Ergun AŞÇI
Akçakoca tabiat harikası bir yer.
Akçakocalılarda bunun farkında.
Ancak bu tabiat harikası memleketlerine sahip çıkabilmeleri için önce birilerinin illaki zarar veriyor olmaları gerekiyor.
Verilen zarar gözle görülür hale geldikten sonra harekete geçiliyor.
Tahribat başlamadan kimse harekete geçmiyor.
Kendi kendilerini tahribat başlamaz diye inkâr ediyorlar sanırım.
500 kilometre ötedeki HES’lerin yapılmaması için internetten paylaşımlar yapıyorlar yapılan eylemlere destek çıkıyorlar.
Ama iş Akçakoca’ya gelince derin bir sessizliğe giriyorlar “hele bakalım, hele bakalım” tavrı her şeye hâkim oluyor.
Büyük bir mum gibi dibimize ışık vermekten aciz kalıyoruz.
Tahribata sebep olacakları tanıyor olmak ya da onlarla birlikte aynı siyasi potanın içerisinde yer almak bu durumun en büyük gerekçeleri.
Partimizin önde gelenleri bu işe taraftar onlarla ters düşemeyiz y a da bu konuda çıkış yaparsam ayıp olur hesabı yapılıyor.
Değerli Akçakocalılar bu ufak hesapları yaptığımız sürece şehrimizi bölgemizi ve güzelliklerimizi bir bir kaybedeceğiz..
Parti içi demokrasi, gerçek demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Yapacağınız çıkış ile demokrasiye katkıda bulunuyor olmak da güzel değil mi?
Hele yerel seçimler geçsin bu işe bakarız tavrı geçersizidir, çünkü arkasından başka seçimler gelecek aynı dayatmalara maruz kalacaksınız.
Benim tavrım çok net, Akçakoca’ya OSB yapılmasını istemiyorum.
Bir yatırım yapılacaksa bunun OTB(Organize Tarım Bölgesi) olmasını istiyorum.
Bunun tartışılmasını, kamuoyunun bilgilendirmesini istiyorum.
OSB’nin nasıl tahribatlar yapacağının da gözler önüne serilmesini istiyorum.
14 Aralık günü belediye nikâh salonunda Akçakoca kent Konseyi tarafından düzenlenen OSB ile ilgili bir panel var.
Panelin mimarı Akçakoca Kent Konseyi başkanı Adnan Yaman.
Önce bir yanlış anlamayı düzelteyim. Adnan Yaman ile tanışıklığım kent konseyi toplantıları dolayısıyladır. Kendisi ile kent konseyi toplantılarının dışında bir yerde karşılaşmadım. Daha öncesinden tanışıklığım bile yoktur.
Kendisi ile tartışmalarım ya da aleyhinde sayılabilecek yazılar yazmamın sebebi Akçakoca’ya yapmak istediklerini yanlış ve tahripkâr bulmam sebebiyledir.
Kendisinin etrafına anlattığı ya da lanse etmeğe çalıştığı gibi şahsi bir meselem olmamıştır.
Adnan Yaman’a en çok karşı çıktığım nokta Akçakoca Kent Konseyini olması gereken yapıdan çıkararak belediye başkanının çizdiği sınırlar içerisinde davranan rengi son derece belli bir noktaya taşımasıdır.
Ve de Akçakoca kent Konseyinin kurumsal kimliğini sonuna kadar kullanarak Akçakoca’da OSB kurulması için her şeyi çarpıtarak Akçakoca kamuoyunu ikna etmeye çalışmaktadır.
OSB’lerin kurulmasını sağlamak için kent konseyince demir-çelik sektörü içerisinde ne temiz ve düzenli olan boru fabrikalarını ziyaret ettirmekte bakın OSB’deki fabrikalar böyle olacaktır çarpıtmasını dayatmaktadır.
Bu kocaman bir yalandır.
OSB’ler çevreye zarar veren işsizleri en ucuza çalıştırmaya çalışan ve de arsa spekülasyonları ile birilerini zengin eden kuruluşlardır bir yanıyla da.
Ereğli OSB yıllardır hala dolmamışken Akçakoca ‘da OSB yapılmasının OSB’leri ihtiyaç olarak bakanlar tarafından da tartışılması gerekmez mi?
İşte Adnan Yaman misyonu bu tartışmayı bile engellemek ve OSB Akçakoca için vazgeçilmedir dayatmasını hayata geçirmektir.
Bu konuda elimden geldiğince gücümün yettiğince bildiklerimi anlatmak için sosyal medya üzerinden 14 Aralık’a ki panelde panelist olma istediğimi duyurdum.
Hatta Akçakoca Kent Konseyi yürütme kurulu üyelerinden sosyal medya üzerinden yardım istedim, ancak bir sonuç yok.
Değerli Akçakocalılar diyelim ki; durum Adnan Yaman’ın dediği gibi olsun, kendisine kişisel husumetim olmuş olsun, panelde böyle bir tavrım olduğu takdirde salondaki çoğu OSB yapılması için ikna edilen kişilerce gereken ders verilmez mi, elbette verilir değil mi?
Ancak mesele panelistler masasında OSB yapılmasın diyen birinin yer alacak olmasına olan tahammülsüzlüktür. OSB ‘ya karşı çıkan birinin panelist olarak masada yer almasından korkmaktır.
Akçakoca’da yapılacak OSB arkasından ikinci ve üçüncü OSB’lerin yapılacak olmasına sebep olacaktır. Bir kere başladı mı durmaz?
Sonrasında Çayağzı mevkiinde devasa bir liman gelecektir.
Torunlarımızın yıllar sonra “Akçakoca’da denize bile giriliyormuş” demesini istemiyorsak tahribat başlamadan harekete geçmek gerekiyor.
En azından niye bu konuyu tartışmıyoruz aleyhteki görüşleri de dinlemek dememiz gerekmez mi?
Mum dibine ışık vermeli artık, yoksa çok geç olacak.
Bir Akçakocalı olarak da bir iki kişinin yaptığı dayatmalara teslim olmak da gücüme gidiyor.
Biliyorum ki yalnız değilim?
Ama sesiniz duyulsun artık.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2022
13.04.2021
28.01.2021
24.01.2020
30.10.2019
10.10.2019
26.09.2019
23.08.2019
4.02.2019
28.09.2018