Fehim TAŞTEKİN
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 12 yıl sonra Bağdat’ta giderken yaza doğru PKK’ye karşı büyütmek istediği savaşa Irak’ı ortak etmeyi hedefliyordu. Bağdat’ta heybesine bir şeyler koydu ama savaşa ortaklık bunlardan biri değil.
Irak hükümeti çatışmaya karşı ön alıcı bir duruş sergilerken PKK üyelerine siyasi mülteci statüsü vermekten bahsetti. Bu, Bağdat ile Ankara arasındaki farklılaşmayı teyit ediyor ama Erdoğan’ın vaat ettiği askerî harekâttan sonra farklı bir sürece işaret ediyor olabilir mi diye sormak gerekiyor. Şimdilik rüzgâr sertlikten yana.
30 km tampon bölgeyi de içeren askeri stratejinin Bağdat’ta kabul görmesi için Erdoğan’ın elinde üç koz vardı: Irak’ın hasret kaldığı ‘su’, umut veren ‘Kalkınma Yolu’ ve sürüncemede bırakılan ‘petrol sevkiyatı’. Kısaca üç başlıkta nereye varıldığına bakalım:
- Asya bağlantılı, Körfez/Faw çıkışlı, Irak/Türkiye aktarmalı ve Avrupa varışlı 17 milyar dolarlık Kalkınma Yolu Projesi Irak, Türkiye, Katar ve BAE’nin imzasıyla anlaşmaya dökülürken kazan-kazan metaforuyla diğer başlıkları ezip geçti. Kara ve demir yollarına paralel olarak enerji ve iletişim hatlarının olacağı hattın inşası için 2028, 2033 ve 2050’ye kadar aşamalı bir takvim var. Tünelin ucunu görmek için köprülerin altından çok su akacaktır. Ayrıca Ovaköy’den açılacak kapı Habur’u baypas edeceği için huzursuz Kürdistan’ın yeni koridorla nasıl ilişkilendirileceği önem kazanacaktır. Erdoğan, Kalkınma Yolu’nu Irak-Suriye sınır hattını, en azından Fişhabur’dan Rabia’ya kadar olan bölümünü, Türkiye’nin kontrol edeceği bir güvenlik bariyeri olarak kurguluyor. Kürdistan’ın bölgedeki kontrolünü sınırlayan bir boyut da içeriyor. Erdoğan’ın Bağdat’tan sonra Erbil’e gitmesi Kürdistan’la ilişkilerin altını çizdi. Erdoğan, Erbil’de Türk bayrağını görmekten memnundu. Kürdistan karşılık umuyor ama ne alacağı meçhul. Kürdistan Demokrat Parti’yi (KDP) memnun eden bu ziyaret, Süleymaniye tarafında PKK’ye yakınlığından dolayı ‘düşman’ muamelesi gören Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) mutsuzluğunu giderecek bir yumuşama getirmedi. KYB, Irak Başbakanı Muhammed Şiya el Sudani’den Süleymaniye bağlantılı uçuşlara Türk hava sahasını kapatan kararın kaldırılmasını gündeme getirmesini istedi ama haber çıkmadı. Kürdistan Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani de “Ağabeyimi mazur görün” dercesine Erbil’de konuyu Erdoğan’a açtı. Erdoğan pek renk vermedi.
- Su konusunda Dicle’den saniyede 400 metreküp, Fırat’tan 500 metreküp su bırakılmasını bekleyen Irak, Ankara’nın çizgisine yaklaştı. Mutabakata göre petrol gelirlerinden kurulacak bir fonla sulama sistemleri yenilenecek, hassaten açık su kanalları kapalı kanallara dönüştürülecek, yağışlı ve kurak dönemlere göre regülasyonu sağlayacak barajların inşası için ortak projeler yürütülecek. Ankara’nın hakkaniyete göre paylaşım tezine uygun bir uzlaşma. Ama sorun çözülmüş değil. Su dosyası kolay kolay kapanmaz. Susuzluktan tarım alanlarının yarısını kaybeden Irak’ta projelerin hayata geçirilmesi de kararlılık gerektiriyor. Genelde komiteler kurulur, kurulduğu yerde kalır.
