Cemil KOÇAK
6-7 Eylül’ü son yirmi yılda nasıl hatırladık acaba? Bugün artık neredeyse pek harcıâlem olan anma törenleri, hatırlamalar, aslında daha dün kadar yakın bir tarihte sakıncalı alana giriyordu.
akalım, 2015’de, 60. yıldönümünde, “yeni Türkiye”nin bakış açısından 6-7 Eylül nasıl hatırlanacak? Acaba hükûmet kanadından da anma törenlerine katılım olacak mı? Dahası, 6-7 Eylül ile ilgili bütün devlet evrakı, (emniyet ve MİT dahil), sıkıyönetim yazışmaları ve İçişleri Bakanlığı’nın belgeleri, meselâ kapsayıcı bir dosya halinde kamuoyuna sunulacak mı?
“Yeni Türkiye”yi eskisinden ayırt edecek olan şeyler işte bunlar olacak!
Şimdi birazcık geriye bakıyorum da, 6-7 Eylül’ü anmanın ne zorlu engellerden geçtiğini ben bile zar zor hatırlayabiliyorum. İnsan hafızası pek sınırlı. Toplumsal, siyasal hafıza da öyle. Belki pek çok genç çevresine baktığında bugün artık 6-7 Eylül’ün pek bilinir, hatırlanır, hatta daha ötesi kınanır bir tarih olduğunu düşünebilir. Oysa bütün bu gördüklerinin pek yeni şeyler olduğunu bilse, herhalde çok şaşar ve belki de “eski Türkiye” “yeni Türkiye” ayrımının farkına varmakta bu kadar da zorlanmazdı. Benimle bir küçük zaman yolculuğuna çıkmaya ne dersiniz?
“Güz Sancısı”
Yılmaz Karakoyunlu 6-7 Eylül’ü anlatan “Güz Sancısı” romanını 1992 yılında yayınladığından bu yana yaklaşık yirmi yıldan biraz daha uzun bir zaman geçti. Bundan sadece birkaç sene önce bu kez de İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki varlık vergisini konu alan “Salkım Hanımın Taneleri” romanını yayınlanmıştı. Türkiye’de azınlık karşıtı bu iki önemli tarihsel dönüm noktasını ard ardına roman şeklinde kaleme alarak, yazar edebiyat alanında sosyal tarihin aktarılabileceğini de göstermiş oldu. Elbette bir roman, o alanda yapılmış bir araştırmaya kıyasla kamuoyunu çok daha derinden etkileme imkânına sahiptir; yazar bunu başarmıştı. Unutulmasın ki, her iki roman da yıllar içinde yeni baskılar yaptı.
Ardından tarihle edebiyat arasında kurulan bu bağlantı, çok daha popüler bir alana, sinemaya yöneldi. Her iki roman da etkili ve güçlü sinema diliyle çok daha geniş yığınlarla buluştu. Herhalde Türkiye’de gayrı müslim azınlıkların dramı, ancak bu şekilde bu kadar geniş bir kitleye aktarılabilirdi. Edebiyat ve sinema, adeta kol kola bu ülkede bunu başardı işte.
Tomris Giritlioğlu, 1999 yılında “Salkım Hanımın Taneleri”ni sinema filmi olarak geniş kitlelerle buluşturmayı başardı. Hayli etkili sinema dili, “eski Türkiye”nin siyah beyaz fotoğrafı olarak hafızalarda yer etti bu sayede. Ardından 2009’da yine Giritlioğlu bu kez de “Güz Sancısı”nı filme çekti ve film geniş yankılarla gösterimde kaldı. Herhalde Beren Saat’in de katkısı önemliydi bunda.
Peki ya araştırmalar?
