Fehim TAŞTEKİN
İzmir’in ciğerleri yanarken Orman Bakanı Bekir Pakdemirli konuşuyor: “THK’nın elinde 6 uçak var ama 3’ü yerde. Yani yuvalarında motor yok; 3 tanesi faal. Bunların sadece biri yakıt almaya gittiğinde, link kurma imkânı yok. Türkiye’de bize hizmet verecek bir uçak filosu bulunmuyor. Kiraladığımızda orman personeli binmek istemiyor. Emniyetli bulan varsa, apronda duruyor, buyursunlar uçsunlar.”
Devletin düşürüldüğü durum da, yürütülen mantık da dehşet verici. Buradaki acullük, iş bilmezlik, pişkinlik, küstahlık neyse dış politikadaki melanetler de odur ya da onun eseridir. Aynı kifayetsizlik ve öngörüsüzlükle Ortadoğu’da çok yangın çıkardılar. Söndürecek beceriden de yoksunlar. Ya da niyetleri bu değil; tıynette yangından mal kaçırmak da var.
Daha dehşet olanı, bunların hiçbiri yönetilenlere dokunmuyor, muhalefeti de yakmıyor. ‘Yaldır yaldır’ gelen faşizmin bizatihi mağduru ama hala zillette debelenebilmenin mazeretini arıyor. Suçu işleyen devlet ya ‘mutlak dokunulmazdır’; onun gölgesinde, onun lütfettiği kadar ve onun uygun gördüğü kelimelerle laf çevirmek kâfidir muhalefet olmaya.
İktidar dışarda çıkardığı yangını duman altı edebilmek için içeride yangın çıkarmakta çok mahir. İçeride yangın bacayı sarmışsa yığınları beka davasına kilitleyecek dış düşmanlar bulmakta ve maceralara atılmakta da zorluk çekmiyor. Rezaletler, gasplar, hırsızlıklar, hukuksuzluklar, ülke kaynaklarını tarumar eden ihaleler, rant transferleri, elde patlayan devasa projeler, yok edilen kurumlar, kemirilen ekonomi, katledilen ormanlar asla konuşulmasın. Tehditler, şantajlar, adam kaçırma olayları ve işkenceler artık sıradan. İçeride beka, dışarıda beka.
Ve muhalefet asla iktidarın keyfini kaçıracak düzeyde ortak bir paydada buluşmasın. HDP’li üç belediyeye kayyım atayarak milletin iradesine ve ülkenin huzuruna kast edenlerin muradı başka ne ola ki? Bu elverişli yangınlardan sadece biri. Devamı da gelecek.
Ağustos zaferlerine ‘Doğu Fırat Seferi’ iktidarın sorumlu olduğu krizler ve açmazlar üzerine bir şal gibi gerilecekti. CHP ve HDP tabanında gelişen yakınlaşma da dinamitlenmiş olacaktı. O hatta başkalarının hesabı daha üstün geldi. Sahnenin değişmesi gerekiyordu ve şimdi içeriyi terörize etmenin imkanlarını zorluyorlar.
***
İnsanlar Van’da, Mardin’de, Diyarbakır’da devletin başlarına ördüğü belayla meşgulken ‘Nevzuhûr İttihatçılık’ Fırat’ın batısında da izanla, mantıkla, vicdanla izahı mümkün olmayan işler çeviriyor. Beri tarafta Irak’ın kuzeyinde savaşı büyüttükçe büyütüyor; pergeli ta Irak’ın orta yerine kadar açmış. Sorgusuz sualsiz. Beka dendiğinde sorgu zaten yersiz!
Bir hizmettir tekerrür eden ama ne çare! İktidar sahipleri birkaç demeçle, bir efelenmeyle, ne bileyim diklenmeyle görüntüyü kurtarabildiği sürece hezimetten de yüksünmüyor.
