Erol KATIRCIOĞLU
Altıyüzyıllık bir Osmanlı geçmişi üzerine kurulmuş Türkiye denince, herkes kendine şöyle bir çeki düzen vermesi gerekiyor. Öyle ya altı yüzyıl, inanılmaz genişlikte topraklar, inanılmaz farklılıkta insanlar… Bütün bunları yönetmek hiçbir zaman kolay olmamıştı tabii ki. O nedenle de insan bu geçmişi, bu büyüklüğü ve bu farklılığı yönetenlere karşı saygı duymadan edemiyor.
Fakat o ne? Nasıl böyle bir yere geldik? Bunca zaman sonra ülkenin yönetimine gelmiş bulunan yönetici kadrolar nasıl bu kadar çapsız, bu kadar bilgisiz olabilirler? Şaşırmadan edemiyor insan. Yalnızca iktidar kadrolarından da söz etmiyorum. Muhalefet kadroları da öyle. Hangi konuyu alsak yapılan saçmalıklar karşısında şaşırmamak mümkün değil. TEOG sınavı, sınavın kaldırılış şekli, üniversite sınavı, yenisi; vize tartışması, tartışmanın yapılış şekli. Bütün bunlar bu denli bilgisizce, bu denli düşünülmeksizin ve bu denli nobranca nasıl yapılabiliyor?
Bunları sorunca kaçınılmaz olarak eskiden de böyle miydi diye düşünmeden yapamıyor insan. Evet eskiden de zaaflar hiç yok değildi. Bir süre için devlette görev yapmış bir insan olarak söylüyorum bunu. Kendi deneylerime baktığımda yine de eskiden bürokrasinin de siyasetin de bir raconu vardı bence. Şimdi nasıl oluyor bilmiyorum ama örneğin 49. Hükümette, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ile Başbakan Süleyman Demirel telefonla konuşmak istediklerinde özel kalemler aynı anda telefonu bağlarlardı. Ast-üst duygusu vermemek için. Hatırladığım kadarıyla Demirel istemişti bunu. Ne nezaket ama, değil mi?
Şimdi ise dayı dayı yürüyen birileri takılıyor gözüme televizyonlarda. Her an birini azarlamak üzere. Etrafta da bir sürü koruma, bir sürü araba, bir sürü motosiklet, ambulans vs. Bir keresinde rahmetli Erdal Bey’in koruması , bir komiser, benden Erdal Bey’e rica etmemi istemişti, arabaya bindiklerinde kemer takmamı istemesin diye… “Her seferinde kemer takmamı istiyor, fakat ben kemer takarsam onu nasıl koruyacağım” diye söylenmişti.
Peki bu erozyon nasıl oldu? Nasıl oldu da bu kaba saba, yol yordam bilmeyen insanlar buralara geldiler? Tekrar altını çizeyim buradan iktidardaki AKP kadrolarına söylemiyorum bu sözleri, muhalefet kadrolarına da söylüyorum. Tek tek düşüyorlar muhalefetteki “kifayetsiz muhterisler” (doğrusu bu Osmanlıca deyimi de çok seviyorum. Muhterislerden çok kifayetsiz olanları eleştiren) bugünlerde, belediye başkanı adayı olacaklarmış büyük şehirlere.
Topluma dışardan bakınca bu ülkenin yetişmiş insan gücüyle bu insan malzemesi arasında müthiş bir açıklık var. Nerede bu insanlar? Anlıyorum ki çoğu bence yanlış olan “Bir tek hayatım var onu da bu tuhaf ülkede neden geçireyim” diye düşünüp başka ülkelere yelken açmışlar ya da açıyorlar. Ya da benzer biçimde yukarıda altını çizmeye çalıştığım insanlarla neden uğraşayım diye düşünüyorlar.
Evet her ne kadar “İnsanın doğduğu yer değil doyduğu yerdir vatanı” diye bir deyim olsa da konu bu kadar basit değil. İnsanın doğduğu yerin önemiyle doyduğu yerin önemi farklı farklıdır ve bazen biri diğerine baskın gelir. Bunları biliyorum. Ama şu günlerde ülkenin bütün birikiminin, bütün itibarının yerle bir olmakta olduğu şu günlerde doğduğunuz yerin öneminin daha bir artması gerekmiyor mu?
Kısacası demek istediğim sizler sahaya inmeden, sizler özgürlük ve birlikte yaşam ilkelerini savunmadan doğduğunuz yere borcunuz ödeyemezsiniz. Ödemek zorunda mıyız diye söylenmeyin. Sahaya çıkın, özgürlük bayrağını alın, yaşamınızı onurlu bir yola yöneltin.
Sizlere ihtiyacımız var. Sizlerin de bize olduğu gibi…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025