Fehim TAŞTEKİN
Irak Kürdistan Bölgesi, Mesut Barzani’nin başkanlığı bırakıp sahne gerisine çekilmesi ve Celal Talabani’nin vefat etmesinin ardından oğullar-yeğenler dönemiyle yeni bir döneme açılıyor.
Mesut Barzani’nin yeğeni ve damadı Başbakan Neçirvan İdris Barzani 28 Mayıs’ta parlamentodaki oylamayla Kürdistan Bölgesi Başkanı seçildi.
25 Eylül 2017’de bağımsızlık referandumuna öfkelenen Türkiye, İran ve Irak’ın koordineli hareket ederek Kürdistan’ı cezalandırması ve bu minvalde 16-17 Ekim 2017’de gelen askeri müdahaleyle Kerkük dahil tartışmalı bölgelerin merkezin kontrolüne geçmesi Kürdistan’ın iç siyasi dengelerini hepten bozmuştu. Bu hezimet karşısında Mesut Barzani, Kasım 2017’de yetkilerini başbakanlık, parlamento ve adalet komisyonu arasında paylaştırıp başkanlık makamını rafa kaldırmıştı.
Gecikmeli olarak 30 Eylül 2018’de düzenlenen parlamento seçimlerinden birinci çıkan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) tekrar devreye sokulan başkanlık makamı için Neçirvan Barzani’yi, başbakanlık için de Mesut Barzani’nin oğlu ve Güvenlik Konseyi Başkanı Mesrur Barzani’yi aday göstermişti. KDP, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile başkan yardımcılığı, meclis başkanlığı ve başbakan yardımcılığı görevlerinin KYB’ye verilmesini de içeren bir iktidarı paylaşım anlaşması imzalamıştı. KDP üçüncü ortak olarak Goran’ı hükümete almayı düşünüyor. Neçirvan Barzani’nin başkanlık makamına geçmesinin ardından Mesrur Barzani’nin başkanlığında yeni hükümetin haziranda kurulması bekleniyor.
Kuzenlerin dümene geçmesi Barzani ailesi ve tabi ki KDP açısından bir devamlılığı temsil ediyor. Mesut Barzani bir yanında Neçirvan’ı, diğer yanında Mesrur’u oturtup bugünler için yetiştirdi. Neçirvan yabancı hükümetler ve iş dünyasıyla haşır neşir olurken Mesrur iç güvenliğin teminiyle madalyonun öteki yüzünü oluşturdu. Öte tarafta Kürdistan’ın Süleymaniye yakasını tutan KYB de Celal Talabani sonrası oğullar (Kubad ve Bafel) dönemini yaşıyor.
***
Neçirvan Barzani’nin dışarıda epey kabul gören bir lider olduğu gelen tebrik mesajlarından da anlaşılıyor. Tebrik listesi ABD, Fransa ve Britanya ile başlayıp Türkiye, İran, Irak, Çin, Japonya, Güney Kore gibi ülkelerle uzayıp gidiyor. ‘İstikrarı sağlayacak lider’ vurgusu öne çıkıyor. İş dünyası da siyasi kariyeri ile serveti paralel yürümüş Neçirvan Barzani’den hayli umutlu. Barzani’ye açılan krediyi tanımlayan iki kelime; iş ve diplomasi.
Mesut Barzani’nin çekilmesinin ardından Neçirvan Barzani’ye tevdi edilen görev pek çok cephede normalleşme ve yumuşak geçişi sağlamaktı. Kürdistan mücadelesinin simge ismi olarak Mesut Barzani’nin atamayacağı geri adımları ya da yapamayacağı jestleri Neçirvan Barzani gerçekleştirebilirdi.
Bu çerçevede Tahran ve Ankara ile güven tazelenecek; Bağdat’la köprüler yeniden kurulacak, Kerkük ve diğer bölgelerin statüsü ile ilgili 140’ıncı maddenin uygulanması seçeneğine dönülecek, bu arada Peşmerge’nin tekrar Kerkük’e dönmesi sağlanacak, merkezin Kerkük’e atadığı Arap valinin yerine tekrar bir Kürt vali seçtirilecek, petrol paylaşımı ve bütçe payı ile ilgili anlaşmazlıklar giderilecekti. Ki bu hususların halli için iki taraftan üst düzey heyetlerin görüşmesi 28 Nisan’da Bağdat’ta gerçekleşti.
