Esat KORKMAZ

Arkamızdan ölüm mırıldanırken
2.02.2016
1843

 ARKAMIZDAN ÖLÜM MIRILDANIRKEN

YAŞAM ÖNÜMÜZDE KAHKAHA ATAR

Anılara çağrı çıkardı mı bir kere insan, geçmişe açılan kapısız kapıyı aralar: Kapıdan içeriye adımını atar atmaz, kendisine karşı savaş açar ve bellek yaralarını kanatır; unutulmuş anılar, bilinç dışına savrulur ve uğuldamaya başlar. Kulaklarını yardıma çağırmayı bilirsen, gerilimin boşalım sesini duyabilirsin.

Ruh, kendini yakarak bedeni kuruyorsa eğer, yaşam bir yangındır: Kovayı kapıp su taşıyanlardan olmayalım; yoksa yaşamı söndürmüş oluruz.

Yaşam, arkadan öne doğru koşar; dikkat kesilirsek eğer yaşamın arkamızdan bizi; -Haydi yürü, haydi yürü!, diye dürttüğünü algılarız: Önümüz henüz yaşanmamış boşluktur; dürtüldükçe boşluk çağırır bizi; yükseklik korkusu çekenler, yaşam dürtse de boşluğa adımını atamaz, şimdide çakılı kalır, ne gelecek olabilir ne de geçmiş; korkuyu yenenler ise yaşam dürttükçe geleceğe kanat açar: Arkamızdan ölüm mırıldanırken yaşam önümüzde kahkaha atar.

Ölüm başımızda nöbette: Çağrı bekliyor. Ölenlerimizi diriltemediğimiz, onlara söz vermediğimiz için, hiçbir ölen geriye gelmedi bugüne değin. Onun için yaşam büyülü değil; yaşam yalnızca yaşayanlardan oluşuyor; yaşam, yaşayanları ikna edemiyor.

Ölüm öyle mi ya! Yeter ki söz verelim: Konuşsun. Eşsiz bir iknacı olduğunu hemen anlayacağız ve yaşamımızı ölümümüze hazırlayacağız. Tersi durumda ölüm, parmağını yaşamımızın gözüne sokacak…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar