Fehim TAŞTEKİN
Son zamanlarda Suriye’de ‘Suriyelilik’ vurgusunun öne çıkması gibi burada da ‘Lübnanlılık’ bir üst kimlik olarak nüksediyor. Yakın geçmişte insanlar mezhebi ve dini aidiyetlerine kaçarak çatışmayı derinleştirdi. Üst kimliğe sığınarak gerilimi sönümlendirme Lübnan için çok yeni bir olgu. Bu zayıf olgu güçlenme fırsatı bulur mu? Umut etmekten başka bir yol yok.
Çoğu siyasi parti ya da örgütlere ait olan Lübnan’ın radyo ve televizyonları sabah akşam Suudi Arabistan’da istifa ettirilen ve bir süre rehine muamelesi yapılan Başbakan Saad el Hariri’nin kaderini tartışıyor. Gelecek mi, ne zaman gelecek? Suudiler Katar’a yaptığını Lübnan’a da yapacak mı? Ülke batar mı? Hizbullah bu baskılar karşısında Suriye’den çekilir mi ya da silahlarına veda eder mi?
Arap Birliği Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Kuveyt’in çağrısı üzerine acilen İran ve Hizbullah’a karşı ortak tavır için toplanırken Hariri, eski sömürgeci patron Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’ın girişimiyle Riyad’dan Paris’e kapağı atıverdi. İki çocuğu Hariri’nin boynuna atılmış bir kement gibi hâlâ Suudi Arabistan’da. Hariri, Kahire’de Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi ile görüştükten sonra bugün Beyrut’a dönüp Bağımsızlık Günü kutlamasına katılacak. Plan bu.
Belli ki Beyrut’a gelmeden önce Suud’un potansiyel hışmına karşı kendisi için maksimum güvenli siyasal ortamı temin etmeye çalışıyor. Müslüman Kardeşler ve Katar’ı cezalandırma siyasetine destek verse de Suudi Arabistan’ın İran ve Hizbullah’a karşı İsrail’le birlikte ortak cephe oluşturma planlarına pirim vermeyen Mısır lideri karşı ağırlık olarak önemli bir seçim. Hariri hem ülkesini aşağılama derecesinde Suudilere bağımlılığını açığa vurarak kendini içeride çok nazik bir pozisyona soktu hem de İranlılarla Suudiler arasında orta yol bulma çabası yüzünden finansörleri karşısında siyaseten aforoz edildi.
***
Lübnan, hakkında en fazla ahkâm kesilen ülkelerde birisi. Tüm hükümler de birbirini nakzeder. Çünkü herkesin Lübnan’ı farklıdır, sübjektiftir. Benimki de öyle. Bugün niyetim Lübnan’a dair bazı ‘çerezlik’ izlenimlerimi paylaşmak.
Bugünlerde siyasal iklim barut kokusu salıyor. Gerçek iklimde ise güneş var. Ve hafif rüzgâr. Batı Beyrut’ta Manara tarafındaki Askeri Kulüp’te memleketin mühim şahsiyetleri hâlâ denizin tadını çıkartıyor. Yanı başındaki kafede, kahvesine ortak olduğum emektar bir bürokratın Suud’un oyunundan dolayı canı fena sıkkın.
“Ne istiyorsunuz ulan bu 4.5 milyonluk ülkeden? Bir rahat bırakın, iç savaştan çıktı, hâlâ gün yüzü görmedi. Herkes buraya atış poligonu muamelesi çekiyor. Şimdi her şey sakin gibi duruyor. Herkesin Hariri’ye sahip çıkması oyunu bozdu. Ama bu Suudilerden korkulur; Burc el Berecne’de bir iki Filistinliye verirler bir çuval para, öldürtürler birilerini ve ortalığı savaş arenasına çevirirler” diye söylendi.