- Petrol konusunda ise Paris’teki tahkimden gelen 1.4 milyar dolarlık tazminat ve davanın ikinci bölümü üzerine pazarlıklar sürse de Ankara sevkiyatın yeniden başlayacağını bildirdi. Şimdi sıra Bağdat ile Erbil arasındaki kilidin açılmasında. Petrol şirketlerinin Kürdistan’la yaptığı anlaşmaları unutup Irak petrol şirketi SOMO ile el sıkışması gerekiyor. Bağdat artık sorunun Türkiye’den kaynaklanmadığını teyit etti.
***
Gelelim stratejik çerçeve mutabakatına ya da bunun içindeki kılçıklı ‘terörle mücadele’ meselesine. Bu konu henüz nihai anlaşmaya bağlanmadı. Oluşan manzaraya bakılırsa Erdoğan’ın kuzeyde askeri üslenme alanlarını ve operasyonları genişletme arayışına Bağdat eşlik etmiyor. Çatışma, savaş ve gerilim Bağdat’ta dışlanan seçenek. Irak ordusunun Erdoğan’ın istediği şekilde kuzeyde pozisyon alması ya da seferber olması zaten mümkün değil. Yapabilecekleri sınırlı; belli yerlerde sınır muhafızı yerleştirmek, Şengal’de merkezin kontrolünü artırmaya yönelik Erbil ve Bağdat arasındaki mutabakata biraz daha ağırlık vermek, PKK ilintili yapıları görünür olmaktan çıkarmak vs.
Türk ordusu, Irak merkezi güçleri ve Peşmerge arasında öngörülen ortak harekât merkezinin fonksiyonu sınır güvenliğinin artırılmasına yönelik önlemlerden öteye geçemeyebilir.
Ankara’yı teskin için "Irak topraklarından başka bir ülkeye saldırı düzenlenmesine izin veremeyiz" denildi. Mutat bir açıklama. İlaveten Irak Ulusal Güvenlik Konseyi’nin PKK’yi ‘yasaklı örgüt’ ilan ettiği vurgulandı. Bunlar memnuniyetle karşılandı. Yasaklı örgüt tanımının karşılığı önemli. Uygulamada çok ciddi değişiklikler ya da önlemler beklenmiyor. Iraklılar PKK ile ilişkileri birdenbire ‘düşmanlık’ ilişkisine dönüştürmek istemez. "Türkiye’nin kendi Kürt sorununu çözdüğünde PKK’nin de halledileceğini" düşünüyorlar. Türkiye’nin operasyonlarını da egemenlik ve toprak bütünlüğünün ihlali olarak görüyorlar. Buna "İşgal” diyenler, hatta Başika üssüne roket sallayanlar Sudani hükümetinin paydaşları arasında. İki anlaşma, iki protokol ve 22 mutabakat zaptının imzalandığı ziyaretten sonra da bu kolayca değişmez.
***
Erdoğan, PKK’nin ‘terör örgütü’ ilan edilip Irak’taki varlığına tamamen son verilmesi beklentisini yineledi. Iraklılar acaba muziplik yapıp “2013’te PKK silahlı unsurlarının sınır ötesine çekilmesi anlaşmasını Abdullah Öcalan’la yapan siz değil miydiniz” ya da “Onlarca yıldır Kürt sorununu çözmeyip askeri operasyonlarla PKK’yi sürekli sınırın ötesine iten Türk devleti değil miydi” diye sormuş mudur? Tabii ki hayır!
