Berrin Sönmez
Ucube sistemi değiştirmek için bir araya gelen partiler uzun uğraşlar sonrası Millet İttifakı'nı değiştirmeyi başardı. 2023 seçimleri için topluma umut veren yerel seçim başarısının mimarı Millet İttifakı'ydı oysa. Millet İttifakı'nın iki kurucu unsurundan birisi olan İYİ Partinin katılmadığı 5’li toplantı fotoğrafları düşündürücü. Çalışılmış gülümsemeler mi yoksa cidden içleri mi genişlemiş, bir ferahlamışlar mı merakıyla baktım. Evet, yerleri gibi içleri de genişlemiş, ferah feza gülümsüyorlar. Eğer o gece uyuyabilirsek 15 Mayıs sabahına dini diktatörlükte uyanacak olmamız kimsenin umurunda değil gibi. Bu toplantılar serisinin Saadet Partisi'nde yapılması da kimine göre tesadüf kimine göre tevafuk sayılsa gerek.
Öyle ya bir yıldır yazılan onca metinde bir kere bile İstanbul Sözleşmesi’ne yer verilmezken, toplumsal cinsiyet eşitliği ve eşit temsil ilkelerinin yanından bile geçilmezken hep 6 partinin tam mutabakatı arandığı gerekçesine sığınarak Saadet Partisi'ni işaret ediyorlardı. Cumhurbaşkanı adayına sıra gelince perşembe günkü toplantıdan basına aksedenlere göre Kemal Beyin “biz de 5 imzayla çıkarız” diyebilmesi ne denli ilkeli, ne denli sofranın genişletilmesi amacına uygun? Fakat bu sorunun cevabını merak eden pek yok.
Suçlu bulundu hemen. Meral hanım mı ertesi gün açıklama yaptığı için masadan ayrıldı yoksa beş imzayla yetinmek mi İYİ Partiye kapıyı göstermekti? Metne attığı imza kurumadan fikir değiştirmiş ve mutabakatı bozmuş olarak sunuldu Meral Hanım. Altı üstü bir metin diyen de yok. Altında imza var ama üstünde Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi yok demek gerekir. O isimsiz açıklamayla imzalama arasında geçenlere dair Meral Akşener açıklama yaptı. Masadaki diğer isimler de zamanla yaşananları kendi ağızlarından anlatırsa etraflıca fikir sahibi oluruz. Oluruz ama görünen o ki eğer bu durumu toparlamayı başaramazlarsa 15 Mayıs sabahında bu sorulanın cevapları, bugün yaşayanların hayatları bakımından anlamsız kalacak.
2’nci yüzyılda devlet mimarisini yeniden inşa etmek için çıkılan yolun bugün son yerel seçim başarısının ekmeğini yemeye indirgendiği görülüyor. Üstüne üstlük Kemal Beyin Halil İbrahim Sofrası benzetmesini hatırlayınca yeme hallerinden geçilmez oldu ortalık. Yapılan sanki Halil İbrahim’i atıp sofrayı tutmak. Değiştirilmek istenen ucube sistemle ihdas edilmiş makamları bölüşmek, onca metnin altındaki imzalara sahip çıkan bir tutumsa demek. Cumhurbaşkanı tamam gelelim cumhurbaşkanı yardımcılarına hali. Bölüşme havası sardı her yanı. “Oh bir eksildi payımız arttı” ferahlığı onlarda, topluma kalansa 15 Mayıs endişesi. Bir başarı ihtimali ancak böyle harcanabilirdi, tebrik etmek gerek.
Bu iktidar tekrar kazanırsa deprem sonrası, öğrenci yurtları bahanesiyle yüz yüze eğitime kapatılan üniversiteler sonbaharda açılır mı? Açılırsa bir anda karşımıza kız öğrenciler için bilinmedik bir zamana erteleme çıkar mı? Abartmıyorum bugünkü halimizle bu ihtimaller sadece bir adım uzağımızda. Sadece bir kararname imzasına bakar. Bu gerçekleri kadınlar görüyor ama politikacılara da göstermek gerekiyor. Bu nedenle 8 Martı (Çarşamba) gözlemenizi öneririm. 8 Mart haftası boyunca yapılan pek çok etkinlik var ülkenin her yerinde. Kapalı salon toplantıları, seminerler, webinarlar hep olurdu, yine olacak.
Bu yıl önemli farklılıklardan birisi pek çok kadının afet bölgesinde kadın dayanışmasına hazırlanması. Çadır kentlerde kadın örgütlerinin depremzede kadınlarla dayanışması engelleniyor ama kadınları durduramayacaklarını da göreceğiz. Çok önemsediğim bir başka fark da 17’nci Ankara feminist gece yürüyüşüyle ilgili. Yıllardır biri öğleden sonra birisi gece yapılan eylemler nihayet bu yıl bütünleşti. 8 Mart kadın dayanışması ve eşitlik mücadelesini büyütmek için varılan ortaklaşma sayesinde daha geniş kesimler bir arada olacak gece yürüyüşünde. Daracık adeta mendil kadar Sakarya Meydanı ama biz yine döne döne yürüyeceğiz. Şartlar ağırlaştıkça, kadınlara ve kadın haklarına saldırılar arttıkça, kadınların feminist gece yürüyüşüne ilgisi de artıyor. Bu yıl yasımız var coşku olmayacak kuşkusuz. Ama şu da unutulmasın isyanımız yasımızdan büyük. Sözümüze, sesimize kulak vermeyenlerin de engel olmaya kalkışanların da hesabı kolay görülmez. Eşitlik mücadelesinin haklılığı o kadar açık ki kazanacağımız besbelli. Ama bugün ama yarın.
Gelmekte olanın demokrasi mi dini diktatörlük mü olduğu, bu iki uçtan hangisinin gerçekleşeceği bugünlerde muhalif partilerin, politikacıların, liderlerin takınacağı tutuma bağlı. Tek adam rejimini yıkmak için bir başka tek adamın adı etrafında kıyamet koparmak ve koltuk paylaşmak yerine koltuktan feragat ederek onura talip olmayı düşünmeleri şart. Demokrasilerde en büyük partinin başkanı doğal aday olur diyenlerin tekrar düşünmesi gerek. Demokrasi değiliz birincisi bunu bir düşünsünler. İkinci olarak da otoriter sistemden çıkıp demokrasiye yol almak için şimdiye kadar bildiklerinin dışında yeni bir paradigma oluşturmaları gerektiğini tüm partiler akılda tutmalı. 14 Aralık'ta Saraçhane meydanında bir fırsat kaçırıldı. O gün anı yakalayamayan siyaset bugün de kaçırırsa işimiz gerçekten zor olacak. Bu nedenle kişisel hesapları bir yana bırakıp 15 Mayıs sabahı için herkes üzerine düşen fedakarlığı yerine getirmeli.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
27.09.2024
13.09.2024
5.07.2024
18.05.2024
3.05.2024
5.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
8.03.2024