Amberin ZAMAN
IŞİD karşıtı “Küresel Koalisyon”da yer alıyoruz ama nedense haber medyamızda pek fazla itibar görmedi. Oysa haber manşetlikti. Suriye’de ateşkesin yürürlüğe girdiği cumayı cumartesiye bağlayan gece yüzlerce IŞİD militanı dokuz aydır YPG denetiminde bulunan Tel Abyadkentine saldırdı.
Kobane kuşatmasından beri IŞİD’in YPG’ye karşı düzenlediği en büyük saldırı olarak nitelendirilen operasyon cihatçılar için büyük hezimetle sonuçlandı. Anında ABD istihbarat ağına takılan IŞİD koalisyon uçakları tarafından tarumar edildi. ABD resmi kaynaklarına göre 100 civarında cihatçı öldürüldü. Diken’e konuşan kaynaklardan biri “Çok mutluyuz”dedi.
Türkiye medyasının konuya ilgisizliği şüphesiz YPG’nin IŞİD militanlarının bir kısmının Türkiye’den sızdıklarını öne sürmesinden kaynaklanıyor.
Nitekim Anadolu Ajansı, Suriye’de yerel kaynaklara dayandırdığı haberde örgütün Türkiye’den değil “Tel Abyad’ın güneyindeki Ayn İsa beldesinin karşısında IŞİD kontrolündeki Şeyh Hasan bölgesi”nden sızdığını öne sürdü.
Yalanlamanın ardından CNN Türk’ün güvenlik kaynaklarına dayandırdığı“son dakika” haberine göre Türk topçu birlikleri “Halep’in kuzeyinde belirlenen 10 hedefe dün 14.00-15.00 saatlerinde koalisyon unsurlarının bilgisi dahilinde Fırtına obüsleri ile 40 civarında atış yaptı. Etkili atışlarla aralarında karargah, silah mevzileri ve araç üstü roketatarların bulunduğu IŞİD hedefleri vuruldu.”
Operasyonun zamanlaması, amacın ‘IŞİD’i vurmak mı yoksa IŞİD’le işbirliği iddialarının önünü almak mı’ sorusunu akıllara getirdi.
YPG’nin öncülüğünü yaptığı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ikinci şıkkı işaretliyor. Diken’e bilgi veren SDG kaynakları IŞİD militanlarının bir kısmının Akçakale yakınlarından Türkiye sınırını geçerek YPG denetimindeki Sülük ve Nestel köylerine saldırdıklarını öne sürüyorlar.
Ve soruyorlar: “Öyle olmasaydı Nestel’e güneyden ulaşmak için içimizden 50 kilometre geçmeleri gerekirdi. Yol boyunca bunca kontrol noktamız var. Eğer Türkiye sınırından geçmedilerse haberimiz olmadan bunu nasıl başardılar?”
Ellerinde yaralı olarak ele geçirilen IŞİD militanların bulunduğunu ilave eden SDG kaynakları, çatışmaların Hamam Türkmen köyünde devam ettiğini, köyün sabaha kadar ‘çetelerden’ temizleneceğini söylüyorlar.
Ulaştığımız ABD’li kaynaklar ise ellerinde IŞİD’in Tel Abyad’a Türkiye’den sızdığına dair herhangi bilgi bulunmadığını belirtiyor.
ABD, YPG’nin bu yöndeki açıklamalarına kulak asmayacağa benziyor. Çünkü Ankara’yla yeni bir kriz istemiyor.
ABD’nin havadan sağladığı destekle YPG’nin geçen yaz Tel Abyad’ı IŞİD’den ele geçirmesi Ankara’da soğuk duş etkisi yaratmıştı çünkü bu sayede Cizire ve Kobane kantonları birbirine bağlanmıştı. Ankara’nın ABD’ye yönelik öfkesi ise iyice kabarmıştı.
Ancak Tel Abyad YPG açısından zor bir coğrafya zira aralarında Baas rejiminin Kürt çoğunluğu eritmek üzere yerleştirdiği çok sayıda Arap var ve birçoğu Kürtlere karşı husumet besliyor.
Evlerini gasp ettiklerini, Tel Abyad’da ‘etnik temizlik’ yaptıklarını iddia ediyor. Bu iddialar Amnesty International tarafından rapor edilmişti. YPG ise tüm bu iddiaları şiddetle reddederek, raporu kaleme alanları “Arap milliyetçisi” olmakla suçlamıştı.
ABD’nin Kürtlere yardımı Arapların nefretini daha da törpülüyor. Amerika ve Kürt karşıtlığı bazıları arasında IŞİD’e sempatiye dönüşüyor.
Ancak esas sorun Akçakale değil, halen IŞİD’in elinde bulunan 98 kilometrelik Cerabulus Marea hattı veya namı diğer ‘Menbic cebi’. Paris saldırganlarının Türkiye’ye bu bölgeden sızıp Fransa’ya geçtikleri biliniyor. İleride aynı güzergah üzerinden ABD’ye ulaşıp saldırmayacakları ne malum? Washington’da sürekli bu konuşuluyor.
Türkiye aylardır Araplar ve Türkmenlerden oluşacak bir güçle bu bölgeyi IŞİD’den arındıracağını söylüyor. Ama ortada güç olmadığı gibi Rusların müdahalesiyle bu plan çökmüş bulunuyor. IŞİD’i temizleyebilecek tek güç SDG. Kapasiteden öte siyasi dengeler açısından da böyle. Rusların ve ABD’nin aynı anda desteklediği tek grup SDG. Ama Türkiye, Kürtlerin Kobane’yle Afrin’i birleştirmelerini engellemek için SDG’nin Mare hattından uzak durmasını istiyor.
Topçu atışlarıyla ve muhaliflerin yardımıyla SDG’nin Afrin’den Menbic’e doğru ilerleyişini engellemeye çalışıyor. Türkiye’nin sert tepkileri karşısında ABD de frene basmış gözüküyor. SDG’nin, Rusların yardımıyla ilerleyebilecekken sırf ABD’yle ilişkileri bozmamak için Ehras köyüne yakın durdukları iddia ediliyor.
Son yazımızda belirttiğimiz gibi önümüzdeki günlerde ABD’den üst düzey bir heyet Menbiç’deki tıkanıklığı çözmek üzere Ankara’ya gidecek.
Peki çözülmezse ne olacak?
İbre muhtemelen yeniden Kürtlere işaret edecek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018