Fehim TAŞTEKİN
Cumartesi günü Suudi Arabistan petrol tesislerinin vurulması, saldırı doğrudan İran’dan gelsin ya da gelmesin Körfez’de yakılacak bir ateşin olası boyutlarıyla ilgili ‘küçük’ ama sersemletici bir gösteri sayılır. Küçükten kasıt, saldırının Suudileri şoke eden ve petrol piyasalarını sarsan boyutta olmadığı değil; İran’a askeri bir müdahale olduğu takdirde yaşanacaklarla ilgili yakıcı bir ipucu.
Saldırının sorumluluğunu, “10 insansız hava aracı (İHA) kullandık” diyen Husiler üstlendi. Suudilerin Amerikan, Fransız ve İngiliz silahlarıyla cehenneme çevirdiği Yemen’deki direniş güçleri.
BM uzmanlarına göre Husilerin elinde menzili 1500 km’yi bulan UAV-X insansız uçaklar var. “İHA ile kamikaze saldırısı bu kadar büyük bir hasara nasıl yol açtı” sorusu yanıt beklese de bunlarla teorik olarak Aramco tesisleri vurulabilir.
ABD’li yetkililer ivedilikle füzelerin İran’ın güneybatısından ateşlendiği ve insansız uçakların İran’dan havalandığı iddiasını basına servis etti. Wall Street Journal’a göre Amerikalılar Riyad’a bu bilgileri iletti fakat Suudiler, Amerikalıların yeterli kanıt sunmadığını söyledi.
Trump, “Atışa hazırız” deyip ‘ama’lı bir cümleyle pası Suudilere gönderdi:
“Suudi Arabistan’dan saldırıların sorumlusunun kim olduğuna inandığını ve hangi şartlar altında devam edeceğimizi duymayı bekliyoruz.”
Yani küresel dev, savaşın kapılarını aralayabilecek mühim bir kararı, Suudilerden gelecek iki cümleye bağlıyor: “Evet İranlılar yaptı; sen savaş biz bedeli neyse öderiz.”
Bununla Trump ABD’yi ‘paralı asker’ ya da ‘tetikçi’ konumuna sokuyor.
İran “Biz yapmadık” demekle kalmayıp İsviçre aracılığıyla ‘askeri saldırıya misilleme yapılacağı’ ve ‘misillemenin, saldırının kaynağıyla sınırlı kalmayacağı’ notunu geçti. Notun ikinci kısmı, İran’la baş etmeye kalkışanların zorlanacağı kritik nokta.
***
Trump’ın düşmanlara karşı koyma siyaseti kabaca; “ekonomik olarak çökert, savaşla tehdit et, sonra masaya çağırıp anlaş.” Adam güçlü, “Benim atom bombamın düğmesi daha büyük” diyebilecek kadar da kabadayı!
Ne var ki bu siyaset İran’da işe yaramadı ve yaramıyor.
Önceki başkanların düşük ve orta yoğunluklu ambargo ve kuşatma siyasetleri İranlıları istikametlerinden döndürmedi. 2015’te 5-1 grubunun Tahran’la yaptığı JCPOA anlaşması, İran’ın nükleer heveslerinin sınırlandırılması bakımından önemli bir başarıydı. Bu hem İran’ın şahinlerini hem de ABD’nin müdahaleci radikallerini mutsuz eden bir sonuçtu. Trump anlaşmadan tek taraflı çekilip petrol satışını sıfıra indirme, uluslararası para transfer kanallarını kapatma ve bu şekilde 82 milyonluk İran’ı felç etmeye dönük baskı stratejisiyle elbette bu ülkenin canını çok yaktı. Yine de amacına ulaşamadı.
Trump, “Anlaşmak istediklerini biliyorum” deyip duruyor. Lakin, BM Genel Kurulu sırasında Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Trump’la görüşme ihtimali tartışılırken dini lider Ali Hamaney son noktayı bilmem kaçıncı kez koydu:
“Eğer ABD pişman olur ve JCPOA’ya dönerse anlaşmanın diğer taraflarıyla birlikte İran’la müzakerelere katılabilir. Aksi takdirde New York ya da başka bir yerde hiçbir düzeyde görüşme olmayacak.”
***
Baskı-uzlaşma mekaniği işlemediği gibi şimdi bütün dünya, “Suudiler için bir Amerikan misillemesi gelir mi, gelirse savaş çıkar mı” sorusuna kilitlenmiş durumda.
