Fehim TAŞTEKİN
Müjdeler olsun, