Ergün Diler
Rıza Sarraf davasına bakıyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun çıkışlarını izliyorum. Tepkileri ölçmeye çalışıyorum.
Gazetelere, televizyonlara dalıyorum!
Büyük gürültü koparan isimlere odaklanıyorum. Ama gelin görün ki hiçbiri işin özünü anlatmıyor. Tartışmalar da kenarda yapılıyor. Ankara da gereken cevabı gerektiği gibi veremiyor... Ortada ciddi bir tehdit var. Ciddi bir plan var. Ve herkesin bunu bilmesi, buna göre hareket etmesi gerekir... Yapılması gereken saldırının detaylarını paylaşıp TÜRK MİLLETİNİN FARKINDALIĞINI ARTIRMAKTIR!
Şimdilik böyle yapılmıyor.
Peki ne oluyor? Neler yaşıyoruz?
Uzaktan bakalım...
Pentagon, askeri anlamda rakipsizdir.
Sadece Amerikan topraklarında değil, dünyanın her noktasında etkilidir. Bu bir SIR da değil. Trump'ın kampanya sloganı 'Büyük Amerika', Pentagon'un bugünkü halidir. ABD, her ülkede güçlüdür ama Pentagon ondan daha güçlüdür. Bu da SIR değil... Güçlü olmaları her istediklerini yapacaklar demek de değildir! Böyle bir şey yok! Bunu son zamanlarda görmeye başladılar! Zaman zaman etkisiz kalan PENTAGON özellikle İPEK YOLU ile kenara itileceğini, etkisini ve gücünü yitireceğini anladı! İpek Yolu daha önce de yazdığım gibi LONDRA merkezli ABD'yi bitirme planıdır! Ve bu plan her şeye rağmen yürümektedir!
İPEK YOLU'nda stratejik olarak çok ama çok önemli ülkeler var. Türkiye bunların en başında yer alır. Türkiye, İPEK YOLU'nun kritik noktalarını kapsamakta ve ORTA KORİDORDA yer almaktadır!
Biz bilmesek de TÜRKİYE, İPEK YOLU'nun büyüklüğünü ve gücünü belirleyecektir... Eğer Türkiye planlanan şekilde İPEK YOLU'nda yer alırsa bu PENTAGON için felaket demektir...
Çok kişinin görmediği ve anlamadığı bu. Bunu anlamayınca DETAYLARDA KAYBOLMAK kaçınılmazdır...
Pentagon, açık bir şekilde olmasa da, "YPG'ye silah yağdırarak, senin yanı başında bir ordu kuruyorum" mesajıyla Türkiye'yi uyardı. Ve bizim hiç dikkat etmediğimiz bir uyarı daha yaptı! "İpek Yolu'nun ilk treninin 28 Kasım'da yola çıkmasına izin verme" dedi. Ancak bu uyarıya rağmen 28 KASIM'da BAKÜ- TİFLİS-KARS Demiryolu'nda ilk tren seferi yapıldı! Tren MERSİN'den yola çıktı.
Haber bile yapılmadı. Ama çok önemliydi.
İpek Yolu'nun en önemli kuşağının ilk treni yola çıkıyordu ve PENTAGON bunun ne demek olduğunu bizden daha iyi analiz ediyordu! Onlar için sorun büyüktü!
Karşılarında geri adım atmayan TÜRKİYE vardı... Ve aynı gün Rıza Sarraf davası görülmeye başlanıyordu. Tesadüf ya!
Onlar da boş durmuyorlar, Türkiye'yi YPG ile sınamak için ellerinden geleni yapıyorlardı... YPG'yi Ankara ciddiye almıyor. Ben de... Ama yine de gözlerimi kapatmıyorum. Pentagon YPG'yi bir ordu gibi kullanmak için, o kıvama getirmek için hem çok para hem zaman harcıyor.
Buradan bakınca savaş eksikliği büyük handikap. Ancak YPG'nin YÜZDE 20'si AMERİKALI... Savaş deneyimi olan askerler yani! Yine bizim için tehdit değiller. Ama oluşumları tam gaz gitmekte!
Bilmekte sıkıntı yok!
Bir de bu mücadele arazide olacağı için Amerikan askerleri de bu konuda deneyimli. YPG'de yer alan ve daha önce Türkiye sınırları içinde PKK olarak savaşan teröristlerin hepsi eğitimli asker haline getirildi. Bunlar, Türkiye sınırları içinde yapılacak saldırıların merkezinde yer alacaklar. Planları bu. Yapabilecekler mi? Sanmam! Ama planları bu şekilde!
Pentagon'un YPG'ye silah desteğini Başkan Trump'a rağmen açıklaması, hem Ankara'ya hem de Avrupa'ya net bir mesaj. "YPG'ye silah vereceğiz" açıklaması "Washington'da kararlar Savunma Bakanlığı binasında alınır" demektir. Bu net!
Trump'ın anlamadığı bir gerçek var.
O da YPG askerlerinin bir bölümü, özellikle komutanları, dünyanın en önemli kara harp okulunda eğitim gördü.
ORANGE'deki WEST POINT'te YPG'nin üst düzey bütün isimleri eğitimden geçirildi ve geçirilmekte...
"United States Military Academy" olarak bilinen merkezde, yabancı subaylarla birlikte YPG komutanları da eğitildi.
Bu kadar da değildi! 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ABD'ye getirilen 2 Türk askeri de West Point'teki YPG eğitiminde yer aldı. Çünkü Türk askerleri, YPG'nin Türkiye sınırları içindeki etkinliğini arttırmak için ABD'liler'in bilmediklerini aktarıyorlardı... Buradan kaçanlar bize karşı saldırı hazırlığı yapanlara ders veriyorlardı... İnanılır gibi değil ama durum bu!
