Berrin Sönmez
Ömür boyu nafaka zulmünden söz edenler için yargı yolu açık olduğundan yoksulluk nafakasıyla ilgili bahanelerle Medeni Kanun'da değişiklik teklifi, hiç masum görünmüyor. Zor geçecek bu kasım ayı.
Büyük coşkuyla horon vuran Karadenizliye sormuşlar: Ya hu bu nasıl oyundur, hem hiç yerinde duramaz ama hep aynı yerde vurursun? Önümüz deniz ardımız dağdır, yerimiz dardır, der Karadenizli. Son yılların yasa yapım usulüne bakarsak kasım ayı da meclisin horon zamanı. Ve kritik aya giriyoruz. Önümüz bütçe ardımız meclisin şekillenme aşamasıydı. Şimdi zamanımız dar misali yaklaşımla bütçeden önce kanun maratonu bekleniyor. Adı böyle konmasa da kasım ayının, uykusuz günler ve gecelerde kanunları torbalara tıkıştırma zamanı olduğu malum.
Nergis Demirkaya’nın belirttiği 1142 muhalefet teklifi, komisyonlarda, gündeme alınmadan bekletilirken, iktidar vekillerince getirilmiş, getirilecek yasa tekliflerinin ışık hızıyla komisyonlardan çıkıp genel kurula düşeceği, tecrübeyle sabit. Böyle oluyor bizde yasama faaliyeti. Özellikle kadınlar ve kız çocuklarıyla ilgili düzenlemelerde, gece yarısı çalakalem yazılıp “beyefendinin bilgisi dahilinde” fısıltısı eşliğinde sunulan önergelerle son şeklini alması da adetten. Şimdi hükümetin yasa tasarısı sunma yetkisi yok ama bakanlıklar yasa teklifi hazırlıyor. İktidar partisi grup başkan vekilleri, bakanlıklardan gelecek taslakları, kendi yasa teklifleriymiş gibi komisyonlara sunacak milletvekillerine paylaştırma fonksiyonu da icra edecek belli ki. Nafaka konusu da bu kasım ayında parlamento gündemine bir çırpıda getirilmeye çalışılacak. Eğer kasımda bir torbaya sokulup yasalaşmazsa yerel seçim sonuçlanıncaya kadar, bu tehlikeyi savuşturmuş sayılabiliriz.
Cumhuriyetin 95’inci yılı, yeni hava limanı açılışıyla taçlandırılmak istenirken cumhuriyetin temel yapı taşlarından Medeni Kanun risk altında. Yıllardır gördüğümüz bu alelusul yasa yapım alışkanlığı, Medeni Kanun’la ilgili değişiklik beklentisinde de uygulanır mı? Medeni Kanun, tıpkı anayasa gibi toplumu şekillendiren ve aynı zamanda bireyi sımsıkı kuşatan temel yasalardandır. Çok taraflı ve derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmeden bazı maddelerinde bile olsa değişiklik yapılmasını akıl ve mantık kabul etmiyor. Etmiyor ama yukarıdaki soruma “yok canım olmaz öyle şey” cevabını verecek kimseyi de bulamıyorum ne yazık ki. Tersine yaşananlar yoksulluk nafakası ile ilgili değişiklik yapmak yönünde ciddi hazırlıkları işaret ediyor. Yoksulluk nafakası ile ilgili itirazlar ise temelsiz. İddia edildiği gibi nafaka mağduriyeti denen bir toplumsal sorunun varlığına dair iktidar, kesinlikle herhangi bir veri, bilgi, doküman sunmuş değil. Nafaka mağdurları şeklindeki bir ifade gerçek bir soruna tekabül ediyor mu yoksa yaratılmak istenen bir algıdan mı ibaret, sorusunu hükümetin bu ikircikli tutumu hatıra getiriyor.
İki bakanlık tarafından ortak düzenlenen çalıştay, nafaka karşıtlarının istediği gibi sonuçlanmadı. Fakat on yıllarda iktidarca nafaka karşıtlarına verilen açık destek, gözardı edilemez. İktidara yakın sivil toplum kuruluşlarından çalıştaya temsilci olarak katılan kadınlar da yoksulluk nafakası ile kadın yoksulluğu arasındaki ilişkiyi kurmuş, meslek edindirme, istihdam, ücretsiz kreş gibi düzenlemeler yapılmadan yoksulluk nafakasına süre sınırı getirilmesini yanlış bulmuşlardı. Ancak iktidar kanadında yer alan nafaka karşıtları, çalışmaya devam ederek kendilerine yakın ama yoksulluk nafakasında yeni düzenlemeye itiraz eden sivil örgütlere brifing mahiyetinde görüşmeler, mini çalıştaylar düzenliyor, düzenletiyorlar. İkna turları niteliğindeki bu girişimlerden sonra oluşturulacak raporların, bakanlıklara sunulup kamuoyu talebi gibi kullanılacağı açık. Toplantı salonuna baskın yaparak çoğulcu yapıya kavuşturduğumuz çalıştayda açıkça görüş belirtmekte zorlanan, “sunduğumuz raporda görüşlerimiz zaten yer alıyor” beyanıyla, asıl konuya değinmeden konuşma süresini tamamlayan nafaka karşıtları, aldıkları siyasi destekle ikna turlarında etkili olabilir. O nedenle yoksulluk nafakasıyla ilgili bilgileri tekrarda yarar var.
Medeni Kanun M.175 yoksulluk nafakası hakkında “süresiz” ibaresini kullanır. 1988 yılında “bir yıl” olarak belirlenen ibareyi değiştiren yasa koyucu rakam belirtmek yerine süresiz ifadesini uygun görmüş yoksulluk nafakası için. Cinsiyete özgü bir ifade yer almaz maddede. Boşanma halinde yoksulluğa düşecek olan tarafa verileceğini hükme bağlamıştır. Buradaki süresiz ibaresinin, adaletli kararı mümkün kılacak takdir hakkını, rakamlarla sınırlamaktan kaçınıldığı belirtilir, maddenin gerekçesinde. Ayrıca takip eden M.176 ile de nafakasının sonlandırılacağı haller sayılmıştır. Hem nafaka yükümlüsü hem nafaka alan taraf, gerek sonlandırma gerek arttırma için yargı yoluna başvurabilir.
Dolayısıyla yoksulluk nafakası düzenlemesinde bir adaletsizlik söz konusu değil. Yeni yasal düzenlemeye ihtiyaç yok. Ancak gerek nafakanın tahsiline ilişkin güçlükler gerekse varsa kötü amaçlı kullanımların tespiti için idari düzenlemeler belki gerekebilir. Mesela nafaka için de amme alacaklarının tahsil usulü uygulanıp, yükümlüden devlet eliyle tahsil edilen nafaka, alacaklıya da devlet tarafından ödenebilir. Yani yoksulluk nafakasıyla ilgili bir sorun varsa o da çoğunlukla tahsil edilemeyişi ve bu tahsilatın gerçekleştirilmesi için harcanan emek, zaman ve maliyetin yüksekliğidir. Bu ek maliyet düşürülmelidir.
Ömür boyu nafaka zulmünden söz edenler için yargı yolu açık olduğundan yoksulluk nafakasıyla ilgili bahanelerle Medeni Kanun’da değişiklik teklifi, hiç masum görünmüyor. Zor geçecek bu kasım ayı.
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.10.2025
12.10.2025
4.10.2025
21.09.2025
23.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
10.08.2025
28.02.2025
31.01.2025