Bağdat açısından Neçirvan Barzani ‘normalleşme dönemi’ için makul bir isim. O yüzden tebrikte hiç gecikmediler.
ABD açısından da Neçirvan Barzani, 2003 sonrası kurulan düzende devamlılığı garanti ediyor. Kürtlerin Bağdat’ta iktidara ortak olup İran’a yakın kanatları baskılama stratejisine omuz vermeleri bu dönemde ABD’nin en önemli önceliği. Diğer öncelikler İran’ı 50 kilometreden gözetleyen Harir Üssü’nün tahkim edilmesi, Erbil Konsolosluğu’ndaki kapasitenin diplomatik ve askeri misyon bakımından genişletilmesi, Kürdistan’ın İran’a karşı yaptırımlara ortak olması, bölgeden Suriye cephesine sevkıyatların sekteye uğramaması ve petrol arzının sürmesi…
Neçirvan Barzani başbakanlığı boyunca hem Ankara hem Tahran’la yakın mesaide olageldi. Saddam’dan kaçış yıllarını İran’da geçirmiş, Tahran Üniversitesi’nde okumuş, Fars diline derinlemesine nüfuz etmiş bir siyasetçi olarak Neçirvan Barzani, İran ile ABD arasında sıkışsa da orta yolu bulma konusundaki yeteneklerini kullanabilir.
Ankara Neçirvan Barzani’nin bağımsızlık referandumuna gönülsüz olduğunu not etmiş ve onu amcasından ayrı bir yere koymuştu. AKP çevreleriyle iş bağlantılarının ‘siyasi hatırı’ da büyük tabii. Neçirvan Barzani daha başkanlık koltuğuna oturmadan Türkiye, Erbil’le gerilimli süreci bitirme eğilimine zaten girmişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da 29 Nisan’da Bağdat’tan sonra Erbil’e giderek bu yeni sayfayı resmileştirdi. Bu süreç daha da ivme kazanabilir. (Fakat Ankara’nın sınır ötesi hareketlerle PKK’ye karşı savaşı büyütme baskısının yeni dönemde Erbil’deki karşılığı ne olur kestirmek zor.)
***
Dışardaki bu olumlu tablonun Kürdistan iç siyasetindeki yansıması aynı değil. KDP ile hükümet kurma mutabakatına rağmen KYB, Neçirvan Barzani’nin başkan seçildiği oturumu boykot etti. İlk kez seçime katılıp 8 koltuk kazanan Yeni Nesil Hareketi de sürecin demokratik işlemediğini belirtip oylamaya katılmadı.
111 koltuklu parlamentoda 81 oy kullanıldı, bunların 68’ini Neçirvan Barzani aldı. Diğer dört aday sıfır çekti. KYB boykot kararına gerekçe olarak KDP’nin Kerkük Valiliği’ne bir KYB’linin önerilmesi konusunda yan çizmesini gösterdi. KDP ise aksi iddiada: “KYB anlaşmaya uymadı. Mutabakata göre Kerkük işi hükümet oluşumundan sonra karara bağlanacak.”
Kerkük konusunda Bağdat’la olan anlaşmazlık, iki parti arasındaki kavganın da gerisinde kalıyor. (Bu arada KDP’nin Kerkük hesaplarıyla ilgili bir hatırlatma yapalım: 2017’de Kerkük’ü kaybettikten sonra Erbil’de üstelenen eski Vali Necmeddin Kerim, KDP’nin desteğiyle geri dönmeyi umarken petrol paralarını zimmetine geçirdiği suçlamasıyla hakkında çıkartılan yakalama kararı yüzünden Beyrut’ta mahsur kaldı. Pasaportuna el konulup Bağdat’a gönderilmesi istenilen Kerim’in 50 milyon doları Neçirvan Barzani’ye ait Kurdistan International Bank’taki hesabına yatırdığı iddia ediliyor. Merkez bu parayı geri istiyor.)