***
Esasen atış poligonunu da içeren ama ‘her şey dahil’ modunda yaşayan bir arena burası:
“Hepimiz seninleyiz” yazılı Hariri posterleriyle süslenen Korniş’te spor için yürüyen kadınlar, kaslarını gere gere gezinen slipli erkekler, aylaklığa tur atlatan gençler, çocuğunu eğlendiren anneler, ev sahibinin köpeğini gezdiren hizmetçiler… Lübnan sosyolojisinin şifrelerinden biri bu hizmetçiler. Filipinli, Etiyopyalı, Pakistanlı ve Bangladeşliler… Müslüman ailelerin tercihi Pakistanlılar ve Bangladeşliler. En ucuzu da bunlar. Yatılı hizmetçi olarak Filipinlileri ya da Etiyopyalıları tutanların havası daha başka oluyor! Hizmetçisi olmak bir statü. Hizmetçiler faslında tuhaf ve acı hikâyeler dolaşıyor. Yani kölelik modern formlarıyla sürüyor. Tarihin kesintiye uğradığı yalan.
***
Kazanmak ve tüketmek! Paris’in süpermarketlerinde bulup da Beyrut’ta bulamayacağın hiçbir şey yok.
Ve göstermek. Semtine göre günde 3 ile 8 saat elektriklerin kesildiği şehirde apartmanlar meşale gibi. Estetik harikası eski tarihi binalar virane. Çoğu iç savaş günlerinden beri metruk. Bazılarını bahçesindeki azgın ağaçlar esir almış. Bunlar teker teker yıkılıyor, yerlerine ince uzun binalar dikiliyor. Alabildiğine lüks, alabildiğine ışıltılı. Her birinin önünde ışıklandırılmış bir zeytin ağacı. Yıkılanı telafi etmek istercesine ağaçların en ilahisine hürmet. Estetik mi, estetik. Bayrağına sedir ağacını nakşetmiş Lübnanlıların yeşil tutkusuna diyecek bir şey yok. Bol dal ve yapraklı Benjaminlerin yanı sıra incir, portakal ve devasa kauçuk ağaçları Beyrut’un sokaklarını serinletiyor.
***
Altta kalmış Şii, Sünni ve Hıristiyan nüfusuna ilaveten Filistinli, Iraklı ve Suriyeli mültecilere sığınak olan Burc el Berecne’den geçerken derin sefaletin karşısında ezilirsiniz, boynunuz eğik çıkarsınız bu bölgeden. İsrail işgali sırasında güneyden göç edenlerin yığıldığı Dahiye gibi semtler de öyle. 5-10 dakika kuzeye çıkın sizi ezecek olan bu kez şatafattır. Böğüren metal beygirlerin insana saygısı yoktur El Hamra’da, İbni Sina’da, General De Gaule’da ya da Paris Caddesi’nde. Aynı caddelerin kenarlarında akşam saatlerinde Suriyeli mültecileri el açarken görürsün. Cadde demişken Beyrut’ta her kesimin gönlüne seslenen caddeler uzanıyor: Piyer Cemayel, Kamil Şamun, Şarl Helo, Mar İlyas, Hariri, Hadi Hasan Nasrallah, Hafız el Esad, İmam Musa el Sadr, Abbas el Musavi, İmam Humeyni, Ermenistan, Brezilya, Meksika, Kennedy, (Fransız General) Gouraud, (AUB’nin kurucusu misyoner) Bliss, (Saint Joseph Üniversitesi’nin kurucusu papaz) Monnot vs.
***
Downtown diye anılan kentin merkezinde restore edilmiş ya da yıkılıp yeniden yapılmış tarihi yapılar iç savaşın izlerini silip Beyrut’u yeniden Ortadoğu’nun Paris’i yapma heveslerinin bir ürünü. Bu işte başı eski Başbakan Refik el Hariri’nin kurduğu Solidere şirketi çekiyor. Kentsel dönüşümdeki vurgun düzeninin Lübnan versiyonu.
Zeytuna Bay’ın simgesi bir bina var: St. Georges Hotel. 1960’ların dillere destan oteli. Bir cephesine asılı dev afişte “Stop Solidere” yazılı. Hariri ailesine meydan okuyan bir afiş. Otelin sahibi Fadi el Huri otel ve önündeki özel marinayı Solidere’e kaptırmak istemediği için hukuk savaşı veriyor. Huri bu restleşme yüzünden yıllardır otelin restorasyonunu tamamlayıp hizmete açamıyor. Bu afiş hukuki anormalliklere rağmen bir iş adamının başbakana kafa tutabileceğinin de resmidir. Ne gariptir ki Refik el Hariri 2005’te tam da bu otelin önünden geçerken bombalı saldırıyla öldürüldü. Anısına dikilen anıt da oteli dikizliyor.