Savaşa ortaklık derken Irak Hükümet Sözcüsü Basim el Avvadi, Rudaw’a çarpıcı bir açıklama yaptı. “Irak'taki her bir PKK üyesi siyasi mülteci olarak kabul edilecek ancak siyasi ve askeri faaliyette bulunma veya silah taşıma gibi bir hakkı olmayacak. Irak hükümeti, BM ve uluslararası insani yardım kuruluşları tarafından denetlenecekler. Irak onlara böyle yaklaşacak” dedi. Ayrıca PKK meselesini İran’la yapılan güvenlik anlaşmasındaki gibi ele alacaklarını vurguladı. İran, İranlı Kürt partilerin bulunduğu yerleri bombalamış, işgal tehdidiyle Bağdat’ı anlaşmaya zorlamış, ardından kamplar boşaltılmış ve sınır boyunca güvenlik önlemleri artırılmıştı. İranlı Kürtlerden bir kısmı bilahare BM denetimindeki kamplara alındı. Fakat PKK, üslendiği kamplar, bulunduğu alanlar, savaşçı sayısı, silah kapasitesi, çatışma tecrübesi, ilişkiler ağı, Kerkük’e kadar nüfuz etmiş siyasi ve sivil uzantılarıyla İranlı partilerle kıyaslanamayacak bir ölçek arz ediyor. Bir de özellikle Kandil mevzubahis olduğunda Türkiye’nin konuşması gereken taraf Bağdat değil Tahran. Malum Kandil, İran sınırları boyunca uzanıyor.
Irak’ın siyasi sığınma yaklaşımı üç senaryo ile ele alınabilir:
- Birincisi bu, Bağdat’ın Ankara’ya rağmen meseleyi ele almadaki tercihini ve PKK’ye siyasi bir hareket olarak bakma eğilimini yansıtıyor. Halihazırda 1990’larda Türkiye’deki köyleri yakıldıktan sonra birkaç kez yer değiştirip nihayetinde Mahmur’da kamp kuran Kürtler de mülteci statüsüyle yaşıyor. Nüfusu 12 bini aşan Mahmur kampının girişinde bir BM ofisi var. Fakat kamp sakinleri yerinden yönetim icra ediyor. Kamp kadroların kontrolünde ve küçük bir kantonu andırıyor.
- İkincisi Bağdat, Mahmur’dan hareketle kendince Türkiye’ye bir yol gösteriyor olabilir. Fakat silahlara veda ve sivil hayata geçiş büyük bir uzlaşmayı gerektiriyor. Uzlaşmanın gelip dayanacağı yer Türkiye’deki çözüm süreci. Aksi halde mülteci statüsünün herhangi bir karşılığının olması mümkün değil. Dağdakiler için fantezi olmanın ötesine geçmez.
- Üçüncüsü mülteci statüsü Türkiye ile konuşulmuş olabilir. Bu da Erdoğan’ın sıcak yaz senaryosunun ardından yumuşama sürecine gireceği anlamına gelir. Buraya Amerikalıların da Kandil’dekilere sürgün yeri bulma fikrini birkaç kez gündeme getirdikleri bilgisini de bırakalım.
***
Erdoğan’ın büyük bir savaş için hem askeri hem psikolojik hazırlık yaptığı ayan beyan ortada. Sonrasında dümeni farklı bir yere kırıp kıramayacağı ise milyon dolarlık bir soru.
Erdoğan aylardır bütün mesajlarında, 2019’dan beri süren Pençe-Kilit serisine sert bir halka daha ekleme ısrarını ortaya koydu. Irak’taki hava ne olursa olsun bunu yapmaya kararlı. Bu da yeni sayfa tantanasına rağmen Irak’la gerilimlerin süreceği anlamına geliyor. Erdoğan, NATO zemininde AB ve ABD ile yeniden yakaladığı uyumu sonuna kadar kullanmak istiyor. Evet sertleşme bir tercih. İçeride DEM ve Mezopotamya Ajansı’na yönelik operasyonlar, dışarıda özellikle de Fransa ve Belçika’da Kürt hareketine yönelik artan baskılar bu tercihe paralel gelişiyor.
Yanıt arayan soru; Erdoğan PKK’nin belini kırma adına bütün gücüyle yüklendikten sonra baruttan gayri bir şey solumayan ortaklarına ve ekibine dönüp “Askeri yolla buraya kadar” diyebilir mi? 2011-2013 zeminine dönebilir mi? Yoksa yeni anayasa değişikliği ve iktidarını daim kılmak için iç siyaseti terörize edecek bir savaşa mı bel bağlıyor? 2015’te iki seçim arasında yaptığı gibi.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025