Fehim TAŞTEKİN
AKP içindeki ‘İhvan’ damarı soruşturmanın Muhammed bin Selman’ın sonunu getirecek şekilde derinleştirilmesi gerektiğini söylüyor. Erdoğan’ın kafasında olanı da Erdoğan’dan başkasının bildiğini zannetmiyorum.
Dünya, Suudi diplomatik yerleşkesinde gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı ortadan kaldıran korkunç suçun, Ankara-Riyad-Washington üçgeninde ürkütücü bir pazarlıkla nasıl atlatılmaya ya da makullaştırılmaya çalışıldığına tanık oluyor.
Üzerlerinde baskı birikmese, olayla ilgili muhatabı pazarlığa çekmeye matuf sızıntılar olmasa şimdiye kadar çoktan örtbas etmişlerdi. Müttefiklik bağlarını örselemeden, zehirli statükoyu sarsmadan, silah anlaşmalarını çöpe atmadan bu suçun fail profilini ‘kontrol dışına çıkmış’ bir gruba indirgeyip dosyayı kapatmak için debeleniyorlar. Zaten Türkiye işin başında Kral Salman bin Abdülaziz ile oğlu Muhammed bin Selman’ı ayrı kefeye koyan yaklaşımıyla hedefi daralttı. Mesele, devlet sorumluluğundan kişi sorumluluğuna kaydırıldı. Bu çıkarların selametine yönelik bir tercih. Ankara yüzleştiği pek çok bölgesel problemde sorumluluğu Muhammed bin Selman’da görüyor. Ne var ki sağlığı yerinde olmayan Kral’ın asayı oğluna teslim etmiş olması kurumsal sorumluluğu ortadan kaldırmıyor. AKP içindeki ‘İhvan’ damarı soruşturmanın Muhammed bin Selman’ın sonunu getirecek şekilde derinleştirilmesi gerektiğini söylüyor. Erdoğan’ın kafasında olanı da Erdoğan’dan başkasının bildiğini zannetmiyorum.
Donald Trump ise Ortadoğu planlarında büyük rol biçtiği Muhammed bin Selman’ı feda etmeyecek bir formüle şans tanımak için bütün cinliklerini kullanıyor. Tutmazsa Muhammed bin Selman’a da, “Kral olma şansını yitirdin delikanlı” diyecek olan yine kendisi. ‘Kral kim olsun’ diye Arabistan halkına soracak değiller ya! Bu işin nereye bağlanacağı, ortaya çıkacak delillerden, çok üç başkent arasındaki pazarlıkların nereye gideceğine bağlı.
Bu vesileyle onlarca yıldır aşağılanmış, gasp edilmiş, tepelenmiş ‘öteki dünya’ gönül rahatlığıyla Trump’a şükranlarını sunabilir! Amerikan hegemonyasının maskesiz neye benzediğini gösterdiği için…
***
Trump tarafından arkalanmış ve kendini ‘Kutsanmış İsrail Davası’na adayan ‘damat’ Jared Kushner tarafından özel hatta alınmış Muhammed bin Selman’ın bölgenin başına bela olacağını söyleyenler az değildi. Sonunda İstanbul’da duvara çarptı. Kaşıkçı olayının gösterdikleri, Suudi/Emirlikler-Amerikan ortaklığının kapsama alanlarındaki acayipliklerin ufak bir kısmı. Muhammed bin Selman’ın daha tecrübeli versiyonu Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE): Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed. Amerika ayarlı planlar için ‘çift koşumluk’ iki şahsiyet. Yemen’e son 50 yılın en büyük insanlık felaketini yaşatan siyasi iradeyi temsil eden de işte bu ikili. Yemenliler üç yıldır duçar oldukları açlık, toprağa gömdükleri cesetler, üzerlerine yıkılan şehirlerle insanlığın vicdanında karşılık bulamazken bu ikiliyi ‘dokunulmaz’ yapan da Amerikan, Fransız ve İngiliz desteği. Umulur ki Kaşıkçı olayı insanlığın dikkatini çeker ve bir nebze olsun bu bölgeye farklı bir şekilde bakma fırsatı yaratır.
