Fehim TAŞTEKİN
Türkiye son altı ayda artan müdahalelerle Libya’da dengeleri Halife Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu aleyhine değiştirirken paradoksal olarak geriletilen tarafın destekçilerinden Rusya’nın önünü açıyor. Özel savaş şirketi Wagner’in sahada artık gizlenemeyen varlığı bir kenara, Rus rolünün ne denli arttığını Amerikan alarmından da anlıyoruz. ABD’nin Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nden yana tavrını belirginleştirmesinde Rus rolünden duyulan endişe yatıyor. Ve tabii ABD’nin, NATO’daki ortağı Türkiye’nin denklemdeki yerini kendi yeri sayması da doğal. Ayrıca Trablus’un düşmemesi mesafeli politikayı sürdürmeyi anlamsızlaştırıyor.
1987’de Çad’da esir düştükten sonra ABD’ye sığınıp CIA’le çalışmış olan Hafter, ABD’nin bölgedeki ortakları BAE, Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan’ın desteği ile Libya’nın geleceğine oynarken Washington çok kaygılı değildi. Zaten 2012’de Amerikan büyükelçisi müttefik İslamcılar tarafından Bingazi’de öldürülünce Libya dosyası lanetlenmişti. Ancak Moskova’nın, Wagner’le Hafter’in savaş kapasitesini artırması Amerikalıları endişeli bir çizgiye çekti. Foreign Policy’ye göre Pentagon ve Dışişleri, Rus tehdidini Başkan Donald Trump’ın gözüne sokarak belirsizlik politikasında bir kırılma yaratmaya çalışıyor.
***
Libya Ulusal Ordusu, 18 Mayıs’ta Vatiyye üssünü kaybedip Trablus’un güneyinden çekildikten sonra Amerikan tarafı Trablus’tan yana renk verir hale geldi. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçen pazar Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Fayiz Serrac ile görüştü. Trablus Büyükelçisi Richard Norland da, Serrac ile buluştuktan sonra Washington’ın pozisyonunu iyice belli etti:
“Bugün Libya’da askeri araçlar ya da terörizm yoluyla yeni siyasi düzen dayatma arayışında olan güçler var. ABD, BM tarafından tanınan meşru hükümetle ortak olmaktan gurur duyuyor.”
ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) ise Rusya’dan Suriye’nin Hmeymim Üssü’ne inen ve orada kamufle edilen 14 Rus jetinin Libya’ya gönderildiğine dikkat çekti. Rusların Suriye’de yaptığı gibi Libya’da da dengeyi kendi lehine çevirmeye ve Afrika’daki etkisini artırmaya çalıştığını belirten AFRICOM Komutanı Stephen Townsend’e göre Rusya’dan devlet desteği olmadan ne Hafter güçleri ne de Wagner bu uçakları kullanamaz; Hafter’in sözünü ettiği görülmemiş hava akını paralı Rus pilotlar eliyle gerçekleştirilecek. AFRICOM’dan önce Trablus hükümeti iki Su-24 ve altı MiG-29 jetinin Hafter’in kontrolündeki Cufra ve El Khadım üslerine indiğini duyurmuştu.
ABD Avrupa ve Afrika Hava Kuvvetleri Komutanı Jeff Harrigian da Rusya’nın Libya kıyılarına ‘geçişe kapatma ve alan hakimiyeti’ (A2AD) silahlarını yerleştirebileceğini ve böylece Avrupa’nın güney kanadını tehdit edeceğini savundu. Bu açıklamalar bir yanıyla Trump’ı harekete geçmeye, bir yanıyla da Avrupa’yı Libya gündemiyle hizalamaya matuf uyarılar. Hafter’in başarısına oynayan Fransa ve Yunanistan gibi ortakları üzecek bir dürtme.
***
Ruslar askeri bir rol üstlendikleri suçlamasını reddediyor. Wagner’in Kremlin’le koordineli hareket ettiği suçlamasını reddettikleri gibi. Yine de Rus jetleri Moskova’nın pozisyonunu güçlendirme çabası olarak görülüyor. Ancak bu arada Wagner’in adamlarını cephe hattından önce Beni Velid’e, oradan da Cufra’ya kaydırdığına dair haberler geliyor. Wagner ile ilgili iki ihtimal beliriyor: Ya anlaşmazlık yüzünden çekildiler ya da Rusya Hafter’i hizaya getirmek istiyor. Ne Wagner’in çekilmesi ne de Rus jetlerinin intikali Moskova’nın politikalarını tam olarak izah etmeye yetmiyor.
Hafter, Türk SİHA’ları karşısında hava üstünlüğünü yitirmekle kalmayıp karadan ikmal hatlarının vurulması nedeniyle de tıkandı. Halbuki Wagner’den Türk müdahalesini etkisiz kılacak katkılar bekliyordu. İddialara göre Trablus kuşatması sırasında Hafter deneyimsiz savaşçılar getirdi diye Wagner’e ödeme yapmadı.
Bu arada herkes Wagner’i tartışırken paralı askerlerle ilgili bir başka fiyasko medyaya sızdırıldı. BM’nin 80 sayfalık soruşturma raporuna göre, BAE geçen yaz 80 milyon dolara 20 paralı asker kiraladı. Güney Afrika, İngiltere, ABD, Avustralya, Fransa ve Malta vatandaşı olan bu askerler sekiz ülkede yürütülen hazırlık çalışmalarının ardından Haziran 2019’da Ürdün üzerinden Libya’ya gönderildi. Operasyon timi 6 helikopter ve iki botla Bingazi’ye ulaştı. Görevleri Türkiye’nin denizden gönderdiği silahların Trablus’a ulaşmasını önlemekti. Ancak Hafter’le anlaşamayan askerler 4 gün sonra Malta’ya döndü. Güya askerlerin külüstür helikopterlerle gelmesi Hafter’i çileden çıkarmıştı. Organizasyonu üstlenen kişi Blackwater’ın (Academi) kurucusu Eric Prince’in arkadaşı olan Avustralyalı eski pilot Christiaan Durrant idi. Kim bilir belki bu fiyaskodan sonra Wagner kıymete binmiştir.
***
Rusya’nın ayak izlerini anlamlandırmak için Wagner’in ötesine bakmak lazım. Diplomasi kanalı çok aktif. Rus tarafından gelen yorumlara bakılırsa Rusya askeri katkıların Hafter’i zafere götüremeyeceğinin farkındaydı. Özellikle de Türkiye’nin SİHA’lar, zırhlı araçlar, mühimmat, istihbarat ve askeri koordinasyon desteğiyle ağırlığını koymasından sonra Rusya ‘oyun kurucu’ pozisyonu elde edecek şekilde müdahale enstrümanlarını çeşitlendirdi.
Hafter’in 14 Ocak’ta anlaşma metnini imzalamadan Moskova’yı terk etmesi Rusya için tek bir adama oynamanın risklerini hatırlatmıştı. Nisandan beri Hafter’in yaşadığı yenilgiler üzerine Rusya, Tobruk’taki sivil kanadı yakın plana aldı. Rusların temasta olduğu Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, 23 Nisan’da çatışmalara son verilmesini, tarihi üç bölgeyi (Trablus, Fizan ve Berka) temsilen üç kişilik başkanlık konseyi belirlenmesini, yeni bir ulusal mutabakat hükümetinin kurulmasını ve askeri sorumluluğun Libya Ulusal Ordusu’na verilmesini öngören bir yol haritası açıkladı. Hafter bu öneriye kendisini yegâne lider ilan ederek yanıt verdi. Sivil kanada darbe niteliğindeki bu çıkış karşısında Salih geri adım attı. Vatiyye hezimetinden sonra yeniden eli güçlenen Salih, duyurduğu yol haritasının Rus danışmanlar tarafından hazırlandığını ifşa etti. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da önceki gün Salih’i arayarak müzakerelere dönülmesini salık verdi.
Rus araştırmacı Kirill Semenov’a göre Rusya, Hafter’in meseleyi askeri yoldan çözemeyeceği ve Berlin Konferansı’yla başlatılan barış sürecini engellediğini gördü. Bu nedenle Salih ile doğudaki hükümetin başbakanı Abdullah el Sani’nin muhatap alınması eğilimi başladı. Salih’e yardım eden Rus danışmanlar Sani’ye de hizmet veriyor olabilir.
Esasen ağırlık doğu güçlerinden yana olsa da Rusya başından beri yumurtalarını tek sepete koymadı. Libya İş Danışma Konseyi üzerinden Tobruk hükümetiyle temaslar sürerken Trablus kanadıyla ilişkilerde Duma’ya bağlı Rus Temas Grubu devredeydi. Alternatifleri çeşitlendirme bağlamında Wagner’in patronu Yevgeni Prigojin’le bağlantılı Ulusal Değerleri Koruma Vakfı da Seyfülislam Kaddafi’nin nabzını tutuyordu.
Rusya’nın Hafter’i işbirliğine zorlamak için Wagner’i cepheden çekmesinin şaşırtıcı olmadığına değinen Semenov “Her halükârda Moskova’nın gündeminde Hafter’in galip gelmesi diye bir şey yok. Moskova sadece Libya Ulusal Ordusu’nun açtığı cephenin çökmesini istemiyor. Çünkü bu sayede Libya’da arabulucu olarak hareket edebilecek” diyor.
Yani Rusya, Trablus cephesinin çökmeyeceği öngörüsünden hareketle müzakere masasında söz sahibi olabileceği değişken politikalar izliyor. Vatiyye sonrası Türkiye batıda ayağına yer açarken Rusya da doğudaki pozisyonunu güçlendirmenin yollarına bakıyor. Enerji sektöründeki eski yatırımlarını güvenceye almak, arabuluculuk rolünü sağlamlaştırmak ve NATO’nun oyun sahalarını daraltmak istiyor. Suriye üzerinden Ortadoğu’ya dönüş yapan Rusya için Libya aynı zamanda Afrika kapısı.
***
Şimdi Rusya “İlgim yok” dese de muhtemelen bölgeye jetleri göndererek Türkiye’nin önüne yeni bir ateşkes hattı koymayı, ikmal hattında önem arz eden Cufra gibi yerlerin düşmesini önlemeyi ve müzakere yolunu zorlamayı hedefliyor. Rusya tek başına süreci ilerletemeyeceği için başta Türkiye olmak üzere İtalya, Fransa ve Almanya gibi AB ülkeleriyle de çalışmak durumunda. Özellikle Türkiye ile olası koordinasyon Suriye’deki ortaklığı çağrıştırıyor: Bir nevi çatışma ve işbirliğinin tandemik beraberliği.
Eğer Türkiye ile Rusya arasında bir uzlaşma noktası yakalanamazsa Libya, Rusya ile NATO’nun hesaplaşma alanına dönebilir. Nükseden Amerikan hassasiyeti Rusların önünü kesen bir Türk müdahalesini alkışlasa da Türk-Rus paslaşmasından hoşlanmayabilir. Türkler ve Rusların Libya’yı nüfuz alanlarına bölmesi Avrupalı aktörlerin de işine gelmeyebilir. Nitekim Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves le Drian dün Suriye senaryosunun Libya’da tekrarlanmasını tehlikeli bulduklarını belirtti: “Libya’nın Suriyeleşmesi ile karşı karşıyayız.”
Yine şaşırtıcı çapraz kavgaların arifesindeyiz vesselam.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
26.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025