Fehim TAŞTEKİN
Rus muhalif Aleksey Navalnıy’ın seçimlere az bir zaman kala cezaevinde ölmesi, Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin’in işine yarayan bir durum mudur? Pek öyle gözükmüyor. Moskova ve St. Petersburg’daki taraftarlarının sunduğu destek fotoğrafı bir kenara Levada Merkezi’nin anketlerinde toplumsal karşılığı yüzde 1-2 aralığını tırmalıyordu. Yine de türbülansta kartopu etkisi yaratabilir korkusu ve sistemi dışarıdan müdahalelere kapatma refleksine bağlı olarak Navalnıy’ın siyaseten yok edilmesi merkezi bir karar olabilir. Fakat halihazırda Navalnıy’ın dış bağlantıları, çalışma tarzı ve tutarsızlıkları Putin’in “vatanseverlik savaşı veren lider” imgesi için muhteşem malzemeler sunuyordu. Rus toplumunun içinden geçtiği zihinsel dönüşüm, Putin’in muhaliflerini ‘hain’, ‘ajan’ ve ‘piyon’ gibi sıfatlarla kolayca sıfırlayabileceği bir hamuru içeriyor.
Navalnıy’ın deli cesareti şüphe götürmese de Putin’i korkutacak bir rakip olduğu iddiası Batı kampının üfleyip durduğu bir balondu. Rusya’nın sorunu, parlamento içi muhalefetin iktidara payanda haline gelmesi, parlamento dışı muhalefetin de toplumu ikna edecek liderlerden yoksun oluşu. Rusofobik cephe bu durumdan da Kremlin’in nefes aldırmayan politikalarını sorumlu tutageldi. Fakat liberal kanattan Boris Nemtsov ve Garri Gasporov dahil şimdiye kadar cinayet ya da sürgünle tasfiye edilen muhalif isimler alternatif olma iddiasının çok uzağındaydı. Komünist lider Gennadi Zyuganov gibi sistem içi muhalif figürler de dekor olmanın ötesine geçemedi.
***
Navalnıy’ın ölümü zamanlama açısından da Putin’in aleyhine. Ölüm sahnesinden önceki tabloda şunlar vardı:
Ukrayna’da savaşın Batılı finansörleri ümidini yitirmiş;
Gazze’deki savaşa paralel olarak ABD’nin dikkati Ukrayna’dan kaymış, Kiev’e 60 milyar dolarlık yardım paketi Amerikan Kongresi’ne takılmış;
Avrupa’da Ukrayna yükünden kurtulma eğilimi güçlenmiş;
Ukrayna’da askeri ve siyasi liderlik saç baş birbirine girmiş ve sonunda Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Genelkurmay Başkanı Valerii Zaluzhnyi’yi görevden almış ve son olarak Ukrayna ordusunun Avdiivka’dan çekilmesiyle cephede umutsuzluk katlanmıştı…
Putin, Amerikalı gazeteci Tucker Carlson’a verdiği ve X platformunda 205 milyon izleyiciyi bulan 2 saatlik röportajla epey puan toplamış, mesajlarından Batı ile işleri yoluna koymak istediği sonucu çıkarılmıştı.
Rusya ve Batı ile yeni bir başlangıç bekleyenlerin elinin güçlendiği bir dönemde Putin’e lanet korosu Navalnıy’ın ölümüyle birlikte sahneyi yeniden ele geçirdi. “Putin, Navalnıy’ı öldürdü” manşetlerinden geçilmiyor. ABD Başkanı Joe Biden hemen Kongre üzerinde baskı kurmak için Navalnıy’ın ölümünü kullanmaya başladı. Zelenski “Silah, daha fazla silah” diyerek Batılı destekçilerinin tepesinde boza pişiriyor.