Gelelim araştırmalara… Uzun yıllar boyunca 6-7 Eylül suskunlukla karşılanmıştı. Belki de edebiyatın ve sinemanın gücüyle M. Hulusi Dosdoğru’nun “6-7 Eylül Olayları” kitabı 1993 yılında yayınlandı. Kitabın başında, ama kısa bir bölümde, yazar bu sırada nasıl gözetim altına alındığını ve yargılandığını anlattıktan sonra (ki kişisel gözlemlere yer verdiği için bir anlamda yazarın anılarını da oluşturmaktadır); kitabın çok büyük kısmı Yassıada’da Yüksek Adalet Divanı tutanaklarının aktarılmasına ayrılmıştı. Mehmet Arif Demirer de yine aynı yayınevinden 1995 senesinde yayınlanan “6 Eylül 1955: Yassıada 6-7 Eylül Davası” kitabında benzer bir yöntem izlemişti. Yazarın bütün iddiası, DP iktidarının olaylardan sorumlu olmadığını göstermek üzerine kurulmuştu. Belki bazı okuyucular, geçen yıl bu zamanda Demirer ile tartışmamızı yine Star gazetesinin bu sayfasından hatırlayacaklardır.
O zaman için iktidarın yargılandığı Yassıada mahkemesindeki tutanakları aksettirmek bile tek başına önemli bir bilgi kaynağı sayılabilirdi. Sayılabilirdi diyorum, çünkü aradan geçen bunca yıldan sonra Emine Gürsoy Naskali’nin editörlüğünde yayınlanan çok sayıda cilt içindeki “Yassıada Zabıtları”nın ikinci kısmı bu davanın bütün mahkeme safahatının tutanaklarını içermektedir. “6-7 Eylül Olayları Davası” adını taşıyan ve 2007 yılında yayınlanan bu tek cilt, iktidara yönelik iddiaları ve savunmaları bütünüyle ihtiva etmektedir.
TARİH VAKFI’NIN 50. YILDÖNÜMÜ SERGİSİ
BİR an için hatırlamaya çalışalım; 2005 yılının eylülünde Ergenekon’un saldırganlığı gündemdeydi. Bu sergi de saldırıya maruz kaldı. Saldırı, adeta 6-7 Eylül’ün bir benzeri, hatta devamıydı. Bütün mizansen bunun üzerine kurulmuştu zaten. Ben de bu saldırı sırasında sergide bulunuyordum-ilk elden gözleme fırsatı bulmuştum. Saldırı olacağı o kadar belliydi ki, sergiye ancak bir polis barikatının arasından girmek mümkündü. Güvenlik, serginin gerçekleşmesini sağlamak için elinden geleni yapıyordu. O zamanlar hayli ‘meşhur’ olan Ergenekon grubunun tanınmış simalarının da yer aldığı saldırı, her ne kadar fiziksel bir temas olmadan güvenlik güçlerince tecrit edildiyse de; saldırganlar yanlarında getirdikleri araç ve gereçlerle fotoğrafların bazılarına zarar verdikleri gibi, fotoğrafları ve duvarları da yumurta yağmuruna tutmuşlardı. Konferanslarda ve mahkeme salonlarında yumurta saldırılarının başlamasına kısa süre kalmıştı zaten. İçerideki bağırış çağırış da uzun sürmemişti. Bir anlamda ‘6-7 Eylül’de yaptık, yine yaparız, nitekim yapıyoruz işte’nin sembolik bir eylemiydi bu. Serginin İstiklâl caddesinde açılmış olması da buna karşı başkaca bir semboldü aslında.
Sergide sunulan fotoğraflar, Çoker’in emanet ettiği ve ilk kez gün yüzüne çıkan karelerdi. Bu karelerde saldırganların ve saldırıların artık inkâr edilemez yüzü ortaya çıkıyordu. Sergiye yönelik saldırıların nedeni de bu gerçekliğin inkâr edilemez ve üstü örtülemez şekilde ortaya çıkmış olmasıydı. Bu geçeklik ancak kaba kuvvetle ortadan kaldırılabilirdi, nitekim öyle yapılmaya çalışıldı. 6-7 Eylül’ün geniş bir organizasyon işi olduğu sadece fotoğraflara bakarak bile anlaşılıyordu çünkü. Saldırganların rahatlığı, yaptıklarıyla iftihar ettikleri, engelleneceklerine dair herhangi bir endişe taşımadıkları yüzlerinin ifadesinden rahatça okunuyordu. Bu bakımdan birkaç fotoğraf karesi, binlerce sayfa anlatımın önüne geçmişti.
RESMÎ TARİHE MEYDAN OKUYORUM!
