DÜNYANIN tepesinde yaşanan büyük kavgayı hepimiz film gibi izliyoruz. Ancak çok kişi olup biteni anlama konusunda sıkıntı çekmekte. Kolay değil. Gazeteler ve televizyonlar gerçeklere sağır! Üniversitelerin çoğu olanlardan habersiz.

İşinde gücünde olanlar bulduklarıyla yetinmek zorunda. Ama kavga, PARANIN kavgası...

Paraya geçmeden küçük bir örnek! Kavganın boyutunu anlamak için!

Suriye'de öldürülen Kosovalı DEAŞ komutanı Lavdrim Muhaceri... Lakabı KASAP'tı!

Kendisiyle birlikte çok sayıda insanı tutup DEAŞ'a götürdü. Peki öldürüldüğü söylenen Muhaceri kimdi? Bu sorunun cevabı pek çok şeyi açıklıyordu! Muhaceri KOSOVA'DAKİ NATO GÜCÜNDE GÖREV YAPAN BİR ASKERDİ!

Demek ki DEAŞ bölgedeki operasyonlara yön vermek için, PARA savaşlarının yönünü tayin etmek için ve en önemlisi sınırlar değişecekse masada karlı çıkmak için kurulmuştu...

Devam...

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD dünyanın geneline hakim oldu.

Kesin ve net! 50 yıl bu devam etti.

Sonrasında sıkıntılar baş gösterdi.

Amerika gücünü ve sistemini DOLAR ve ORDUSUYLA koruyordu.

Hedef ülkelerdeki iç karışıklıklar, darbeler, cuntalar, suikastlar istenen hedefe gitmekte sıkıntı yaşatmıyordu.

DOLAR petrol üreten ülkeler tarafından gönüllü olarak kabul edildiği için Washington egemenliğini sürdürüyordu. Çünkü herkes sudan sonra petrole ihtiyaç duyar! Ve bu su gibi de değil. Alıp satman için cebinde DOLAR taşıman gerekiyor.

Durum böyle olunca Amerika'nın bastığı paralar vazgeçilmez oluyor ve kağıtla dünyayı yönetiyorsun. Hikaye böyle başladı... Çok da iyi gitti... Ama sonra tek tek itirazlar yükseldi. Herkes özgürlüğünü almak ve öyle ilerlemek istiyordu. Mesela Ahmedinejat, Sultanahmet Camii'ne gelmiş "Türkiye ile ticaretimiz LİRA ile olsun!" demişti.

Sonra Erdoğan pek çok lidere bu teklifi götürdü. Çok kişi kabul etti... Bu söylenildiği kadar basit değildi! Ticaret, ilgili ülkelerin paralarıyla yapılmaya başlandığı an DOLAR sarsılır, yara alırdı. ABD'ye savaş açmanın yumuşak metodu milli para ile ticaret yapmaktı!

Derken KATAR dünyanın merkezine oturdu. Bir anda! Küçücük ülke ne yapmıştı da hedef oluvermişti.

Zengindi! Petrol ve gaz fışkırıyordu tamam! Ama ABD'nin rakibi olacak bir ülke değildi... ABD'yi Katar şeyhini tutuklamak isteyecek kadar ileri götüren neydi? Neden böyle saldırıyorlardı? Evet; para için...

Katar küçük ama etkili bir ülkeydi.

Zenginliğini dağıtıyor, bir satranç oynuyordu! Son oyun ise en büyük hamlesiydi. Katar ABD'in dünya üzerindeki en büyük rakibi olan ÇİN'e YUAN ile mal sattı. 86 milyar DOLARLIK bu tutarı YUAN ile ödedi... Bu alışverişin üzerine stratejik işbirliğini öngören anlaşmalara imza attı. IMF geçtiğimiz yıl YUAN'I REZERV PARA SEPETİNE KOYDU. Artık Çin, parasıyla da ortaya çıkmıştı... Kime karşı? ABD'ye!

Zaten savaş buydu! Biz anlamıyorduk.

Kemal Bey'in yaklaşık 20 gündür sıcağın altında yürümesi bu kavganın dışa vurumuydu! ADALET diye yürürken aslında dünya üzerindeki bir gücün istekleri doğrultusunda adım atılıyordu. Zaten siyaset de bu iki gücün gölgesi altında yapılırdı. CHP ve Kemal Bey bilerek ya da bilmeyerek ABD'ye yakın yürümeyi tercih etmişti. HDP de yanına gelecekti. Çok sürmez, onlar da katılırdı. BAŞKANLIK SİSTEMİNDE İKİ PARTİLİ YAPI ŞARTTI! AK Parti ile MHP bir tarafta, CHP ile HDP diğer tarafta!

Zaten taşlar, atılan her adım sonrası yerine oturmaktaydı...

Devam...