Sözün özü Neçirvan Barzani son derece kritik bir geçiş sürecinde sadece iktidarı değil sahip oldukları Peşmerge gücüyle coğrafyayı da bölüşen iki rakip partinin ortak adayı olamadı. Tarihsel husumetlerle gelinmiş ortak yolun devamı için kötü bir başlangıç bu. Yeni dönemde de iki parti arasındaki ilişkilerin türbülanstan çıkması olası gözükmüyor. Yine de iki parti birbirine muhtaç.
Elbette yeni dönemde KDP’nin eli daha üstün. Meclis aritmetiği hükümetin oluşumunda bir önceki döneme nazaran KDP’nin işini kolaylaştırıyor. (KDP vekil sayısını 38’den 45’e, KYB 18’den 21’e çıkardı. Geçen dönem değişim iddiasıyla yıldızı parlayan Goran 24 vekilden 12’ye düştü.) Kotayla belirlenen 11 azınlık koltuğundan yaklaşık dokuzu KDP’nin cebinde. Hükümetteki tecrübesiyle birlikte Neçirvan Barzani artık bir üst makamda. İç güvenlik ve istihbaratın patronu Mesrur Barzani’nin başbakanlık koltuğuna geçmesi KDP’den yana işleyen iç disiplinin korunması anlamına geliyor. Bunların üstünde KDP’nin başkanı ve Kürdistan’ın doğal lideri olarak Mesut Barzani de sahne gerisinden bütün kritik süreçlerde belirleyici konumunu koruyor. Denilebilir ki KDP’yi kontrol etme konusunda Mesrur ile Neçirvan Barzani arasında rekabet kızışacak ve bu bütünlük bozulacak. Belki. Fakat Mesut Barzani’nin varlığı bu senaryoyu geciktiren ya da baskılayan bir faktör. Mesut Barzani oğlu ve yeğeni arasındaki güç mücadelesinin KDP’yi zayıflatmasına kolay kolay izin vermez.
Beri taraftan KDP coğrafi ve siyasi bütünlük açısından KYB’yi dışarda tutamaz. Bölge üzerindeki oyuncular da bunu salık vermez; ne Amerika ne de İran. Kerkük’ün geleceği iki partiyi birbirine düşürdüğü gibi iki partinin birbirine tamamen sırtını dönmesini engelliyor. Hesabı sorulmayan bütçe paylaşımı da KYB’nin vazgeçebileceği bir şey değil. KYB iktidardan uzak kaldığında pozisyonunu koruyamayacağını, 2013 seçiminin ardından kısa süre hükümet dışında kaldığında gördü. 2013 seçiminde kendisinden kopmuş Goran’ın gerisine düşen KYB bu sefer ikinci parti konumunda. Bu oy KDP’nin yarısı kadar ama psikolojik olarak kendini toparladı. KYB, “Kerkük’te ihanet etti” suçlamalarıyla ortamın kızıştığı bir dönemde Berhem Salih’i Irak Cumhurbaşkanlığı’na aday göstererek KDP’nin adayı Fuad Hüseyin’e çalım atmıştı. Bu biraz da İran’ın yönlendirmesiyle, “Kerkük’te işleri zorlaştırmayan” KYB’nin ödüllendirilmesiydi. Berhem Salih şimdi Erbil’de hükümet paylaşımı ve Kerkük’le ilgili çözüm arayışlarında KYB’nin hesaba katılmasını gerektiren bir faktör.
***
Eğer işler tekrar sarpa sarmazsa 2020’de genel sayım olacak. Kerkük’ün statüsünün belirlenmesi için 140’ıncı maddeyle belirlenen yol haritasının ilk adımı buydu. Sonra referandum. Kürtler artık yeniden bu anayasal çözüm sürecine bel bağlamış durumda. Belki oğullar ve yeğenler döneminde herkes kendini ispat etmek için manevralar yapacak, belki gerilimler eksik olmayacak. Ancak bu süreçte iç kavganın derinleşmesi Kürtlerin sınırlarla ilgili hayallerini hepten suya düşürebilir. Neçirvan Barzani “Başkanlık makamı birliğin şemsiyesi olacak” dedi. Elbette bir umuttur ama gerçeğin dili de kılıç gibidir.
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025