, ülkeme ihanet hangi milliyetten olursam olayım cezasız kalmamalıymış.” Bu kez bana yağan tehditlerde “Ermeni lobisinin eli olduğunu” yazanlar oldu. “Maksatları Azerbaycan’ın imajını yıpratmakmış.”
Tam bir Bizans oyunu desene?
Evet. Mesela bir haberde Azerbaycan’da çalışan diğer gazetecilere sorulmuş “sizce bir Azerbaycanlının Ermeni gazetesinde çalışması ne kadar doğru?” diye. “Ermeniler ile çalışmak sapkınlık ve alçaklıktan başka bir şey değildir” şeklinde cevaplar verilmiş. Son olarak bu haberler daha da absürt bir hâl aldı. “Ermeni istihbaratı tarafından öldürülecekmişim ve bunun suçu Azerbaycan’a atılacakmış.” Benim üzerimden ikinci bir Hrant Dink olayı yaratılmaya çalışılıyormuş. Ben aslında Azerbaycan basını tarafından asla tehdit edilmemişim. “Ermeni iti”, “kan bozuk”, “ajan”, “senin gibiler cezasız kalmamalı” gibi sözler kınamadan öteye gitmiyormuş. Oysa ölüm tehdidi bile aldım. Hakan Altun adında bir ülkücü beni öldüreceğini söyledi.
Polisten koruma talebin veya Azerbaycan hükümeti nezdinde bir girişimin oldu mu?
Poliste koruma talebim olmadı. Azerbaycan hükümetine bir girişimim olmadı hayır. AncakAGOSHakan Altun ile ilgili suç duyurusunda bulundu.
AZERBAYCAN’DA MUHALİF BASIN HEDEFTE
Azerbaycan’da bir çok muhalif gazeteci hedef alınıyor. Bu konuda Türkiye'nin suskunluğu nasıl yorumlanmalı. Türkiye'de basının durumu daha farklı olsaydı Türkiye'nin sözünün bir ağırlığı olabilir miydi?
Türkiye’nin bu konudaki sükûneti ilginç tabi. Uzun zamandır da böyle. Dediğin gibi Türkiye’de basın özgürlüğü olsaydı belki böyle olmazdı. Ama liderler arasında belli ki karşılıklı kınamama anlaşması var. Şimdiye kadar Türkiye’nin iktidar partisi Azerbaycan’da yapılan onca insan hakları haksızlıklarına bir şey diyemedi. Ben sadece şunu anlamıyorum, ne zaman Karabağ kendi ülkemiz içince ayrımcılık yapmamızda konu oldu. Nasıl oluyor da Karabağ ve çevresinde işgal edilmiş topraklardan evlerinden atılan insanların insan hakları mesele edilirken suçsuz yere hapse atılmış insanlarımızdan hiç konuşulmuyor. Hepsi insan değil mi? Neden kimse rüşveti ülkemize sokan ve hayatımızın bir parçası yapan hükümetimizi sorgulamıyor? Neden hırsımızı farklı düşünen insanlarımızdan alıyoruz? Biz ne zaman kendi insanımızdan nefret etmeyi öğrendik? Ve bu ne zaman kahramanlık simgesine dönüştü? Ülkesini seven genç bir Azerbaycanlı olarak anlamakta zorlanıyorum.
Arzu Geybullayeva kimdir?
Bilkent Üniversitesi uluslararası ilişkiler mezunuyum. Bilkent’ten sonra eğitimime London School of Economics’de devam ettim. Orada global siyaset üzerine mastırımı yaptım. Çeşitli kurumlarda bir kaç sene çalıştım. Arada Bakü’ye dönüp orada çalıştım. İstanbul’a geri döndüm ve 2011’den beri “freelance” yazar, sosyal medya eğitmeni ve aynı zamanda halk diplomasisi olarak tabir ettiğimiz alanda işlerime devam ediyorum. Şu sıralar gazeteci/yazar kimliğim ağır basıyor. Asıl alanım Azerbaycan ve ülkenin iç ve dış politikası. Ülkemdeki insan hakları ve basın özgürlüğü ile ilgili sıkça haber hazırlıyorum. İtalya’da Osservatorio Balcani e Caucasoadında bir platform için yazıyorum. Ayrıca Azerbaycan hakkında haber yapan Meydan TV’nin İngilizce haber sayfasının editörüyüm. Yazar şapkamı çıkardığımda bir arkadaşımla beraber yürüttüğümüz sivil toplum örgütün projeleri ile ilgileniyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018