Fehim TAŞTEKİN
Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik 9 Ekim’de başlattığı ‘Barış Pınarı Harekâtı’na yeşil ışık yakan, rıza gösteren ya da ikircikli davranan tüm aktörlerin hal ve tavırları çifte ajandalara işaret ediyor. O yüzden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Kuveyt’i işgal ederken Amerikan yeşil ışığını gördüğünü zanneden Irak devrik lideri Saddam Hüseyin gibi bir tuzağa çekilip çekilmediği sorusu çok da istihza kaldırmaz.
ABD Başkanı Donald Trump’ın zırva laflarla bir nalına bir mıhına vuran tweet terörü bir kenara, çekilme kararı bir nevi “Biz çekilelim güvenli bölgeyi Türkiye kursun, nasıl olsa NATO ortakları olarak aynı amaca hizmet ediyoruz” önermesine tutunuyor. Amerikalıların Müşterek Harekât Merkezi’yle tasarladıkları ‘güvenli bölge’, Kürtlere karşı değil Kürtlere paralel Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sokulduğu alanla ilgili bir kurguydu. Bu, “Ya Türkiye bastırır da Kürtlerle yürüyemez hale gelirsek” önermesinin devamıydı.
Kürtlerle birlikte Türkiye’nin aynı amaca konuşlandığı bir stratejik kurgu, Amerikan çıkarları açısından bölgeye müdahalede süreklilik anlamına gelecekti. Bu seçenek, İran ile Rusya’nın hesaplarını bozduğu gibi Suriye devletinin toparlanmasını da imkânsız kılacaktı.
Kürt yetkililer, harekât başlamadan önce ABD’nin koşullu ve sınırlı bir Türk müdahalesine yeşil ışık yakıp hem Türkiye’yi hem Kürtleri kendisine mahkûm edecek bir oyuna gireceğini söylüyordu. Şimdi “ABD’nin çekilmesi Amerikan düşmanları için bir armağandır” diye kendisini topa tutun Kongre üyelerini teskin ve temin etmeye çalışan Trump, çizilen çerçevenin aşılması halinde doğrudan müdahale etmek ya da Türkiye ekonomisini batırmaktan söz ederken üçüncü seçenek olarak Kürtler ile Türkiye arasında arabuluculuktan bahsediyor. Ancak gelişmelerin hızı Trump’ın arabuluculuğuna da zemin bırakmayacağa benziyor.
***
Bu meselede asıl Rusya’nın ikili oyununa bakmak lazım. Rus gündeminde bir çizgi, Türkiye’nin Rus stratejik çıkarlarına ortak edilmesi hedefini izlerken diğeri bir NATO müttefiki eliyle ABD’nin bölgeden çekilmesini temin edip Suriye devletinin Fırat’ın doğusunda kontrolü yeniden ele almasını hedefliyor. Böylesi bir beklenti, Türkiye’nin sınırlı ve kontrollü müdahalesine zımnen göz yummayı elzem kılıyor. Tabi bu esnekliği, Türk askeri varlığının kalıcı olmasını engelleyecek koşullar izliyor. Rusya’nın, BM Güvenlik Konseyi’nde Türkiye’nin operasyonu durdurması çağrısı yapan Amerikan tasarısını önlemesi ‘yüce’ Türk medyasında “Barış Pınarı’na destek” olarak okunsa da reddin gerekçesi Ankara’yı da yutkunduracak türdendi. Ruslar bildiriyi Türkler dahil tüm yasadışı askeri varlığın sonlandırılması talebini içermediği için reddetti. Rus lider Vladimir Putin, “Suriye topraklarında yasalara aykırı olarak bulunanlar bu bölgeyi terk etmeli. Bu tüm ülkeler için geçerli” sözünü kaçıncı kez tekrarladı bilmiyorum. Lafı ABD’ye çarpıp Türkiye’nin kulağında çınlatıyor.
Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Kürtlerle sorunun askeri yollarla çözülemeyeceğini yineleyip mümkün olanı şöyle formüle etti: “SDG’nin kontrolündeki bölgelerin Suriye hükümetinin kontrolüne bırakılması ve Kürtlerle Şam’ın diyaloga geçmesi.”
Ankara’nın ısrarlı seçeneği ise “sıfır diyalog” ve “mutlak çökertme”.
Şam’ın ilk tepkisi de diyalogu bloke edecek sertlikteydi. Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat, “Dış kuvvetlere rehin olmuş kişilerle herhangi bir diyaloğu kabul etmeyiz. Suriye topraklarındaki Washington ajanları için hiçbir ayak izi kalmayacak” ifadelerini kullanıp diyaloğa henüz hazır olmadıklarını söyledi. Ne zaman hazır olacaklardı? Türkiye’nin demir yumruğu sayesinde Kürtler tamamen teslim olacak kıvama geldiklerinde!
Biz bunları yazarken bir Rus heyeti bölgeye gidip Kürtlerle masaya oturmuştu. Çok geçmeden de SDG’nin sınırları Suriye ordusuna bırakmayı kabul ettiği haberleri geldi. Mutabakat çerçevesinde Türkiye’nin ilerleyişini kesmeye dönük ortak hamle Menbic ve Kobani’den başlayıp tüm sınırlara genişleyebilir. Şam için diğer öncelik petrol yataklarının olduğu Deyr el Zor’a hızlıca intikaldir. Bu yöndeki hamle de yine Amerikan tutumuna bağlı. Birkaç güne bu konu da netleşir.
Rusya ‘ince’ hamlelerle Erdoğan’ın kafasındaki haritaya zora soksa da “soğuk” duruşunu Türk-Amerikan ilişkilerindeki türbülansları fırsatları çevirinceye kadar bozmayabilir. Özelikle de Amerikan çekilmesi tam olarak gerçekleşinceye dek ‘ikircikli’ stratejisini sürdürebilir.
Bu mesele çok su kaldıracak bir hamura benziyor. Genel olarak Suriye’deki Türk askeri varlığı, çizilen çerçevenin ötesine geçerse Ruslar da Türkiye’nin işini zorlaştıracak pozisyonlara geçebilir. Şu anda Fırat’ın doğusunda Türk askeri varlığını tehlikeye sokabilecek sürpriz gelişmeler karşısında Ruslar sigorta işlevi görüyor. Fırat’ın doğusunda da bundan sonra Ruslar, Türkiye ve Suriye ordularının karşı karşıya gelmesini önleyecek garantör ülke olarak devrede olabilir. Bu sigortanın atmaması karşılıklı uyum ve esnekliğe bağlı.
***
Astana ortağı İran ise Ankara’daki son üçlü zirvede Rusya ile birlikte SDG’yi Suriye’yi parçalama senaryosu içinde değerlendiren açıklamaya imza atsa da Fırat’ın doğusundaki operasyon karşısında Rusya kadar esnek ve anlayışlı değil. Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, tutumlarını TRT World’e şöyle anlattı: “Güvenlik Suriye’yi işgal ve istila ederek sağlanamaz. Adana Mutabakatı hâlâ geçerli ve güvenliğin temininde daha iyi bir yol olabilir. İran, Türkiye ile beraber Suriye silahlı kuvvetlerinin sınırları kontrol edebilmesi için Suriyeli Kürtler, Suriye hükümeti ve Türkiye’nin bir araya gelmesine yardımcı olabilir.”
İran ve Rusya, Türkiye’nin Suriye’de kalıcı olma ihtimalini dışlamıyor. Erdoğan’ın Hatay’dan sonra Osmanlı topraklarından bir kısmını daha Türkiye’ye katan lider olarak tarihe geçmek istediğine inanan çok. Afrin’de bir bulvara Erdoğan’ın adı verilirken, El Bab’da El Esad Parkı bir gecede “Yunus Emre Parkı” olurken, fakülteler açmak için saraydan kararname çıkarken, PTT, Diyanet, Emniyet tabela üstüne tabela asarken kimse bunların adım adım gelen bir ilhak harekâtı olmadığını düşünmüyor.