***
Elbette zamanlamayı manidar kılacak bir şeyler her zaman bulunabilir. Batı-Rusya husumeti çok münbit. 2020’de Sibirya’daki Tomsk kentinde Noviçok ile zehirlendiği şüphesiyle Almanya’da tedavi altına alınan Navalnıy’ın sağlık sorunları, Aralık 2023’teki mahkumiyetten sonra kutup bölgesindeki hapishaneye 20 gün süren yorucu yolculuğu ve hücre koşulları onun ağır çekimde ölüme mahkum edildiği anlamına geliyordu. Kötü koşullara rağmen direnci ve muzipliğinden bir şey kaybetmese de herhangi bir zaman diliminde ölüm haberi şaşırtıcı olmazdı. 2019’da onu muayene eden doktorlardan biri Novaya Gazeta’ya şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Söyleyebileceğim ilk şey, prensip olarak vücudun buna dayanamayacağıdır; zehirlenmenin kendisi ve tedavisi sağlığa büyük ölçüde zarar verir. Sonraki; ceza hücresinde kalmak, hareketsiz kalmak anlamına gelir. Ayrıca genel yorgunluk ve sürekli stres ile ciddi travmatik durumlar nedeniyle dehidrasyon olasılığı var. Bütün bunlar alt ekstremite trombozunun gelişmesine yol açabilir. Kan pıhtıları atardamarı tıkar ve oldukça hızlı bir şekilde ölüm gerçekleşir. Bu versiyon muhtemel. Tromboembolizmden sonra ikinci şey kanamadır. Ama ciddi bir kanama, yırtılma, anevrizma, yani hazırlayıcı faktörler yoktu çünkü her şey normaldi. Üçüncü seçenek; kalp krizi. Tüm bu olaylardan önce sağlıklıydı ve kalp krizi gelişmesi için hiçbir ön koşul yoktu. Ancak Navalnıy'ın zehirlendiği X maddesinin nasıl etki ettiğini bilmiyoruz; arteriyel tromboza, yani kalp krizine yatkınlık yaratabilir. Bu aynı zamanda bir kan pıhtısıdır ancak kalple ilgili bir pıhtıdır. Dördüncü neden; felç. Ancak risk faktörleri daha da azdır çünkü felç hala yüksek tansiyon gerektirir. Bunun için herhangi bir ön koşul yoktu; tansiyonu normal, sağlıklı bir insandı. Felç için kalp krizinden daha az önkoşul vardı. Ve son şey; ventriküler taşikardi. Stres, yorgunluk veya kapalı bir odada oturmaktan dolayı ciddi bir sorun ortaya çıkabilir. Sağlıklı bir kalple bile ortaya çıkabilir ve ölümcül olabilir.”
Ölümcül koşullar öldürür. Bunun yanı sıra Rus istihbaratının 2020’de yarım bıraktığı işi tamamladığını düşünen cephenin elindeki senaryolar da dallanıp budaklanıyor. Batıda ana akım medyada “Rus istihbaratının işi” demeyen neredeyse yok. Rusya Noviçok suçlamasını asla kabul etmedi, bunu ispatlanabilir bulmadı, ölümle ilgili sorumluluğu da kesinlikle üzerine almayacak.
***
Navalnıy’ın yokluğunda da hakkındaki iki rakip anlatı birbiriyle çatışmaya devam edecek. Sistem dışı muhalefet alanının çoraklaştırıldığı sistemlerde Navalnıy gibi figürler cesaret gösterileriyle dışardan ‘yatırımcı’ bulabiliyor. Batılı medya ve siyaset erbabı ‘demokrasi kahramanı’, ‘Putin’in en güçlü muhalifi’ ve ‘özgürlük savaşçısı’ gibi ifadeler eşliğinde Navalnıy’ın yasını tutuyor. Söz gelimi Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola “Dünya, cesareti nesiller boyunca yankılanacak bir savaşçıyı kaybetti” diyor.
