Amberin ZAMAN
Konu tekrar gündemde ve bu kez durum oldukça ciddi. 18 Ağustos’tan beri Suriye hava kuvvetlerine bağlı jetler Kürtlerin denetimindeki Haseke kentini bombalıyor. Rejimin bir kaç kez vurduğu Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı Halep’in Şeyh Maksud bölgesini saymazsak bu bir ilk. En az 27 sivil olmak üzere onlarca kişinin öldüğü gelen haberler arasında.
Rejimin hedefleri arasında Asayiş yani emniyet genel merkezi ve martta ilan edilen Kuzey Suriye Federasyonu’nun ofisi olduğu iddia ediliyor. Rejim ve Kürtler arasındaki çatışmalar devam ederken YPG kentin kontrolünü neredeyse tümüyle ele geçirdiğini ve yüzlerce rejim askerinin silahlarını bırakarak kendilerine teslim olduklarını duyurdu.
Rusya’nın arabuluculuğuyla gerçekleştiği iddia edilen ateşkes biz bu satırları yazarken halen yürürlükteydi. Ancak Suriye’deki iç savaş patlak verdiğinden bu yana Kürtler ve rejim arasındaki ‘soğuk barış’ çökmeye mahkum görünüyor.
Aslında Kamışlı ve Haseke gibi rejim ve Kürtlerin iç içe yaşadığı kentlerde epeydir sürtüşmeler yaşanıyordu. Ama bunlar yerel düzeyde, daha çok Kürtlerin zorunlu askerliği ret etmeleri, kontrol noktalarında karşılıklı diklenmeler vesaire şeklinde gelişiyordu.
Kürtlerin ve rejimin arasındaki de facto anlaşma her iki tarafın da işine geliyordu. Kürtler memur maaşı, sağlık ve diğer kamu hizmetleri gibi hükümetin sağladığı imkanlardan yararlanmaya devam ediyordu. Rejim açısından Kürtlerle sulh muhaliflerin üzerinde yoğunlaşmasına imkan sunuyordu. Aynı zamanda ‘Esed’i devirmeye uğraşan Ankara’yı‘cezalandırmaya’ da yarıyordu.
Ancak ABD’nin YPG’yle gittikçe derinleşen ittifakı dengeleri alt üst etti. Kürtler ‘fazla’ güçlenmeye başladı. ABD’nin hava desteğiyle her geçen gün Kuzey Suriye’de nüfuz ve toprak hakimiyetini artıran Kürtler rejimin yanı sıra muhalif Araplar ve Türkmenler arasında ciddi rahatsızlık yaratmaya başladı. Malum nedenlerden ötürü Türkiye’de de…
Ve doğal olarak rejimin Haseke’ye düzenlediği hava saldırıları Türkiye’nin Suriye politikasında köklü bir revizyona gideceğini ilan ettiği günlere denk düşmesi yoğun spekülasyonlara yol açtı. Şam ve Ankara geçmiş husumetlerini kenara itip Kürtler yüzünden anlaştılar mı sorusu gündeme oturdu. YPG’ye sorarsanız durum bu. Bu anlaşmanın için de İran’ın da olduğunu savunuyorlar.
Peki farz edelim ki doğru, oysa aksini savunmak için halen pek çok geçerli neden var, ABD bu durum karşısında ne yapar?
Rejimin amansız saldırılarında ölen on binlerce Suriyeli Arap için yapmadığını Kürtler için yapar mı? Kürtleri korumak için Suriye’de uçuşa yasak bölge ilan eder mi?
İlk günden beri Obama yönetimi Suriye’ye askeri anlamda bulaşmamak için maksimum gayret sarf etti. Ta ki ‘Cihatçı John’ lakaplı IŞİD teröristi kameralar karşısında ABD’li gazeteci James Foley’nin boynuna bıçak dayayarak ‘ey Obama’ diye Washington’a meydan okuyana denk. An itibarıyla 300 küsur ABD Özel Kuvvetleri’ne bağlı eleman Kürt denetimindeki bölgelerde bulunuyor.
Washington açısından en can alıcı soru “Rejim Kürtleri saldırmaya devam ederse ne yaparız?” değil. En can alıcı soru “Rejim veya IŞİD saldırırken askerlerimiz ölürse ne yaparız?” Soru daha da aciliyet kazandı zira rejim uçakları Haseke’yi vururken ABD’lilerin kullandığı bir binanın yakınına bir roket isabet etti.
Bunun üzerine ABD savaş uçakları Haseke üzerinde iki kez havalandı. Pentagon rejimi ABD’ye bağlı Özel Kuvvetlerin bulunduğu alanlardan uzak durmaları konusunda uyardı. “Güçlerimizi korumak için gerekirse tekrar uçak havalandırırız” diyen Pentagon sözcüsü Peter Cook gazetecilerin “Uçuşa yasak bölge mi kuruldu” sorusuna ise ısrarla “Hayır” dedi.
Ne var ki kazayla da olsa herhangi ABD’li asker saldırı sırasında hayatını kaybederse Washington’un tepkisiz kalması mümkün değil. İş hızla uçuşa yasak bölgenin kurulmasını kadar varabilir. Hele Kongre’deki şahinler bastırır ve Kürtlere sempatiyle yaklaşan Batı medyası konuyu canlı tutarsa. Nitekim 1991’de Kuzey Irak’ta da böyle olmamış mıydı? Saddam’ın vahşetinden kaçarak dağlara sığınan yüz binlerce Iraklı Kürdün dramı ekranlara sürekli yansıtılınca ABD uçuşa yasak bölge ilan etmek zorunda kalmıştı. Ama Obama ile Bush’un arasında olduğu gibi Suriye ve Irak’taki durum arasında dağlar kadar fark var. Obama yönetiminin Suriye’deki bataklığın içine daha fazla çekilmeden sahadaki askeri varlığını küçültmeyi ve geri kalan güçleri için alınacak ek güvenlik önlemleri tartıştığı iddiaları sızmaya başladı bile. Henüz fikir jimnastiği düzeyinde. Öncellikle Musul’un halledilmesi gerekiyor. Rakka’ya operasyon ise yakın gelecekte ufukta görünmüyor.
Yine de dediğim gibi rejimle Kürtler arasındaki çatışmaların yeniden alevlenmesi Suriye’deki mevcut tüm aktörler açısında hiç beklenmeyen sonuçlara yol açabilir. Bu kavgaya alkış tutanların durup düşünmelerinde fayda var. Neticede ABD çekip gider kabak yine hepimizin başına patlar.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018