ABD'nin DOLAR üzerinden kurduğu oyun BRICS gibi oluşumlarla sarsıldı. ABD'nin ikinci enstrümanı silah ve askerdi! Ancak orduların hareket etmesi ve sonuç alması için de PARA şarttı. Para eskisi gibi akmıyordu. ABD Çin'in, Japonya'nın ve petro-dolarların gelişiyle kendisine ait olmayan paranın sunduğu refahı yaşıyordu. Ancak karşısında olanlar uyandılar... KATAR olayı bu nedenle patlak verdi. KATAR yani petrol merkezi olarak görülen KÖRFEZ'in yörüngeden çıkmaması gerekiyordu.

Çünkü ABD'nin nefes borusundaki oksijen, petrolün ve gazın DOLAR ile alınıp satılmasına bağlıydı. KATAR "Ben yokum!" diyerek meydan okudu! Bu büyük bir taştı.

Türkiye hemen destek vererek KATAR'ın başına gelmesi muhtemel belayı önledi...

YUAN ile sadece ticaret yapan Katar da değildi. Rusya da Çin ile ticaretinde YUAN'ı kullanıyordu.

Bir de Rusya ile Çin sürekli ALTIN depoluyordu. Çünkü ABD, SWIFT adı verilen sistemle bütün bankalarda "Kimin ne kadar parası var?", " Kim kime ne kadar yolladı?" gibi soruların cevabına saniyeler içinde ulaşıyor.

Sistemi bir de bu yolla kontrol ediyor.

Ancak bunu bilen ülkeler şimdilerde ALTIN kartını masaya sürdü. ALTIN swift sistemi ile kontrol edilemezdi.

Ayrıca DOLAR değer kaybettiğinde herkes yani petrol ve gaz almak için kasasında DOLAR tutanlar zarara uğruyordu. Çin burada başı çekiyordu.

DOLAR tuttuğu için parası durduğu yerde eriyordu. Bunu çözmek için ALTIN KARTINA sarıldılar. Hem ABD'nin kontrol edemediği hem de değerini düşüremediği bir yeni sistem geldi...

Bütün bu kavgalar yani PARA üzerinden süren kavga İPEK YOLU'nun tamamıyla hayata geçmesinden önce yaşanan son raunddu! Çin ve İngiltere üretim ile tüketimi deniz, kara, hava ve demiryolu ile birbirine bağladı. Bu ABD'nin egemenliğine bir saldırıydı. Bunu en iyi Trump'ı getiren güç olan PENTAGON biliyordu. Bu nedenle çeşitli yollarla saldırıyorlardı. İngiltere'deki patlamalar, Afganistan'daki şiddet, Paris'te yaşananlar ve Manisa'da kışlada görülen zehirlenme vakaları... Daha neler neler...

Hiçbir şey bu büyük savaşın dışında değildi. Kimse bunun dışında kalamazdı. Türkiye de Katar da kalamazdı! Kalamadı zaten! ABD, KATAR ve KUVEYT hariç KÖRFEZ'İ elde tutmaya devam ediyor.

Kavga MÜSLÜMANLAR'ı bile böldü...

Trump son Suudi Arabistan gezisinden 550 milyar dolar alıp gitti...

Hatırlayın! Birkaç ay öncesine kadar Suudlar'ın ismi İKİZ KULE saldırıları ile yan yana getiriliyordu. 750 milyar dolarlarına el konulacağı söylentisi vardı. Ama bu geziden sonra unutuldu.

Unutulan çok şey gibi. DEAŞ bu nedenle vardı işte! ABD ile anlaşmaya yanaşmadığın anda bu örgüt seni hedefe koyar, DEAŞ kılığındaki NATO ile savaştırırdı. Savaşabilecek gücün varsa tabii...

Katar'a uygulanan ambargo ile ABD "Ben düşündüğünüz kadar zayıf değilim. Hala patron benim!

Katar krizinde bunu herkes gördü" dedi. Arap ülkeleri de destek verdi.

ABD'ye karşı olan Suudi Veliaht Prens oda hapsine alındı. Katar'da darbe beklenirken Kral Selman gidecekti.

Son anda kurtuldu! Enerjinin, doların ve ticaretin olduğu her yerde mücadele sürecek. Türkiye gibi kilit bir ülke de YPG ile kulvara çekilmek isteniyor...

Türkiye yön değiştirdiği zaman belki inanmayacaksınız ama dünyanın seyri değişiyor. Coğrafyamızın bize verdiği de bu!

Bu nedenle biz oyun dışında kalamayız. Mümkün değil. Biz istemesek bile bizi çekip oyuna dahil ederler... Türkiye KATAR'ı koruyarak hem kendi geleceğini koruyor, hem de ABD'nin çizmek istediği yeni dünya düzenine itiraz ediyor. Çin de İngiltere de aynı şekilde...

DOLAR tahtta kalacaksa ABD var olacak. Aynı gücüyle aynı ihtişamıyla...

Kalmayacaksa çöküş yaşanacak. Aynı şiddette... Kavga bu! Bakalım kim kazanacak... Pentagon'un başını çektiği SİLAHI öne alan ekip mi yoksa PARANIN yönünü değiştirmeye kalkanlar mı!

Bunun cevabı 2017'de alınacak.

Çok fazla zaman kalmadı zaten!

İzleyelim görelim....