Fehim TAŞTEKİN
Kurtarılan bölgeler Ezidi güçlerine bırakılsa da bu durum Bağdat’a Peşmerge engeline takılmadan Şegnal’e gitme imkânı veriyor. Irak güçleri Peşmerge’nin rızası olmadan yukarı çıkamıyordu. Merkezin kuzeye dönüşünden KDP gibi PKK de rahatsız.
Bölgesel ve uluslararası aktörlerin IŞİD’le mücadelesi, IŞİD’le sınırlı değil. Hesap içinde bin bir hesap dönüyor. Irak-Suriye sınırını güvenceye alan kritik gelişmeler, birçok tarafın niyet ve planları açısından turnusol kâğıdına dönüştü. AKP yönetiminin “Şii-terörist örgüt” ilan ettiği Irak’taki Haşd’uş Şaabi güçleri, Musul’dan sonra Ezdixan’ın kalbi Şengal’in güneyini temizleyerek Suriye sınırına ulaştı. Haşd’ın IŞİD’i bölgeden tamamen söküp atmak için gerekirse Suriye’de de operasyonları sürdüreceği açıklandı. Bunun için “Şam’ın izniyle” kaydı düşüldü. Herkes Amerika değil, istediği yere girip çıksın.
Geçmişin çelişkileri bir yana an itibariyle aynı öncelikleri paylaşan Suriye ve Irak’ın sınırlarda yeniden kendi öz güçleriyle buluşması ve dolasıyla sınırlarda normal rejime dönülmesi ABD’nin yanı sıra farklı bir hesapla Kürtleri de kaygılandırıyor. Amerikan yönetimi ortaya koyduğu reflekslerle bunu IŞİD’in temizlenmesiyle Irak ve Suriye’nin kendi egemenliklerini tesis olarak görmeyip İran’ın Lübnan’a kadar uzanan hatta kendine koridor açması olarak yorumluyor. Bölgeyi dizayn ederken müdahale bahanelerine ihtiyacı var, haliyle böyle yorumlaması normal.
Yerel aktörlerin korkularını besleyen faktörler ise bin bir türlü. Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti, Bağdat’ı, Haşd’ın Kürt bölgelerine girmeyeceğine dair Musul operasyonu anlaşmasını çiğnemekle suçladı. Olası Peşmerge-Haşd çatışması gündeme geldi.
Suriye tarafından Suriyeli Kürtlerin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ise Haşd’ın kendi kontrol alanlarına girmesi halinde karşılık vereceği uyarısında bulundu.
Şengal’in güneyini IŞİD’den temizleyen operasyon PKK ile KDP arasında nüfuz rekabetine maruz kalan Ezidi öz savunma güçlerini de ayrıştırdı.
Herkes kendi çıkarlarının arkasından giderken Irak-Suriye sınırının güvenceye alınmasının, IŞİD’in bölgeden sökülüp atılması açısından arz ettiği önem gözden kaçıyor.
***
Esasen Orta Doğu’da her bir kritik gelişme klasik güç dengelerinin yansıması olan tepkiler üretiyor. Sadece geçmişin hesaplaşmalarını ya da bunların güncel izdüşümlerini çabucak unuttuğumuzdan her seferinde ortaya çıkan çelişkilerle afallıyoruz.
Elbette hiçbir şey basit bir düzen içinde ilerlemiyor. Denkleme giren yeni faktörler yerleşik güç dengelerini değiştiriyor. Çatışmaların aktörleri olan IŞİD, Haşd, 2014’te Peşmerge’nin Şengal’i IŞİD’e terk etmesiyle yaşanan büyük felaketin ardından PKK’nin örgütlediği Ezidi direniş gücü YBŞ ve Suriye tarafında ABD’nin desteğiyle hedef büyüten SDG denkleme yeni girmiş faktörler.