Eski şehir havasındaki Downtown’da göz kamaştıran daireler 3-4 milyon dolara satıldı.
Downtown, Roma kalıntıları üzerinde yükselmiş bir şatafat. Burası son yıllarda cami ile kilisenin büyüklük yarışına da tanıklık etmiş bir bölge. Hariri’nin bağışlarıyla Roma kalıntılarının yanına inşa edilen Muhammed el Emin Camii, yanındaki Aziz George Maruni Katedrali’ni gölgede bırakınca tartışma yaşanmıştı. Kilise 72 metre yüksekliğinde bir çan kulesi inşa ederek minarelerin seviyesine kendini yükseltti. Böylece eşitlik sağlandı.
Eski şehir havasındaki Downtown’da göz kamaştıran daireler 3-4 milyon dolara satıldı. Bir kısmı elde kaldı. Büyük bir rant transferinden sonra bölge ‘mutsuz’. Parlamento ve hükümet binalarına çıkan sokaklar barikatlarla çevrili. İnsanlar yürümeye çekiniyor. Haliyle sokakların bazıları ıssız. Milyon dolarlık dükkânlar, lokantalar, kafeler çoğu zaman sinek avlıyor.
Refik el Hariri sadece Downtown değil ekonomiyi de Körfez’in petrodolarlarına göre dizayn etti. Kimilerine göre Downtown iç savaşa kadar Lübnan’daki birlikte yaşamın simgesiydi. Kamu gücünü kullanarak sahiplerinin rızası hilafına düşük bedeller ya da projelerden küçük paylar karşılığında Solidere’e devredilen mülkler Lübnanlılardan ziyade Körfez’in ağaları için tasarlandı. Önce iç siyasi gerilimler, ardından Suriye krizine paralel olarak Körfez’in Arapları Beyrut’tan uzak durdu. Eski sahiplerinin Solidere’in yol ve altyapı masrafı diye dayattığı bedeli bile ödemeye gücü yetmiyor. Haliyle parası olan her Lübnanlının gelip buralarda mülk sahibi olması kolay değil.
Downtown’dan Korniş’e doğru olabildiğince modern binalar yükseliyor. Her biri ‘ışıltılı hayalet’. Çünkü çok azında insanlar meskun.
Garip olan şu ki gökdelenlerle geçmişinden uzaklaşan Beyrut’ta herbir bina tankerlerle taşınan suya ve jeneratörün ürettiği elektriğe mahkûm. Şehri Dubai’ye çevirmeye bu kadar iştahlı bir siyaset neden su ve elektrik sorununu çözemiyor? Jeneratörler, yakıt ve su tankerleri belli tekellerin elinde. Devlet yok mafyoz siyaset ya da mafyalaşmış ekonomik düzen var.
***
Nasıl bir ekonomidir, akıl almıyor.
Sefaletin kaynakları malum da bu şatafatın kaynağı nedir? Dış ticaret mi, hayır. Lübnan’ın ürettiği nedir ki sattığı ne olsun!
Para Körfez’den geliyor; bir yandan Suudi Arabistan, Katar ve BAE gibi ülkelerde kazandığını ülkesinde yatırıma dönüştürenler, diğer tarafta zengin Arapların yatırımları. Avrupa’dan Latin Amerika’ya kadar birçok ülkeye yayılmış olan Lübnan diasporasının birikimleri de anavatanı besliyor. Lübnan’da yaşayanların iki katı kadar Lübnanlı yurtdışında.
Bu küçük ülkede adına aşina olmadığımız 40’ın üzerinde banka var. Az vergi ve esnek denetim parayı çekiyor. Finansal döngünün sırrı bu. Bir diğer sihirli yanıt ‘kara para’.
Beyrut’u mesken tutan yüzlerce yabancı kuruluş ve sivil toplum örgütünün getirdiği bir hareketlilik de buna eklenmeli. Birçok NGO ya da uluslararası örgüt bölgedeki operasyonlarını Beyrut’tan yürütüyor. Yabancı medya kuruluşları da öyle.