Muhalefet ise en azından şu Suriye’de olup bitenlere ciddiyetle bakabilmeyi becerebilseydi. Ülkenin düşürüldüğü duruma dair kimi zaman doğru düzgün soru yöneltmekten bile aciz bir iki soru önergesiyle sorumluluk savıyor. Sanki önergeler iktidarın umurunda!
Gündem oluşturmaktan imtina eden bir temkinlilik hali. Aynı kapının tokmağı, aynı tekmil; iktidarın yolu mantıktan, hukuktan, gelecekten yoksundur ama askeriyle, özel timiyle, istihbaratıyla devlet işin içindeyse susulur. Devletse mevzu sufleler ‘emir’ telakki ediliyor. Lakin susma vakti değildir; ülkenin ordusu ve kaynakları El Kaide ve türevlerinin hizmetine sokuluyorsa hiç değildir.
***
Hükümetin Suriye’deki kirli müdahaledeki ürkütücü rolü bir kenara, son düzlükte yaşananlar azıcık devlet aklıyla bile olacak şeyler değil. Son birkaç yılda büyük bir özgüvenle Suriye’nin bütün cephelerinden çıkartılan cihatçıların Türkiye sınırlarına taşınmasına aracılık eden bir strateji. İdlib bu sayede 100 bin civarında savaşçının temerküz alanına dönüştü. İdlib, açılan cephelere Türkiye üzerinden akın akın giden küresel mücahitlerin giriş kapısıydı. Savaşın bitiş sahnesini kurgulayan Suriye ve müttefikleri çıkış kapısının da burası olmasını istedi. Bu stratejiye ortak olmak da ‘sahada olmak, oyunda kalmak’ gibi bir efsunla yeni Osmanlının kaçacağı bir şey değildi. Stratejik derinlikte bunlardan dibi yok.
Hükümet daha sonra bu cihatçılar üzerindeki etkisine güvenerek Rusya’ya yerine getiremeyeceği sözler verdi. Oyun kurucu olacak ya, riskin boyutunun boyunu aşmasını da sorun etmiyor. Birinci vazife hepsi aynı potada çimlenmiş olsalar da ‘ılımlı’ muhalifleri teröristlerden ayırmaktı. Bunun için ‘Suriye Ulusal Ordusu’ ve ‘Ulusal Kurtuluş Cephesi’ diye iki çatı örgütü de kurdular. “Güdülebilenler” ile “Türk devletinin himmetinden nemalanan fakat güdülmesi zor olanlar” yapılanması… Sonra terörist diye nitelenen grupları İdlib’i çevreleyen 15-20 kilometrelik alandan çıkarmayı ve burayı ağır silahlardan arındırmayı da taahhüt ettiler. Bu taahhüt, İdlib’in saldırılarda sıçrama tahtası olarak kullanılmayacağı sözüyle tahkim edildi. Dahası Halep’ten Lazkiye’ye inen otoyol (M-4) ile Halep’ten Şam’a giden otoyolun (M-5) açılma işini de üstlendiler. Yol ihalesi alır gibi. 17 Eylül 2018’de Soçi’de bunların altına imza atılırken ‘çar’ Vladimir Vladimiroviç Putin’in ne denli hınzır hınzır gülümsediği tahmin edilebilir. Böylesi imkânsız, böylesi kendi kendini El Kaide’nin hamisi yapan bir misyonu sahiplenmek her kula nasip olmaz! Görev süresi 31 Aralık 2018’de doldu. Taahütler yerine getirilmedi:
– Önce terörist listelenmiş Heyet Tahrir el Şam (HTŞ), Türkiye’nin uhdesindeki ılımlıları döve döve küreyip İdlib’in yüzde 90’ını kontrol eder pozisyona geldi. Misyon birde skor sıfır.
– Ilımlılar teröristleri yiyip bitirecekken tersi oldu. Güvenli bölge kurulamadı. Etti iki sıfır.
