Dr.Sivilay GENÇ
Soru: Sevgili Sivilay Abla; bilmem siz de fark ettiniz mi? Otomobilinin arka tamponuna “Kemal Atatürk” imzalı çıkartma yapıştıranların sayısı her geçen gün artıyor. Bu durum neye delalet eder? Hürmetlerimi sunarım. (Oğuzhan Kaplan)
Sevgili Oğuzhan; insanlar, otlar, böcekler, organizmalar, organizasyonlar, ideolojiler, kısacası her şey varlığını ortaya koymak ister. Biz buna Varoluşsal İhtiyaç diyoruz. Normal koşullarda varlık gösteremeyen insanlar, otomobillerin, kamyonların, dolmuşların arkasına yazdıkları yazılarla kendilerini ifade eder.
Örneğin “Şoför dediler vermediler” kamyon ve dolmuşlarda sıkça rastladığımız bir isyan cümlesidir. Mesleği beğenilmediği için sevdiği kızı alamayan, bu duruma itiraz edecek gücü de olmayan ezilmiş bir insanın kendini ortaya koyma biçimidir.
Mercedes arabaların tamponunda karşılaştığımız “Kıroyum ama para bende” deyişi, kılıksız olduğu için hor görülen bir adamın otomobilinden aldığı güçle kendisini ötekileştirenlere, ilgi göstermeyen kadınlara meydan okuyuşunun kristalize olmuş halidir.
Yine araba camlarında sıkça gördüğümüz hemşericilik vurgulu il plaka numaraları, yaşadığı şehre yabancı kalmış, ayak uyduramamış, dışlanmış kimselerin sahipsiz olmadıklarını cümle âleme duyurmak için seçtikleri yoldur.
“Kemal Atatürk” imzalı araba çıkartmaları; CHP’nin oy oranlarındaki düşme, Kemalizmin marjinal muhalif gazeteler ile asabı bozuk emekli amcalar, teyzeler tarafından temsil edilmesinin sonucu ortaya çıkan bir ihtiyaçtır.
Bir duygu, bir hâl ya da bir ideolojinin araba arkasına düşmesi, (daha kötüsü tuvalet duvar yazısı aşamasıdır) çok yakında ‘kült’ haline geleceğinin de bir işaretidir.
Kaderinde Brad Pitt varmış
TRT’de yayınlanan Elde Var Hayat dizisinde okul müdürü odasında geçen diyalogların hemen hemen hepsi “Vatan toprağı kutsaldır. Kaderine terk edilemez” posteri önünde yaşanıyor. Ogün Samast’ı Hrant Dink’i öldürdüğü gerekçesiyle yakalayan polisler ve jandarmalar aynı poster önünde elinde bayrak tutan zanlı ile “Helal sana koçum” hatıra fotoğrafı çektirdiklerini hepimiz çok iyi hatırlıyoruz.
Sevgili meslektaşım, Ramazan Rasim Bey’in alanına gireceğim ama bu ‘kader’ konusuna bir son vermek zorundayım.
Kader dinî bir terimdir. Bu nedenle din içinden açıklamaya mecburuz.
İmanın şart altıdır. Allah’a inanmak, meleklerine inanmak, kitaplarına inanmak, peygamberlerine inanmak, ahiret gününe inanmak ve sonuncu olarak da kadere inanmak.
Kader; zaman ve mekânla sınırlı olmayan Tanrı’nın, zaman ve mekân ile sınırlı insanların yaşayacakları olayları bilmesi demek, kısacası. Biz üçboyutlu bir dünyada yaşıyoruz. Kâğıda çizilmiş bir Cin Ali ise iki boyutta yaşıyor. Biz üçboyutlu dünyadan bakıp ikiboyutlu Cin Ali’nin başına ne gelebileceğini biliyoruz. Bunun gibi bir şey.
O halde dilimize yerleşmiş olan “Kaderine terk etmek” ya da tam tersi “Kaderine terk etmemek” altıncısı şarta uymuyor.
Bu durumda; Tosun Paşa filminde illaki bir yer kesilecekse hamam sahnesi kesilsin diyecek kadar hassas, Ramazan’da uzun uzun özel yayınlar yapacak kadar duyarlı karar verici bir aklın, konu vatan-millet olunca en temel kaideyle çelişmesi ya da reflekslerinin aynı hızda çalışmaması niye?
Daha da önemlisi kaderin hep olumsuz algılanması da neden? Misal; travestilerin, geneleve düşen kadınların kendilerine ‘Kader’ ismini seçmesi niçin?
Angelina Jolie’nin güzel olması onun kaderi. Sinema oyuncusu olması, Brad Pitt ile karşılaşması ve evlenmeleri yine kaderi. Her karış toprağından petrol fışkıran kutsal vatan toprağı Norveç’in bu kadar zengin olması Norveç’in makûs kaderi.
İmanları tazeleyelim lütfen.
-
Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon
Anabilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil
Hastalıkları Mütehassısı
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2013
18.04.2013
11.04.2013
28.03.2013
21.03.2013
14.03.2013
7.03.2013
28.02.2013
21.02.2013
14.02.2013