Girişte belirttiğim gibi Haşd’ın Suriye sınırına ulaşması birçok tarafı yeniden hesap kitap yapmaya itti. Bir kere Kürdistan yönetiminin tartışmalı bölgelerdeki fiili Peşmerge kontrolünü hukuki bir çerçeveye taşıyıp düşlenen Kürdistan sınırlarını tamamlama planları yeni bir meydan okumayla karşı karşıya. Haşd’ın merkezi hükümetin otoritesini bölgeye yeniden taşıması, bağımsızlık referandumuna gitme hazırlığı yapılırken koşulları belirsizleştiriyor. IŞİD karşısında Irak ordusunun dağılmasının ardından Büyük Ayetullah Ali Sistani’nin çağrısı üzerine oluşturulan Haşd’ın üç yıl içinde orta kesimlerden kuzeye doğru rüştünü ispat ede ede Kürdistan sınırlarına çıkması Kürtler açısından bir alarm nedeni. Haşd’in bu denli güçlenmesi, 2014’te Peşmerge’nin boşluğu doldurduğu Kerkük gibi statüsü tartışmalı bölgeler üzerindeki anlaşmazlığı güçle çözmeyi düşünenleri cesaretlendiriyor. Tabii IŞİD tehdidi tamamen bertaraf edilmediğinden Arap-Kürt çatışmasından kaçınan taraflar özellikle Kerkük üzerindeki hesaplaşmaları ertelemiş durumda.
Musul’da ise Haşd’ın Suriye sınırına ulaşmasıyla, savaş sonrasında vilayeti kimin nasıl kontrol edeceğine dair tartışmalara yeniden dönüldü. Ki bu tartışmalar Musul operasyonunu 1 yıl geciktirmişti. Bu da hem Ezidi trajedisinin sürmesi hem de bölgeden kaçan Şii Türkmenler ve Hıristiyanların yaşadığı sürgünün uzaması anlamına geliyordu.
***
Haşd karşısında Kürtlerin tutumu bütüncül değil. Düne kadar pek çok çevrede göz ardı edilen Ezidiler, Kürdistan’ın tekâmülü ile ilgili planlar tartışılırken rekabet unsuruna dönüştü.
Barzani yönetimi, Peşmerge’nin 2014’te IŞİD’in insafına bıraktığı Ezidileri kazanmak ya da bölgede KDP’nin etkisini azaltacak gelişmelere izin vermemek için özel bir strateji izliyor. PKK’yi bölgeden çıkarmak, YBŞ’nin kontrolüne son vermek ve Ezidilerin IŞİD’den kurtarılan bölgelere dönüşünü geciktirmek bu stratejinin birer parçası. Buna karşın Irak hükümeti de Şengal’in Bağdat’la bağlarını tazelemek, Kürdistan’ın genişleme hesaplarına engel olmak ve Peşmerge’nin fiili kontrolünün başladığı 2003 öncesi duruma geri dönmek için Ezidilere el veriyor. Kimi kesimlerin “Şii örgüt” ya da “İran’ın Şii hilalini tamamlamaya yönelik maşası” olarak tanımladığı Haşd bu süreçte Ezidilerin bir kısmını kazanmayı başardı. İçinde Sünni ve Hıristiyan unsurlar da barındıran Haşd daha Musul operasyonu başlamadan önce Ezidilerden oluşan küçük bir birliğe sahipti. Laleş Taburu (Fevc Laleş) Haşd’ın içindeydi. Buna ilaveten Irak hükümeti Haşd’e bağlı olmamasına rağmen YBŞ savaşçılarını maaşa bağladı. Kürdistan yönetimini Musul operasyonunda ortaklığa ikna etmek için bir taviz olarak Ekim 2016’da YBŞ’nin ödeneği kesildi. Musul operasyonu başladıktan sonra Bağdat, YBŞ’ye yeniden maaş ödemeye başladı. KDP tarafından bir süre gözaltında tutulduktan sonra tutum değiştirip Peşmerge’ye bağlanan Haydar Şeşo’nun Ezidi birliği de Nisan 2015’e kadar Bağdat’ın desteğine sahipti.