– Yollar açılamadı, etti üç sıfır.
– İdlib’ten diğer bölgelere saldırılar kesilmedi. Bir sıfır da buradan.
Tabii bu arada misyon için Türk ordusu 12 kontrol noktası kurmuştu. Misyonun aslında başka türlü yorumlandığı anlaşıldı. Buraların Soçi Mutabakatı’nın koşullarını yerine getirmekle ilgisi yoktu; tersine silahlı örgütler için bariyer işlevi görecekti. Suriye ordusu güneyden cephe açtığında, Türkiye’nin ılımlıları terörist diye afişe edilenlerle omuz omuza verdi. Ortak cephede kimler yoktu ki; IŞİD’in Suriye’deki ilk yapılanması olan Nusra’nın devamı HTŞ, El Kaide dörtlüsü olarak ‘Huras el Din’, ‘Ensar el Din’, ‘Ensar el Tevhid’ ve ‘Ensar el İslam’; Taliban bağlantılı Türkistan İslami Partisi (TİP), Çeçenlerin liderlik ettiği Ecnad el Kavkaz ve Özbeklerin İmam Buhari Tugayı; Türkiye’nin doğrudan desteklediği Feylak el Şam, Ceyş el Ahrar, Ahrar el Şam, Sukur el Şam, Ceyş el Nasr, Birinci Sahil Tümeni, İkinci Sahil Tümeni, Birinci Piyade Tümeni, İkinci Ordu, 23. Tümen, Ceyş el İzze vs.
Ellerinde Türkiye’den giden silah ve zırhlı araçlarla. Mayıs-temmuz arasında tırmanan bu savaşta dengeyi değiştiren Türk katkısıydı. Putin, bir NATO üyesine S-400 satmanın hazzı için İdlib’de Erdoğan’ın cihatçılarla iştigalini görmezden geldi. Lakin Fırat’ın doğusunda müşterek hareket merkeziyle Türk-Amerikan ortaklığının tesisi, Putin’in yutacağı bir hamle değildi. İşte İdlib, yanıtın verileceği yerdi. Yeniden başlayan operasyonla Han Şeyhun’un ele geçirilmesini biraz da bu zaviyeden görmek lazım. Türk ordusu yine takviye güç gönderdi. Ama gecikmişti. Suriye ordusu M-5 yoluna ulaşarak ikmal hattını kesen Suriye ordusu bir de konvoya eşlik eden Feylak el Şam’ın araçlarını bombalayarak sevkiyatı durdurdu. Han Şeyhun’un 10 km güneyinde Morek’teki Türk askeri gözlem noktası kuşatma altında kaldı.
***
Bu tablo yeterince vahim değil mi? Devletin bekasıyla izahı kabil mi? Bu savaşın yansımaları ve kaçınılmaz sonuçları olarak Türkiye’deki patlamalar farklı bir muhalefeti gerektirmez mi? Mesela 9 Ağustos’ta Hatay-Reyhanlı’da bir tesiste 5 saat boyunca patlamalar oldu. “Askeri mühimmat patladı” denildi. İşte muhalefetin susması için kâfi bir izah. Eski bir çırçır fabrikası. Reyhanlılılar buranın Suriye bağlantılı operasyonlarda istihbarat ve bir yardım kuruluşu tarafından kullanıldığını söylüyor. Bünyesinde dört de lojman var. Neresi askeri? Neresi yasal? Patlayan nedir? Kimse bunun hesabını sormaya yanaşmadı.
Suriye defteri sorunsuzca kapanmayacak. Üstelik yeni İttihatçıların hikâyeyi bitirmeye niyetleri de yok. İdlib’de ihtiyaç fazlası cihatçılar Libya sahnesine kaydırılıyor. Orada da akıl almaz bir savaş yürütülüyor. Bunun hesabını şimdiden soracak biri var mı? Orada muhalefet var mı?
Yazarlar
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025