***
Biz Kaşıkçı’nın akıbetini tartışırken ABD’de BuzzFeed News’den Aram Roston, Yemen ve BAE bağlantılı çok çarpıcı bir habere imza attı. Pisliğin gölgede kalan kısmına tutulmuş ufak bir ışık. Özetlemeye değer.
Amerikan özel güvenlik şirketi Blackwater’ın Irak’taki kural tanımaz icraatlarından beri devletlerin savaşları özelleştirme eğiliminden söz ediyoruz. Genelde Amerikan özel kuvvetlerindeki eski askerlerin yer aldığı bu şirketler, Yemen’de savaşı özelleştirmenin ötesine geçerek Muhammed bin Zayed namına siyasi ve dini şahsiyetlere yönelik suikast misyonu üstlenmiş. Muhammed bin Zayed’in bu kirli işlerini organize eden kişi Filistin’den tanıdığımız Muhammed Dahlan. Dahlan El Fetih’in elinde olduğu dönemde Gazze’de hasımlarına karşı eli tetikte bir polis şefiydi. Filistin Yönetimi Başkanlığı için de adı geçiyordu. Hamas’la çatıştı, Gazze’den sürüldü, İsrail ve CIA ile ilişkileri yüzünden Filistin sahnesinden silindi. Epey zamandır BAE’nin kanatları altında. Yani Muhammed bin Zayed’in ‘kirli işler genel sekreteri’. Bir ara Libya’da BAE adına operasyonlara da girişti. Eski bir CIA yetkilisinin Dahlan için uygun gördüğü tanım: “Emirliklerin kiralık pitbullu.”
Fakat bu diyalogu aktaran asıl pitbull Macaristan Yahudilerinden İsrail-Amerikan vatandaşı Abraham Golan. Muhammed bin Zayed ile anlaşan Delaware merkezli Spear Operations Group adlı şirketin kurucusu. Golan, bir ara eski Mossad Şefi Danny Yatom ile birlikte Global Strategic Group’u kurup Nijerya’da petrol şirketlerine koruma sağlamış.
Yemen’de yaptıkları ise Zayed’in ölüm listesindeki adamları temizlemek. Golan’ın ortağı Isaac Gilmore bir seferinde kendilerine öldürülmesi için 23 isim ve 23 fotoğrafın yer aldığı 23 kartın verildiğini söylüyor.
Suikast listesinde dikkat çeken isimlerden biri Müslüman Kardeşler’in (İhvan) Yemen uzantısı Islah Partisi’nin Aden lideri Ansaf Ali Mayo. 29 Aralık 2015’te Aden’de Ali Mayo’nun ofisinin kapısına bomba yerleştirmişler ama fark edildikleri için operasyon ters gitmiş. Gilmore’a göre listede başka Islah üyeleri ve bazı din adamları da vardı. Kimi vurduklarıyla ilgilenmediklerini söyleyen Gilmore, “Muhtemelen hedeftekiler Muhammed bin Zayed’in hoşlanmadığı kişilerdi” diyor.
Yemen’deki kirli savaşı ‘terörle mücadele’ diye pazarlayan zevatın hedefindeki Islah bu ülkede barış zamanında parlamentoya girmiş ikinci büyük parti. Müslüman Kardeşler’in kökünü kazımada Emirlikler’in azmi Suudilerinkini geride bırakıyor. Yemen’de işi suikastlara vardırmaları bunun açık göstergesi. Kaşıkçı’nın başını yakan ana neden de Müslüman Kardeşler ve bu örgütün hamisi Katar ve Türkiye ile olan bağları.