Ayrıca 1960’lı yıllarını özlemle yad etse de Lübnan hâlâ turistik çekiciliğini koruyor. Beyrut Amerikan Üniversitesi (AUB) başta olmak üzere misyonerler ve yabancıların kurduğu okullar onbinlerce öğrencisiyle sadece ekonomiyi değil ülkenin profilini de etkiliyor. Geçen yaz ABD Başkanı Donald Trump boşuna “1866’da Amerikalı misyonerlerin kurduğu AUB 150 yıldır bölgede lider nesilleri yetiştiriyor” demedi.
El Hamra civarındaki lokanta, kafe ve barları ya da Cemmeyze gibi Ermeni tatlarının bolca bulunduğu yerleri ayakta tutan genelde yabancılar.
***
Yabancı dilde eğitim, yabancılarla içiçelik, diaspora etkisi ve dışa açık toplum yapısı nedeniyle Lübnanlılar arasında Arapça dışında bir-iki dil bilme oranı yüksek. Sokakta çocuklarıyla Arapça yerine İngilizce konuşan anne ve babalar o kadar çok ki. Beyrut’tan kuzeye doğru tatil ve eğlence mekânlarıyla dolu kasabaları bir bir geçip Hıristiyan kasabası Byblos’a (Cibeyl) yolunuz düşerse tarihi çarşıda susamlı ekmek pişiren Rim bildiğiniz lisanı buluncaya kadar altı dilde sizi selamlar. Türkçeyi de çok sevdiği Ankara’ya gidiş gelişlerinde öğrendiğini söyler. Rim bu coğrafya için bir prototiptir. Byblos bu bölgede Trablus, Beyrut, Sayda ve Sur gibi Fenikelilerin kurduğu bir yerleşim merkezidir. Bu hattaki tarihi yerleşimlerin son halkası Trablus. Yorgun bir şehir. İç savaşın izlerini hala taşıyor. Trafikte kaleşnikofu boynuna geçirmiş sakallı bir motosikletliyle yüz yüze gelmeniz sürpriz değil. Ülke gerilim hattına girdiğinde kıvılcımın ilk çaktığı yerlerin başında Alevilerin yaşadığı Cebel Muhsin ile Sünnilerin yaşadığı Bab Tabbane geliyor.
***
Anti-Lübnan dağları ya da Beka Vadisi’ne varmak için tırmandığınız dağlar kendi inanç simgeleriyle sizi karşılayan köylerle dolu. Bazıları sizi haç ile karşılar, bazıları hilal ile; ikisinin birlikte karşıladığı yerler de az değildir. Şii köyleri İmam Musa Sadr, Nebih Berri ve az da olsa Nasrallah’ın posterleri veya “Ya Hüseyin” yazılı bayraklardan tanırsınız. Dürzî köylerinde beyaz takkeli adamlardır nişane. Deyr el Kamar gibi dağlara tutunmuş yerler onlar için en güvenli sığınaktır. Yüzleri biraz asıktır, yabancılara koydukları mesafe belki inançlarından dolayı yaşadıkları dışlanmışlıktan, ötekileştirilmeden, tarihsel husumetlerdendir. Bir sepet incir alırsınız, tatlı bir gülümsemeyle sohbetin kapısı aralanır.

Bekaa Vadisi’ne inerken Feraya taraflarında yakaladığım bir manzara.
Başkentin siyasal atmosferinde birbirini yiyenler hafta sonları köylerine çekilir; güneye, kuzeye ve doğuya doğru. Köyler her halkın, mezhebin ya da dinin kendi doğal habitatıdır. Öyle sıradan, acınası yerleşimler de değildir. Tepelere, kayalıkların üstüne dikilmiş üç-dört katlı villalar Lübnanlıların köylerine ne denli tutunduklarının göstergesidir.
***
“Ancak helikopterle çıkılır” dediğim tepelerin birisinde Direniş Müzesi var. Mlita’da. Akdeniz kıyısındaki Sayda’dan doğuya sapınca Nebatiye’ye varmadan sol taraftaki tırmanma şeridinin zirvesinde. Bitmek tükenmek bilmeyen Hizbullah’ın silahsızlandırılması meselesinden söz açılınca Beyrut’ta bu işlerin erbabı bir isim “Amerikalılar gelip bize soruyor; Hizbullah nasıl silahlandırılır diye. Yapamazsınız kardeşim! Buradaki durumu bilmiyorsunuz. Hizbullah’ın ne olduğunu anlamak istiyorsanız önce gidip bir Mlita’yı görün” demişti.

