Fehim TAŞTEKİN
Türkiye’nin maceracı rüyalarından uyanıp bölgenin yeni dinamiklerini aklıselimle okuması gerekiyor. Bir şeyi izan ile, hak ile anlamak için illa ki her şeyin, “Ben yaptım sen etme” noktasına mı gelmesi gerekiyor.
Hevesler köpük köpük. Taşa taşa 2019’a da sıçrıyor.
2016’dan beri Urfa-Antep-Kilis-Hatay hattında tanklar TIR sırtında bir oraya bir buraya sürülüyor. Paçavraya çevirdiği Suriye toprağından bir parçayı bir süreliğine da olsa kendisine post yapamazsa çatlayacak. Ama ‘Yeni Osmanlı’ sefere mihmandarsız da gidemiyor. Tanklar Fırat’ın tozunu attıracak ama Amerikan güçleri de bunlara kalkan olacak. ABD bir iyilik daha yapacak; Suriye Demokratik Güçler (SDG) içindeki Kürtleri ve Arapları oyalayacak. Rusya da hava sahasını açacak ve belalardan emin kılacak. Bir de oldubitti yapmasınlar diye Suriye ordusunu dizginleyecek, İrani unsurlara ‘geri bas’ diyecek.
Taşları bağlanmış köyün efendisi olmak, başkalarının kalkanıyla muzafferan kesilmek. Yarını var mı bunun? Yarından sonrası için Türkiye nerede ve neyle baş başa olacak? Kürtleri kesmekten bahseden yağmacılarla, ganimetçilerle, kendinden başka herkese düşman cihatçılarla bu yolculuğun yarını…
Varlığından en fazla şikâyetçi olduğu güç aradan çekildiğinde kendi kalkanı da gitmiş olacak. Evet, biraz ağır ama haza gerçek.
Menbic basit bir barometre. Kürtleri temizlemeye azmetmiş 10-15 bin milis gücünü cephe hattına yığacaksın, Antep’ten, Urfa’dan yüzlerce askeri araçla Kilis kapısına çıkarma yapacaksın, dünya nefesini tutmuşken dönüp “El veriyor mu” diye Washington’a, “Yeşil ışık yakıyor mu” diye Moskova’ya bakacaksın!
Oyunun adı “Masada Olmak İstiyorsan Sahada Olacaksın”. Bu lafa bayılıyorlar. ‘Bir koyar on alırız’. Turgut Özal’dan beri siyasetin yarım kalmış ukdesi.
Amerika havadan korursa, Rusya taşları bağlarsa bu zevattan daha âla oyuncu yok!
Fakat sigorta sigortalığını yitiriyor. Türkiye, Suriye ve Irak’ta tepelediği yerel aktörlerle yarın bir gün baş başa kalacak. Bize dostluğu, huzuru, barışı getirecek olan yerel aktörlerin komşuluğudur. Tepelenmiş komşu, komşu olmaktan çıkar.
***
Suriye’den ani çekilme kararında olduğu gibi Başkan Donald Trump’ın geçen çarşamba sürpriz Irak ziyareti bir şeyi teyit etti: Çin’i Afrika’da dizginlemek, Asya’daki yeni güç savaşında sağlam durmak gibi öncelikleri olan ABD, Orta Doğu oyununa para saçmak istemiyor. Trump’ın ziyaretinde çok çarpıcı bir durum yaşandı.