Rus medyası ve siyaseti ise onu “CIA’in maşası”, "MI6’in kuklası”, “Batı’nın Truva Atı” ve “Vatan haini” olarak görüyor. 2010’da Yale Greenberg World Fellowship adlı burslu programa katılmak, George Soros’un finanse ettiği Açık Toplum faaliyetlerinde yer almak ya da National Endowment for Democracy’nin desteğiyle Demokratik Alternatif Hareketi’ni kurmak Navalnıy’ı Rusların gözünde ajan yapıyor. Dolandırıcılık ve vergi kaçırmaktan 11 yıl hapis yattıktan sonra Avrupa’ya yerleşen Yukos’un eski patronu oligark Mihail Hodorkovski’nin müttefiki olması da üzerinin çizilmesinde bir diğer etken.
Navalnıy 2018’de oligark Oleg Deripaska’nın Donald Trump’ın kampanya şefi Paul Manafort ile üst düzey bir Kremlin yetkilisi arasındaki temaslara aracılık ettiği iddiasıyla Rusya’nın Biden aleyhine seçimlere müdahale ettiği hikâyesine destek sunmuştu. Bu da kanıtlanamayan hikayelerinden biriydi. Navalnıy zehirlendikten sonra ‘sicili bozuk’ Bellingcat, CNN ve Der Spiegel’in de yer aldığı tartışmalı ve bol kurgulu “Navalnıy” belgeseliyle bir silaha dönüştürüldü. Bu “Truva Atı” benzetmesi de bir itiraf olarak film ekibinden gelmişti. Gazeteci Lucy Komisar’ın aktarımına bakılırsa filmin yardımcı editörü Maya Daisy Hawke, “Navalnıy bir Truva Atı’ydı” ifadelerini kullandı. Navalnıy, Almanya’daki tedavinin ardından ülkesine hemen dönmeyerek, 2014’de Yves Rocher’in açtığı davada aldığı 3,5 yıllık cezayla ilgili şartlı tahliye koşullarını ihlal etmişti. Rusya’ya döndüğünde tutuklanacağını biliyordu. Savaşı içerde yürütmeye kararlıydı ve 2021’de Rus lideri ayağından vuracak Putin İçin Saray adlı belgeselle dönmüştü. Ağustos 2023'te ise ‘Yolsuzlukla Mücadele Vakfı’na kasıtla aşırılık yanlısı bir topluluk oluşturduğu ve Nazizmi diriltmeye çalıştığı suçlamasıyla mahkum edildi. Hapis cezası 19 yıla çıktı. İnfaz düzenlemesine göre bu ceza özel rejim kolonisinde çekilmeliydi. Aralık 2023'te Vladimir bölgesindeki IK-6'dan Yamal-Nenets Özerk Okrugu'ndaki Kharp köyünde bulunan IK No.3'e nakledilmişti. Rus istihbaratı da Navalnıy’ı Batılı istihbarat servisleriyle ilişkilendirecek bir görüntü kaydıyla karşı hamlesini yapmıştı. 2010 ya da 2012’de çekildiği belirtilen kayıtta Navalnıy'ın sağ kolu Vladimir Aşurkov, Rusya'da bir ‘renkli devrim’ gerçekleştirmek için MI6 yetkilisi James William Thomas Ford’dan yıllık 10-20 milyon dolar istiyordu. Rusya’da seçim kampanyası için toplanan paraları zimmetine geçirmekle suçlanan Aşurkov Londra’da sürgün yaşıyor. Şimdi Putin cephesi Navalnıy’ı bayraklaştıranlara, ABD Dışişleri’ne ait gizli belgeleri sızdırıp kirli işleri afişe etmenin bedeli olarak 175 yıl hapisle karşı karşıya kalan Julian Assange’a çektirilen eziyetleri hatırlatıyor. Yine Ruslar, Zelenski’nin Batılılara sattığı hikâyelere tezat işler çıkardığı için 2022’de Ukrayna’da tutuklanan ve 12 Ocak 2024’te cezaevinde ölen yapımcı Gonzalo Lira’nın akıbetine neden sessiz kalındığını soruyor. Haksız değiller. ABD ve Şili vatandaşı Lira’nın babası, oğlunun ölümünden Zelenski ve Biden’ı sorumlu tutmuştu.