Star gazetesinde yazdığım ve başkaca gazete ve dergilerde yayınlanmış pek çok yazımı ve söyleşimi yeni kitabımda bulabilirsiniz. Timaş yayınlarından geçtiğimiz hafta çıkan kitabım “Resmi Tarihe Meydan Okuyorum” başlığını taşıyor. Okuyucular, bu kitapta, akademik hayatta karşıma çıkarılan engelleri; şahsıma yönelik saldırıları ve yanıtlarımı bulabileceklerdir. Tâ Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze doğru bir seyahate çıkıyorum. Tek-parti döneminden Milli Şef İnönü’ye, darbelerden Ergenekon’a, ordu-siyaset ilişkisinden Cumhurbaşkanlığı seçimlerine, Atatürk’ten Tayyip Erdoğan’a kadar pek çok alanda bir Türkiye okuması imkânı sunmaya çalışıyorum. Daha keskin, daha vurucu, daha köşeli, daha kısa ve öz… Günümüzün politik iklimini anlamak ve analiz etmek için tarihin bize sunduğu ipuçlarını masaya yatırıyorum.
Tarih Vakfı’nın atılımı
Tarih Vakfı’nın yayını “Toplumsal Tarih” dergisinin eylül 2003 tarihli sayısında 6-7 Eylül’ün geniş ölçüde ilk kez yayınlanan özgün fotoğrafları ve buna eşlik eden yazılar önemli bir dönüm noktasıydı. 50. yıldönümünde ise aynı dergi özel bir dosya hazırlamış ve eylül 2005 tarihli sayısını geniş ölçüde buna ayırmıştı. Özellikle o sırada vakfın yönetiminde ve yayın kurulunda bulunmam dolayısıyla bu gelişmeleri yakından hatırlıyorum. Doktora tezini Almanya’da tamamlamış olan Dilek Güven’in kitabının Almancadan Türkçeye çevrilerek vakıf yayınları arasında yayınlanması için gayret göstermiştim ve nihayet 2005 yılında yazarın tezi “6-7 Eylül Olayları” başlığı altında yayınlandı. Güven’in bu kitabı o zamana kadar bu alanda yapılmış olan en geniş araştırmaydı. Tepkilerin yanı sıra büyük yankı yaptı. Yeni baskıları arka arkaya geldi. İletişim yayınları meselâ kitabın geçen ay altıncı baskısını yaptı.
Hemen hemen aynı anda yayınlanan emekli amiral rahmetli Fahri Çoker’in “6-7 Eylül Olayları-Fotoğraflar-Belgeler” kitabı da en az onun kadar etkileyici olmuştur. Çoker’in çok genç bir hukukçu olarak zamanında kurulan sıkıyönetim mahkemesinde görevli olmasından istifade eline geçmiş olan orijinal fotoğraflara, bu kitapta aynı zamanda çok sayıda resmî belge de eşlik ediyordu. Aslında Çoker, bu dosyaları çok daha uzun bir zaman önce vakfa bir gün yayınlanması amacıyla teslim ve emanet etmişti. Bundan haberim olduğundan bu belgelerin ve fotoğrafların da tam bu sırada yayınlanması için girişimde bulunmuş ve yayına katkım olmuştu. Bu kitabın da etkisi büyük oldu. Bugün artık harcıâlem hale gelmiş olan 6-7 Eylül akşamı olan bitenleri yansıtan pek çok fotoğraf bu kitaptan alınmıştır çünkü.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Sovyetler boğazlarda imtiyaz talep etmişti
9.02.2016 - Sovyetler Montrö Antlaşmasını değiştirmek istedi
3.02.2016 - Türk sovyet anlaşması 1945 yılında feshedilmişti
26.03.2016 - Sadece donanmayla mı? Çok zor...
19.03.2016 - Sıkıyönetim bildirilerini hatırlarken
13.03.2016 - Sosyalistlerin hatırlamak istemediği tarih
5.02.2016 - Başarısız bir ‘ihtilal’ daha var
28.02.2016 - Bitmeyen Halkevleri meselesi
20.02.2016 - İttihat ve Terakki Cemiyeti CHP’ye sesleniyor
13.02.2016 - CHP ‘propaganda bürosu’nun önemini keşfediyor!
7.02.2016
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
buse gündoğdu
Yorumunuzu Giriniz...