Trump ayak bastığı egemen bir ülkenin başkentini ziyaret etmedi. Iraklı liderler de Trump’ı karşılamaya gitmedi. Trump, Bağdat’a gitmediği gibi Iraklı liderleri görüşmek için ayağına yani Anbar’ın batısında Ayn el Esad’daki Amerikan üssüne çağırdı. Onlar da, “Görüşme ya Bağdat’ta olur ya da üssün Irak tarafında” yanıtını verdi. Trump Trumplığını yaptı. Iraklılar da Babil’in evladı gibi davranmayı seçti. Keşke hep öyle olabilselerdi. Kürenin efendisi gelmiş, Başbakan Adil Abdülmehdi, olmadı Meclis Başkanı Muhammed el Halbusi, o da olmadı Cumhurbaşkanı Berhem Salih gitse diplomatik nezaketsizlikteki bu çöp göz çıkarmazdı. Ama hissiyat kaostan, istismardan, zilletten önünü göremeyen Irak’ta bile günbegün değişiyor. İşgal ve onun ürünü IŞİD Iraklılara fena ders oldu. Şimdi Irak meclisinde alenen, “Amerika çekip gitsin yoksa göndermesini biliriz” diyenlerin sesi yükseliyor. Nihayet, “İşte Irak’a demokrasi getirdik” diyen George W. Bush’a pabucunu fırlatan Muntezir Zeydi’ler artıyor. Dış müdahalelere karşı güçlenen bu hissiyatın Türkiye’ye de söyledikleri yok sanılmasın. Bunu salt İran nüfuzuna bağlayanlar yine basit bir okuma hatası yapıyor.
***
Orta Doğu’nun simsarları kendi sezgileriyle Amerikan çekilmesine Türkiye’den çok daha farklı yaklaşıyor. Bu minvalde yeni trend Arap’ın Arap’la kavgasını bitirmek. Bunun için Şam’la barışmak, Bağdat’la köprüler kurmak. Birleşik Arap Emirlikleri’nin yedi yıl sonra Şam’da büyükelçiliğini açmasının basitçe Dubai/Abu Dabi merkezli bir karar olmadığını, bir Arap tutumu olarak geliştiğini daha hazırlıklar sürerken yazmıştık. Onu Bahreyn izledi. Kuveyt, Mısır, Suudi Arabistan ve diğerleri Şam treninin sıradaki yolcuları. Suriye İstihbarat Şefi Ali Memluk’u Kahire’de ağırlayan Mısır yönetimi şimdi Kürtlerle Şam’ı buluşturmanın çabası içinde.
Bu trendi iyi okumak lazım. Çünkü alt metninde Türkiye’yi bloke etme niyeti net olarak yazılı. Türkiye’nin Katar’dan sonra bölgede karşı ağırlık olarak yanında gördüğü Sudan da Suud’un perifesinde kendisine yeni meşruiyet alanları açmanın derdinde. Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir’in Şam’a Rus uçağıyla gitmesi Moskova’nın da bu yeni eğilimde kolaylaştırıcı ve katalizör aktör olduğunu gösteriyor.
Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir önemli siyasi değişiklik Suudi Arabistan’da gerçekleşti. Kral Selman bin Abdülaziz kabineyi değiştirdi. “Esad gitmeli” diyen Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr devlet bakanlığına kaydırıldı. Kaşıkçı cinayeti yüzünden taht yolu kesilir diye umulan Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın konumu bir milim değişmedi. Yine Veliaht Prens, Savunma Bakanı, Güvenlik ve Siyasi İşler Meclisi Başkanı ve Ekonomik İşler Meclisi Başkanı. Yani bütün atama yetkilerini elinde tutan muktedir. Bu değişimin dış politikaya yansıması olacaktır. Suriye ile ilişkileri normalleştirme, Yemen’den çekilmenin yollarını bulma, Irak’la bağları güçlendirme, ‘büyük tehdit’ İran’la başka yollar deneme, Lübnan’da geri vitese takma, Türkiye, Katar ve bu ikisinin himaye ettiği Müslüman Kardeşler’e karşı cepheyi güçlendirme eğiliminden söz ediliyor. Şam’la diyalog kısmı zaten halihazırda yürüyen bir süreç. Bu süreç elçiliklerin yeniden açılması ve Suriye’nin Arap Birliği’ndeki koltuğunun iadesiyle ileri bir noktaya taşınabilir.
Türkiye’nin maceracı rüyalarından uyanıp bölgenin yeni dinamiklerini aklıselimle okuması gerekiyor.
Bir şeyi izan ile, hak ile anlamak için illa ki her şeyin, “Ben yaptım sen etme” noktasına mı gelmesi gerekiyor.
***
Yeni yılın eski yılın dertlerini yüklenmekten başka şansı yok. Yine de bize dertsiz, belasız bir yıl dilemek düşer.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025
25.09.2025
15.09.2025
9.09.2025