Dr.Sivilay GENÇ
Soru: Sevgili Sivilay Abla, herkesin dilinde yeni anayasa, sivil anayasa var. Cemil Çiçek bile anayasa yapmak için kolları sıvamış. Anayasa, depremi durdurabilir mi? Asker cenazelerini bitirebilir mi? Sonra anayasa yaptığımızda hayalkırıklığına uğramayalım. Acaba bir anayasadan çok şey mi bekliyoruz? (Rıdvan Özdemir)
Cevap: Sevgili Rıdvan, bir anayasa depremi durduramaz ama deprem olurken evleri tutabilir. Kurban Bayramı yaklaşıyor. Bahisler açıldı. Bu bayram trafik kazalarında yüz altmış kişi mi ölecek, yüz yetmiş kişi mi? tahminleri yapılıyor. Yeni bir anayasa kazaları kökünden kurutamaz ama yüz altmış sayısını on altıya düşürebilir. Terörü ‘küt’ diye bitiremez ama imkân yetersizliğinden ve zaaflardan kaynaklanan asker ölümlerini bitirebilir.
Hatta tüm bunlar için yeni bir anayasa yapmaya bile gerek yok, tek bir maddeyi kaldırmak yeterli:
Madde 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
“Şair burada ne demek istemiş” sorularına cevap bulmakta zorlandığımız bu cümle 1961 Anayasası’nda icat edilmiş. Türkiye Cumhuriyeti rejiminin DNA dizilimi olarak, hiçbir değişikliğe uğramadan, 1982 Anayasası’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri arasında yerini almış.
“Türkiye Cumhuriyeti rejimini tek cümlede ifade et” başlıklı, milyon dolar ödüllü bir yarışma düzenlesek bu kadar iyisini yazan kimse çıkmaz.
“Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü”nden şu kastediliyor: Yetmiş dört milyon insan, devlet binaları, masalar, sandalyeler, top, tüfek, kısacası devlet envanterine kayıtlı her türlü demirbaş, hazine arazileri bir bütündür. Yekpare bir kütledir. Bu kütlenin en bol sayıda yapıtaşı da insandır. O yapıtaşından dile kolay yetmiş dört milyon adet vardır. Bunlardan yirmi dördünün karakolda, yüz altmışının bayram trafiğinde hatta beş yüz tanesinin çürük binalarda ölmesi bütünlüğe zarar vermez.
Bunu bir testle kanıtlayalım. Bilgisayarınızda yetmiş dört milyon piksellik bir kutu yapın. Sonra bu kutudan yirmi dört ya da yüz altmış piksel silin. Beş yüz tane silin. Hadi on bin tane silin. Gözle görülür bir değişiklik olmadığını göreceksiniz.
İşte devlet ya da bu kudretin şahs-ı manevisi her kimse, üçün beşin kaybını dert etmez.
Dert etmediği için de yeterince tedbir almaz. Koşulları iyileştirmek için kesenin ağzını açmaz. Öncelik sıralamasını buna göre belirlemez.
Bir kadın naylon çorabında değil yetmiş dört milyon, milyarlarca ilmek var. O gözeneklerden biri kaçtığında çorap kullanılamaz hale geliyor. Bu nedenle çorabı ayağına geçirmiş kadın, çorabını dikkatlice kullanır. Göz kaçmaması için çaba harcar, kaçtığında da dünyası başına yıkılır.
Sonuç olarak; devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütününün gözden çıkarılabilir bir minik parçası olmayı değil, naylon çorapta bir ilmek olmayı tercih edebiliriz. Ya da kendimize naylon çorap anayasası yapabiliriz.
Hayvan hakkı
Soru: Sevgili Sivilay Abla, ben bir hayvanseverim. Bu konuda derinleşirken hayvan hakları kavramının bile yanlış olduğuna karar verdim. Çünkü biz ontolojik olarak hayvanlardan üstün değiliz ki onlara haklarını bahşedelim. Ne dersiniz? (Züleyha Kürüm)
Cevap: Sevgili Züleyha, insanlarla hayvanlar arasındaki ilişkiyi ontolojik kelimelerle açıklamakta ileri gidersek yoğurdu unut. Sağılamadığı için çatlayıp ölen ineğin akrabalarına organ bağışı belgesini toynak bastırarak onaylatamazsak deri ayakkabı da hayal.
Hayvanseverlerin derinleşmeye değil genişlemeye, çoğalmaya ihtiyacı var.
-
Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon
Anabilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil
Hastalıkları Mütehassısı
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2013
18.04.2013
11.04.2013
28.03.2013
21.03.2013
14.03.2013
7.03.2013
28.02.2013
21.02.2013
14.02.2013