Trump’ın öteden beri yaklaşımı Orta Doğu’da para etmeyen yeni bir savaşa girilmemesi yönünde. 2003’deki işgalin ardından, “ABD, petrolün yarısını almayacaksa neden Irak’a girdi” sorusunu defalarca tekrarladı.
Hatta 2017’de dönemin Başbakanı Haydar el İbadi’yi arayıp ABD’nin kayıplarını telafi etmek için Irak petrolünden pay istedi. Suudilerle ilgili olarak da henüz başkan değilken 31 Ağustos 2014’te, “Kendi savaşlarını kendileri vermeli ya da onları ve trilyon dolarlık varlıklarını korumamız için bize tam bir servet ödemeliler” demişti. Başkanlık koltuğu da Trump’a bir ‘ağırlık’ kazandırmadı. 2018’de Kral Selman’a şunu söylediğini aktardı:
“Kral Selman’ı severim. Ancak, Kral’a, ‘Sizi biz koruyoruz, eğer biz olmazsak orada iki hafta oturamazsınız, bizim ordumuz için ödeme yapmalısınız’ dedim.”
Söğüşleme niyetini Aramco cayır cayır yanarken tekrarlıyor.
“Kimse ile savaş istemiyorum ama savaşa herkesten daha hazırız” derken eğer ABD bir şey yapacaksa Suudilerin de ödeme dahil üstleneceği çok şey olacağını söyledi.
Trump’ın tutumu tartışılırken bu kez Suudilere söz verip vermediği sorulduğunda, “Hayır, söz vermedim. Suudilerle oturup, bazı şeylere karar vermeliyiz” dedi. Ha bir de İran’a yanıtın kapsamına dair, “Orantılı olacağını” düşünüyor. Yani ateşi yaktığı gibi söndürebileceğine inanıyor. Senatör Lindsey Graham’a bakılırsa akıllarında İran’ın belini kırmak için sadece petrol tesislerini vurmak var.
***
“Savaşa karşı” ama ABD’yi Suudilerin tetikçisi yapmak için zar atıyor. Paralı asker durumuna düşmek hem Kongre’den onay almak hem de uluslararası koalisyon kurmak bakımından sıkıntılı bir durum.
Demokratların başkan adaylığı için yarışan Temsilciler Meclisi üyesi ve eski asker Tulsi Gabbard fena bombaladı:
“Trump, Suudi efendilerinden talimat bekliyor. Askeri varlığımızı Suudi Arabistan’ın komutası altına sokmak üniformalı kardeşlerime, ayrıca anayasaya ihanettir. Biz senin fahişelerin değiliz. Sen bizim pezevengimiz değilsin.”
Cumhuriyetçi Senatör Mitt Romney, “Suudiler adına askeri hareket büyük hata olur” uyarısını yaparken Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyesi David Cicilline, “Trump askeri güç kullanacaksa yetki için Kongre’ye ihtiyacı var, Suudi kraliyet ailesine değil” dedi. Demokratların önde gelen başkan aday adaylarından Senatör Bernie Sanders de, “Acımasız Suudi diktatörlüğü istedi diye Kongre sana yıkıcı bir savaş için yetki vermeyecek” diye çıkıştı. Yani Kongre “Yetki bende” diyor.
***
BM’den soruşturma ekibi isteyen Suudilerin tutumu muhtemelen gidişatı belirleyecek. Daha önce tankerleri hedef alınan Birleşik Arap Emirlikleri, İran’ı suçlamaktan kaçındı. Üstelik Tahran’la ilişkileri yumuşatma yoluna gitti. Suudiler, nükleer anlaşmadan en az İsrail kadar mutsuzdu. Amerikalılara, “İran’ın başını küçükken ezin” diyen onlardı. Ama istedikleri asla Suudilerin İran’la savaşa girmesi değil ABD’nin onlar için savaşmasıydı. Hatta 2010’da sızdırılan bir yazışmaya göre eski Savunma Bakanı Robert Gates, Fransız Dışişleri Bakanı’na, “Suudiler bizden son Amerikan askerine kadar savaşmamızı istiyor” diye yakınmıştı.
Suudilerdeki mantık şu: Mademki aramızda ittifak sözleşmesi var o halde ABD koruma taahhüdünden neden kaçınsın? Para bizden savaş sizden.