***
Liberal-demokrat tayfa, Trump’ın “Önce Amerika” sloganını Avrupa demokrasileri için tehdit olarak görürken Navalnıy’ın “Rusya Ruslarındır” sözüne sarmalanmış ırkçılığını görmezden geliyor. Yıllarca liberalizm, özgürlük ve demokrasi adına Ukrayna’da Neonazilere yatırım yaptıkları gibi… Bu yüksek hoşgörü acaba “Rusya Ruslarındır” sözü çok milletli Rusya’yı parçalama potansiyeli taşıdığı için olabilir mi? Dikkatli gözlemcilerin işaret ettiği üzere, Navalnıy İngilizce konuşurken demokrat ve özgürlükçü; Rusça konuşurken gayet ırkçıydı. Doğrusu Navalnıy Batılı gazetecilerden ırkçı hezeyanlarıyla ilgili sorular geldiğinde de kendini düzeltme ihtiyacı duymadı. Batılıların düzeltme falan aradığı da yoktu. Rusya’da muhalefetin Navalnıy gibi bir figüre kalması bir trajediydi ama Batı’nın Putin’den kurtuluşu onda görmesi katmerli trajediydi. Navalnıy Kırım’ı da her zaman Rusya’nın parçası olarak gördü. Fakat Putin’le savaştığı sürece Batılılar bu kadar kusuru mazur görebilirdi! Navalnıy’ın bağnaz milliyetçiliği, dışarıdan destekli olması nedeniyle Rusya’nın klasik milliyetçi-ulusalcı tayfalarında da karşılıksızdı.
***
Navalnıy siyasi hayatının erken evrelerinde Rus Yürüyüşü’ne destek verdi; “Büyük Rusya” ve “Yasadışı Göçe Karşı Hareket” gibi gruplarla ittifak kurdu. Bunlar aşırı milliyetçi, aşırı sağcı ve göçmen karşıtı yapılardı. Video yayınlarında Rusya Federasyonu içinde yedi cumhuriyete dağılmış Kafkasyalıları “hamamböcekleri” olarak niteliyordu. Kafkasya’da 2008’de çıkan savaş sırasında Gürcülere “Kemirgenler" diyordu. Rusya’da yaşayan Gürcülerin sürülmelerini öneriyordu. Diş hekimi kılığında çektiği propaganda filminde göçmen işçileri ‘diş çürükleri’ olarak gösteriyordu. Moskova’ya çalışmak için gelmiş farklı etnik kökenlerden Rusya vatandaşlarını kovmaktan söz eden kampanyalara destek veriyordu. Liberal Yabloko Partisi'nde birlikte çalıştığı Azerbaycanlı bir kadına "kara kıçlı" lakabını takacak kadar pervasızdı. Ona göre Moskova’ya gelen Kafkasyalılar Lezginka dansı oynayıp, havaya ateş açan, insanları kaçırıp öldüren ve ceza almadan ‘offshore’ bölgelerine çekilen haydutlardı. Kaba ve maço diye yerilmesine rağmen en fazla kadınlar arasında popülarite kazanması da ayrı bir trajediydi. Sürekli ırkçı hakaretler savurup Neonazi kılıklılara destek verdiği için Yabloko’dan da kovuldu. Yine de Batılı demokratlar katıksız bir ırkçıdan “kurtarıcı demokrat” profili çıkarmayı başardı.
***
Lakin Batının tutarsızlığı Rusya’nın sicilini aklamıyor ya da Navalnıy’ın ölümünün “ağır çekimde bir cinayet tasarımı” olduğu tespitini geçersiz kılmıyor. Putin yıllardır öyle ya da böyle muhaliflerini tasfiye ediyor. Rusya’da “yabancı ajan” en hızlı yapışan etiket. Hele ki Rusya savaştayken muhalif olmak ağır bedel ödemeyi gerektiriyor.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025