Haşd’ın Şengal’in güneyine yönelik 12 Mayıs’ta başlattığı operasyon Ezidiler arasındaki bu bölünmüşlüğe yeni bir katalizör etkisi yaptı. Şeşo’nun 14 taburdan oluşan Ezidi Peşmergesi çözülerek Haşd’e katıldı. Ezidilere göre bunun iki nedeni var: Birincisi Peşmerge, Şengal’in merkezinde kontrolü ele aldıktan sonra güneydeki Ezidi yerleşimlerinde devam eden IŞİD varlığına seyirci kaldı. İkincisi Peşmerge, bu bölgeye Haşd ile ortak operasyon düzenleme teklifini reddetti. Haşd’ın kendisine bağlı Ezidi güçleriyle birlikte Tel Banat’ta operasyona başlamasından üç gün sonra Ezidi Peşmergesi’ndeki taburlardan biri Haşd’e katıldı. Tel Banak, Tel Kasap, Ger Zerik, Tel Ezeyir, Siba Şeyh Hıdır, Kayravan, Koço ve nihayetinde El Baac kurtarılırken Haşd’e katılan Ezidilerin sayısı 1000’i buldu. Bunlar, Laleş Taburu’na paralel olarak Naif Casso liderliğinde Koço Taburu (Fevc Koço) adıyla örgütlendi. Şengal’in Kürdistan değil merkezi Irak hükümetine bağlı olmasından yana olan Ezidi Evi de 29 Mayıs’ta Haşd’e dahil oldu. (Ezidi Haşd’ı ile ilgili Matthew Barber, NRT’de kapsamlı bir yazı kaleme aldı. Bu linkten bakılabilir: http://www.nrttv.com/en/birura-details.aspx?Jimare=4855)
Benim konuştuğum Ezidiler bir gerçeği de hatırlatıyor: Tarihsel olarak onlarca katliama maruz kalmış olan Ezidilerin Iraklı Şiilerle ilişkileri iyiydi. Bu yüzden etnik aidiyette ortaklık ilişkileri tanımlamakta yeterli değil.
***
Irak güçlerinin Ezidilerin bir kısmıyla ortaklık kurup Şengal’de ilerlemesi Kürdistan yönetiminin bölgeye ilişkin hesaplarını etkileyen bir gelişme. Erbil yönetimi, Irak hükümetini tartışmalı bölgelerin kaderine referandumla belirlenmesini öngören anayasanın 140’ıncı maddesi ile Haşd’ın Kürt bölgelerinden uzak durmasını şarta bağlayan Musul operasyonu anlaşmasını ihlal etmekle suçladı. Diğer taraftan KDP yetkilileri, Permerge’den kopan Ezidilere “Şengal’i terk edip Necef ve Kerbela’ya gidin” diye gözdağı verdi. Bu mesaj işe yaramadı. Ayrıca YBŞ’den de Haşd içindeki Ezidi birliklerine katılanlar oldu. Bu durum kızgın oldukları KDP ile minnet duydukları PKK arasında rekabet konusu haline gelen Ezidilerin üçüncü yol arzularını da dışa vuruyor.
Kurtarılan bölgeler Ezidi güçlerine bırakılsa da bu durum Bağdat’a Peşmerge engeline takılmadan Şengal’e gitme imkânı veriyor. Irak güçleri Peşmerge’nin rızası olmadan yukarı çıkamıyordu. Merkezin kuzeye dönüşünden KDP gibi PKK de rahatsız. Şengal’e farklı anlamlar yüklemelerine rağmen her iki parti de Şengal’i Irak haritasında görmüyor.
***
Haşd’ın sınıra dayanması, Suriye tarafındaki aktörler arasında nasıl görülüyor? ABD’nin “İran etkisini sınırlama” diye kodladığı yeni politika sahaya nasıl yansıyor? Bu da başka bir yazıya…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025