Ayrıca İran, Erdoğan’ın Suriye’de Amerikan gündeminden kopmadığına inanıyor. Tahran 2012’de önerdiği 4 maddelik çözüm önerisinden beri Türkiye’yi Amerikan çizgisi dışında bir alternatife çekme çabasında. Ateşkes, Şam’la diyalog, Müslüman Kardeşler dahil muhalefetin Şam’da hükümete katılması ve seçimlere gidilerek Suriye’nin geleceğine kendi halkının karar vermesini öngören 2012’deki önerinin güncel hali şöyle: Suriyeliler arasında diyalog, anayasasının gözden geçirilmesi ve seçimlerinin 2021’de düzenlenmesi.
İranlılar, ‘güvenli bölge’yi Suriye’yi istikrarsızlaştırma planlarının devamı, Suriye devletine karşı yeni bir baskı aracı, Fırat’ın doğusunda ikinci bir İdlib inşa etme planı ve Suriye’nin yeraltı zenginliklerine ulaşma niyeti olarak görüyor. İran dini lideri Ali Hameney’in Tahran’a gittiğinde Suriye Devlet Başkanı Beşşar el Esad’a “Güvenli bölgeyi Amerikalılar oluşturmak istiyor. Bu onların tehlikeli komplolarından biridir ve şiddetle buna karşı durulmalıdır” dediği aktarılıyor.
***
Özetle harekat bir haftasını doldurmadan birbirine hasım ve rakip bloklar arabuluculuk önermeye başladı. Trump’ın arabuluculuğu SDG’yi TSK ile aynı amaca koşmayı öngörüyor. Bu yol Şam’a çıkmıyor. İran ve Rusya’nın arabuluculuğu ise iki boyut içeriyor: Birincisi Kürtleri, ABD’nin himayesinden tamamen çıkartıp Şam’la çözümün bir parçası haline getirmek. İkincisi Adana Mutabakatı ile Türkiye’yi sınırlayıp Suriye ordusunu sınırlara çıkarmak. Ve askeri alandaki bu koordinasyonu Şam-Ankara arasındaki diyaloğa eşik yapmak.
Yani pek çok taraf, Türkiye’nin çıkmaza sürüklenebileceği ihtimali üzerine hesaplar yapıyor. Erdoğan, Afrin ve Azez-Cerablus-El Bab üçgeninden sicili bozuk örgütleri sahaya sürüp bunlarla düzen kurmak istiyor. Harekât öncesi 44 örgüt, yeniden yapılandırılan “Milli Ordu” çatısı altına alındı. Bu şekilde TSK’ye yedeklenen 44 örgütten 21’i 2017’ye kadar CIA ve Pentagon’dan destek görmüştü. Bunlardan 14’üne Amerikan TOW füzeleri verilmişti. Aralarında eski El Kaideciler, IŞİD’in başlangıçtaki Suriye yapılanması olan Nusra Cephesi’nden kopanlar, Müslüman Kardeşler’le bağlantılı olanlar dahil her renkten ‘sakıncalı’ mevcut. Asker mevcudu ise kendi rakamlarıyla 110 bin. Hepsi Fırat’ın doğusuna sevk edilmiş değil.
Erdoğan bu güçle büyük bir coğrafyayı çevirmenin hayaline kapılmış durumda. Suriye ordusuna alternatif ordu yapma iddiasını taşıyor. İran ve Rusya Adana Mutabakatı’nı bir çengel vazifesiyle devreye sokmaya çalışırken Erdoğan’ın hareket ve düşünme tarzı, kafasındakinin bir “Fırat Hattı Anlaşması” olduğunu düşündürtüyor.
Ancak durumun öngörülen çizgileri aşması halinde önce ön alma hamleleri ardından çoklu bataklık senaryoları devreye girebilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025