Bu denklem 1945 yılında Kral Abdülaziz ile Başkan Franklin D. Roosevelt tarafından Süveyş’te USS Quincy gemisindeki ‘tarihi’ buluşmada kurulmuştu. İttifakın özünü petrol ve silaha karşılık güvenlik garantisi oluşturuyordu. Tabii Suudiler Büyük Orta Doğu’da CIA’in kirli işlerini ve savaşları finanse de etti. Saddam Hüseyin’in İran’a karşı savaşının baş finansörüydüler. Körfez’in diğer ülkeleri hariç Suudilerin Saddam için harcadıkları para 30.9 milyar dolar. 1991’de Saddam’ın Kuveyt’e soktuğu Irak ordusunu çıkarmak için başlatılan Birinci Körfez Savaşı’nın faturasının dörtte birini (16 milyar dolar) de Suudiler ödedi. ABD’den onlarca yıldır alınan silahlar hariç. “Suudiler benim apartmanlarımı satın almak için 40 milyon dolar, 50 milyon dolar harcıyorlar. Onlardan çok hoşlanıyorum” demiş bulunan emlakçı Trump, 2017’de Riyad’la 110 milyar doları acil olmak üzere toplam 490 milyar dolarlık silah anlaşması yaptı. Yine de kesmiyor.
***
Trump’ın işaret beklediği Riyad dün şu iddiayı paylaştı: “Saldırıda İran yapımı Delta-wing tipi 18 SİHA ve ‘Ya Ali’ tipi 7 seyir füzesi kullanıldı. Saldırı kuzeyden güneye yapıldı ve kesinlikle İran tarafından desteklendi.” Ancak saldırının çıkış yeri ile ilgili araştırmanın sürdüğü belirtildi.
Trump gerçekten ne kadar ileri gidebilir? Doğrusu fikir yürütmek kolay değil. Şimdilik dün itibariyle yaptırımları artırma talimatı verdiğini söyledi.
Saddam’ın ordusunu İran’a soktuğu ve İranlı askerlere karşı kimyasal gaz kullandığı dönemde, özellikle de 1984-1988 arasındaki tanker savaşı sırasında, ABD, Tahran’la doğrudan atışmalarını sınırlı tuttu. Mesela İran mayınına çarpan USS Samuel B. Roberts gemisi az kalsın batıyordu. ABD birkaç gemiyi ve 290 sivil yolcusuyla bir sivil uçağı vursa da İran’ın topraklarına saldırmaktan kaçındı.
Bugün İran’ın işi ekonomik, sosyal ve siyasal olarak çok zor ama dışa karşı dünden daha fazla caydırıcı imkân ve kabiliyetlere sahip.
Olasılıklar senaryosunda ilk akla gelen dünya petrolünün yüzde 20’sinin geçtiği Hürmüz Boğazı’nın kapatılması. İran için bu hiç zor değil. Husiler üzerinden Bab el Mendeb Boğazı’ndaki trafiği de bozabilir. Afganistan ve Pakistan’dan Irak ve Suriye’ye, Katar’dan BAE ve Suudi Arabistan’a kadar ABD’nin bütün üs ve tesislerini menziline sokan füzelere sahip. Suudilere satılmış modern savunma sistemleri Husiler karşısında bile etkili olamıyor. Ayrıca Irak, Lübnan, Suriye, Yemen ve Afganistan’daki vekil güçleri herkesi birkaç kez düşündüren faktörler. 20 Haziran’da İran havasahasına giren Amerikan insansız uçağının düşürülmesi ve buna verilen yanıt iki taraf için de ‘geçiştirilebilir’ ve ‘idare edilebilir’ bir restleşmeydi. Fakat İran petrol tesislerinin vurulması tarafları önlenemez bir savaşın içine çekebilir. Bunu gördükleri içindir ki Çin aceleyle İran’ın suçlanmasını eleştirirken Suudi Veliaht Prensi Muhammed ile görüşen Rusya lideri Vladimir Putin tarafsız ve kapsamlı soruşturma tavsiyesinde bulundu.
Kriz sadece ABD’nin Orta Doğu’da kurduğu düzenin güvenilirliğini değil küresel hegemonyadaki yerini de test ediyor. Bir zıpçıktı olarak Putin’in Ankara’daki üçlü zirve sırasında yaptığı şu muzipliği de denkleme saplamak gerekiyor:
“Suudi Arabistan’a halkını koruması için yardıma hazırız. Akıllı kararlar vermeleri gerekiyor, İran’ın S-300 alarak yaptığı gibi ya da Erdoğan’ın S-400 kararıyla yaptığı gibi. Bunlar Suudi Arabistan’daki tesisleri herhangi bir saldırıdan koruyabilir.”
Putin’i dinlerken Ruhani ve ekibi keyifle gülüyordu. Kral Selman’ın yüz ifadelerini de görmeyi isterdik.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025