Erol KATIRCIOĞLU
Bundan tam altı yıl önce CHP üzerine yazdığım bir eleştiri yazısında, CHP’nin yaptığı yanlışları konu etmiş ve bunlardan birinin de Kılıçdaroğlu’na verilmeye çalışılan Gandi imajı olduğuna değinmiştim. Sonra da şöyle devam etmiştim:“Kılıçdaroğlu’nu bütün dünyada “pasif direnişin”sembolü olmuş bu büyük siyasetçiyle özdeştirmek başlangıçta çok da kötü bir fikir değildi. Toplumun savaştan, darbeden, gerilimden ve çatışmadan bıktığı bir dönemde, Tayyip Erdoğan’ın sert imajının yanında yumuşak bir Gandi’nin varlığının siyaseten riskli olsa da bir karşılığı olduğu da söylenebilirdi. Ama bu imajı kim yaratmak istemişse bunu Kılıçdaroğlu’na tam anlatamamış anlaşılan. Çünkü geçen seçim sürecinde ve hâlâ da Kemal Kılıçdaroğlu kendisini bir Gandi’den çok Tayyip Erdoğan’dan daha yüksek sesle kükremeye çalışan çakma bir kaplana dönüştürdü. Ondan daha sert, ondan daha yüksek ve ondan daha otoriter bir görüntü veriyor”.
Gerçekten de toplumumuzda kutuplaştırıcı ve çatışmacı bir siyasetin hüküm sürdüğü günlerde Gandi gibi “pasif direnişle” adını dünya siyasetine yazdırmış bir kişiye gönderme yaparak siyasette barışçı bir dil ve yaklaşım aramak çok çekici bir fikirdi. Fakat yukarıdaki alıntıda da sözünü ettiğim gibi maalesef Kemal Kılıçdaroğlu bu role uygun davranmamış ve Erdoğan’ın yarattığı sertlik ikliminden etkilenerek de sertleşmişti. Ama şimdi anlaşılıyor ki, onlar her kimlerse Kılıçdaroğlu’nun bu barışçı liderin imajına yeniden geri dönmesini sağlamaya çalışıyorlar.
İyi de yapıyorlar. Çünkü gerçekten de Gandi gibi bir barış adamına, öylesi bir akil adama ülkenin çok ihtiyacı olduğu kesin. Nitekim son günlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylem zemininde de böyle bir kaymanın olduğu çok açık. Provoke etmeye çalışanlarla ilgili ya da Bahçeli, Yıldırım ve hatta Erdoğan’ın eleştirileriyle ilgili söyledikleri de bunu doğruluyor. Son derece mülayim, son derece barışçı ve anlayışlı cümleler kuruyor. Partim için değil adalete ihtiyaçları olduğunu düşündüğüm kimseler için yürüyorum diyor. Bütün bunlar çok güzel.
Peki ama böyle bir tutum, böyle bir yaklaşım sonuç alıcı olabilir mi? Başka biçimde ifade edersem; bu ülkede en çok adaletsizliğe uğramış olanları, yani Kürtleri dışarıda bırakarak Gandi olmak mümkün mü? Bence bu mümkün değil. Ben, ülkede, yolunu şaşırmış İslamcı bir siyasal kadronun karşısında onlara meydan okuması gerekenin, onları demokrasi ve özgürlük eksenine davet edecek olanın “seküler kesim” olduğuna inananlardanım. Bir başka ifadeyle ben bu ülkede seküler kesimin kendi yanlışlarının da farkına vararak, yeni bir siyasi güç olabileceğine inanıyorum. Ama bunun olabilmesi için ülkedeki tüm mağdurların adalet ve demokrasi arayışlarına sahip çıkan bir yerden yeni bir siyaset tutumu ve söylemi gerekiyor. Bu başarılabilir mi? Bence tarih onların önlerine önemli bir fırsat koyuyor. Yapmaları gereken tek şey, çok da yabancı olmadıkları “Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir” sloganını “Cumhuriyet mağdurların kimsesidir” olarak yorumlayarak, başta Kürtler olmak üzere ülkedeki tüm mağdurların sorunlarına sahip çıkmak.
Gandi olmak kolay değil!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
9.12.2025
2.12.2025
26.11.2025
20.11.2025
11.11.2025
4.11.2025
28.10.2025