PENTAGON bu eğitim tarihi için kararını 15 TEMMUZ'dan yaklaşık bir ay sonra verdi. Kendilerince bir B PLANI hazırlamak zorundaydılar. Öyle de yaptılar! Anlamadığımız şu! Pentagon, Türkiye'de darbe girişiminin merkezinde yer alırken, nedeni de çok açıktı.
Çünkü Türkiye, İpek Yolu'nun önemli taşlarından biri olmayı kabul etmişti.
Bu da darbe için yeterli bir seçenekti.
DARBELER HEDEF ÜLKENİN DIŞ POLİTİKASINI DEĞİŞTİRMEK İÇİN
YAPILIRDI! Yaşadığımız buydu... Türkiye devletiyle milletiyle DARBE GİRİŞİMİNİ bertaraf edince PENTAGON daha da saldırgan bir tutum içine girdi... Türkiye YOL için desteğini artırınca da çılgına döndüler.
Mesela Türkiye, bugün "İpek Yolu projesinden çıkıyoruz" açıklaması yapsa bütün sorunlar bir saat içinde biter gider! Döviz çakılır, Amerikalı yatırımcılar sıraya girer, ellerinin altındaki medya ile Türkiye ÖRNEK ülke oluverir! Türkiye'nin S400 füze sistemlerini alması, Amerika veya Pentagon için elbette hoş bir durum değil. İpek Yolu'ndan çıkmayı kabul eden bir Türkiye, Rusya ile daha da yakınlaşabilir. ABD bunu bile görmezden gelebilir. İnanın durum bu noktada! Tabii Türkiye bunu yapsa! Böyle ihtimal yok!
Bunu da en iyi ABD'liler biliyor...
Türkiye onurlu ortaklık istiyor. Buradan oraya giden bir düşmanlık yok. Ancak Pentagon, İPEK YOLU içinde yer alan ve kendi kararları ile yürüyen TÜRKİYE'nin baş edilemez olacağını öngörüyor. Bu nedenle DOSTLUK PENCERESİNDEN bakamıyorlar. Bakmayacaklar... İPEK YOLU hayata geçerken TÜRKİYE'ye böyle bir güç vermek istemiyorlar...
KONU bu! Bütün bunları yabancılar yazıyor, çiziyor biz görmüyoruz.
2013 yılında 'Bir Kuşak, Bir Yol' adıyla Çin lideri Şi Cinping tarafından sunulacak projeden birkaç ay önce Türkiye'deki ilk saldırı gerçekleşti. Gezi eylemlerinin merkezinde İpek Yolu vardı. Türkiye, YOL'u kabul etmişti. Ancak resmi açıklama yapılmamıştı. Bunu bilen ABD düğmeye bastı.
Dikkat ederseniz, 2013 yılından itibaren Türkiye, farklı noktalardan saldırı altında bulunuyor. Nedeni bizim hayatımızda olmayan İPEK YOLU! Hatırlayın o tarihten sonra yaşananları! Eğer Türkiye, o günlerde bir makas değişikliğini kabul edip İpek Yolu'nu rafa kaldırsaydı, son 4 yılda hiçbir saldırı yaşanmayacaktı. Şi Cinping'in İpek Yolu açıklaması ve Ankara'nın kabul etmesinden sonra Türkiye'de 2017 yılbaşı gecesine kadar 55 terör saldırısı yaşandı.
Bu saldırıların merkezinde Pentagon, CIA veya NATO gladyosu vardı. Yani emirler Washington'dan geliyordu.
BÜYÜK DENKLEM böyle kurulmuşken RIZA SARRAF ya da Kemal Kılıçdaroğlu bu işin neresinde? Hiçbir yerinde değiller.
Olay, isimleri fazlasıyla aşan bir boyutta!
New York'taki mahkemenin tiyatro olmasının nedeni TÜRKİYE'nin ABD'den uzaklaşması, kendi rotasını çizmesidir...
Pentagon'un içine sindiremediği de budur.
Ellerine geçirdikleri her malzeme ile geleceklerdir. Gelseler de sonuç almaları mümkün değildir! RIZA SARRAF da bu zincirin bir halkası. Amaç yolundan dönmeyen TÜRKİYE'ye ceza vermek.
Denklem böylesine netken hala anlamayanların olması nasıl açıklanır bilemem... Rıza Sarraf'ın telaffuz edeceği isimlerin hiçbirinin ABD için, önemi yok.
Onlar TÜRKİYE'nin üzerine çullanıp yolumuzdan döndürmek istiyorlar...
Olaylara böyle bakın... İsimler gözünüzün uzağı görmesini engeller. Takılmayın bunlara! Senaryo uzaklarda yazılmakta...
Kullandıkları herkesi atarlar! Bakın Rıza Sarraf duruşmaya ZİNCİRLE getirildi. Bu son uyarıydı! "Söylediklerimizi yap, yoksa zincirlerle ömür boyu yaşamak zorunda kalırsın" diyorlardı... Türkiye bizim! Kimseye bırakmadık... Bırakmayız...
Kimse de gelip alamaz..
NOT: Yaklaşık bir ay önce "DIŞİŞLERİ BAKANI Tillerson gidecek, yerine CIA Direktörü POMPEO gelecek" demiştim... New York Times dün yazdı....
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları

















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2018
31.10.2018
30.10.2018
25.10.2018
24.10.2018
23.10.2018
18.10.2018
12.10.2018
11.10.2018
10.10.2018