Direniş Müzesi, kayalar ve bodur ağaçlar arasında kamufle edilmiş vaziyette.
1100 metre yükseklikte ‘düşmanı aşağılama’ teması üzerine kurulu bir müze. Lübnan’ın güneyinde 1982’den 2000’e kadar süren işgal sırasında İsrail ordusundan ele geçirilen tanklar, zırhlı araçlar, ağır toplar ve düşürülmüş helikopter parçalarının sergilendiği bir platformla başlıyor. Müze kayalar ve bodur ağaçlar arasında kamufle edilmiş Hizbullah savaşçılarının maketleri, havan topları, uçaksavarlar, tanksavarlar ve roketatarların sergilendiği geniş bir yürüme şeridinde devam ediyor. Sıra direnişin en önemli stratejilerinden biri olan tünele geliyor. Tünelde iletişim merkezi, klinik, yemekhane, ibadethane ve cephaneliklerin bulunduğu odalar dizili. Hizbullah, yeraltı direniş taktiklerini Hamas’a da öğretmişti!
Tünel çıkışı bulutların altında kalan vadinin tepeden manzarası.
Devamında yine sahada direnişin nasıl konuşlandığına dair görüntüler.
Müze İsrail’in ele geçirilmiş iletişim aygıtları, tüfekler, dürbünler, insansız hava araçları, zırhlar, “Sizi tanıyoruz”dercesine İsrail güvenlik birimlerinin bütün detaylarıyla resmedildiği bir şema, 2006 hezimetinden sonra İsrailli liderlerin “Hizbullah askeri yöntemlerle bitirilemez ve Lübnan içinde ve uluslararası alanda siyasi mekanizmalar devreye sokulmalı” yönündeki mesajlarının sergilendiği kapalı alanla bitiyor. Evet direnişin kapasitesine dair net fikir veren bir müze.
***
Bu dağların öte tarafında Bekaa Vadisi uzanıyor. Askeri kamplarıyla zihinlere kazanmış vadi esasen Fırat ve Dicle havzalarından başlayıp Ürdün Vadisi’ne kadar uzanan ‘Bereketli Hilal’in bir uzantısı. Medeniyetin taht kurduğu yerler. Hizbullah ve Emel’in bayraklarıyla donatılmış vadideki Baalbek, en az 3 bin yıl önce Fenikelilerin Baal (Tanrı) için inşa ettiği; Romalıların kendi inanç merkezine dönüştürdüğü; Jüpiter Tapınağı, Bachus Tapınağı ve Venüs Tapınağı gibi antik kalıntıların bulunduğu tarihi bir şehir. Ağırlığı bin tona varan yontulmuş kayalar ve 2 bin tonluk sütunların kullanıldığı bu inanılmaz yapıların sırrına hâlâ varılabilmiş değil.

Baalbek’in tarihi en az 3 bin yıl öncesine uzanıyor.
Şiileri burada mesken tutmaya iten ise Hz. Hüseyin’in kızı Seyyide Huli’nin türbesi. Bu bölgelerde Hizbullah’ın sözü geçiyor. Tabii ki Güney Beyrut’ta olduğu gibi buralarda da sokakta silahlı bir Hizbullah savaşçısına rastlamak ancak olağanüstü zamanlarda mümkün.
***
Bu tarihi serüvenle birlikte etnik ve mezhebi çeşitlilik Lübnan’ın kimliğini şekillendiriyor. Tabii krizleri konuşmaktan bunlara pek sıra gelmiyor. Lübnan halkında enteresan bir özgüven, kendisini ispat ve gösterme çabası var. Kuşkusuz iç çelişkiler ve güç mücadelesi bunu besliyor. Ağır badirelerden sonra hayata çılgınca tutunmuş gibiler. Her birinin köklerini aradığı bir geçmiş de var. Son zamanlarda Suriye’de ‘Suriyelilik’ vurgusunun öne çıkması gibi burada da ‘Lübnanlılık’ bir üst kimlik olarak nüksediyor. Yakın geçmişte insanlar mezhebi ve dini aidiyetlerine kaçarak çatışmayı derinleştirdi. Üst kimliğe sığınarak gerilimi sönümlendirme Lübnan için çok yeni bir olgu. Bu zayıf olgu güçlenme fırsatı bulur mu? Umut etmekten başka bir yol yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025