Pittsburgh’da yaşayan Golan yaptığını yasadışı görmediği gibi, “Belki kötü bir adamım ama haklıyım” diyerek savaş ağalarından, ‘savaşı özelleştirenlere’ daha fazla alan açılmasını istiyor. İşin içeriğiyle ilgili de açık sözlü: “Yemen’de bir suikast programı vardı. Ben yönetiyordum. Yaptık. Görevi koalisyon içindeki BAE verdi.”
‘Koalisyon’ denildi mi uluslararası kurum diye baş tacı edilen ne varsa hepsinin eli, ayağı, dili düğümleniyor.
Tetikçiler dünyasına meşruiyet sorulmaz ama Golan, ABD’nin müttefiki olan BAE hükümeti tarafından seçildikleri için yaptıkları işin meşru olduğunu savunuyor. Ona göre yapılan iş Amerikan çıkarlarına aykırı değil! Yani yasal mı değil mi diye işi eşelemeye gerek yok!
Golan, model olarak İsrail’in suikast programlarını ele aldıklarını söylüyor. Mossad suikast dünyasında bir numara. CIA’in sicilinde de aralarında hasım devlet başkanlarının da bulunduğu liderlere yönelik suikastlar az değil. Son zamanlarda suikast operasyonlarını drone’larla yapmayı yeğler hale geldiler. CIA insansız hava araçlarıyla Pakistan, Afganistan, Yemen ve Somali’de binlerce insan öldürdü. Öldürülenlerin çoğu sivil.
***
BAE 1 milyon nüfusluk bir ülke ama Amerikan silah devlerini şenlendiren bir müşteri. 2009’dan bu yana BAE’nin Amerikan silahlarına ödediği para 27 milyar doların üzerinde. BAE’deki şirketler emekli Amerikalı askerler için de söğüşleme kapısı. Eski Genelkurmay Başkan Stanley McChrystal ve eski Merkez Kuvvetler Komutan Yardımcısı Robert Harward Abu Dabi’ye kapak atanlar arasında. Her türlü pisliğe bulaştıkları halde başlarına hiç bir şeyin gelmemesinin sebebi de işte bu avantajlı ağ.
Suikast işinden Golan ve Gilmore’in cebine giren para başarılı operasyonlarla gelen ekstralar hariç aylık 1.5 milyon dolar. Şirketin Amerikalı tetikçilerine verdiği para da bahşişler hariç günlük 830 dolar. Fransız Yabancı Lejyonu’ndan devşirilenler ise yarı fiyatına çalışıyormuş. Bu şirketin tetikçi-bombacılarından biri de geçmişte CIA’in ‘saha adamı’ imiş.
Bu adamlar ülkelerinde Amerikan yasalarına tabiler ama onların Ortadoğu’daki suç sicilini takip edip hesaba çekecek ne bir yargı ne de bir otorite var. Keseleri Ortadoğu’da yere serdikleri cesetlerle şişiyor. Sefasını itibarlı eski komando olarak evlerinde sürüyorlar. Biz de onların Hollywood versiyonlarını ‘kötü adamları’ dünyamızdan temizlerken izliyoruz. Körfez’deki Amerikan müttefikleri de akıllarınca çevreye bu canavarlarla çekidüzen veriyor. Ortadoğu’nun yerli ve ithal pitbullları! Tetiği çekenler ve çektirenler…
Tabi bu adamlar İstanbul’da, Londra’da, Cenevre’de ya da Paris’te adam kaçırma misyonu üstlenecek kadar akılsız değiller. Yoksa Muhammed bin Selman korumalarını, devletin kadavracısını, resmi işkencecisini İstanbul’a gönderip cinayet sahnesini diplomatik temsilciliğe kurar mıydı?
Muhammed bin Selman’ın akıl hocalığını yapan ve onu Amerikan yönetimine pazarlayan kişi Muhammed bin Zayed. Küçük Muhammed faka bastı ve kendi ayağına sıktı, bakalım büyüğü nerede hata yapacak!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025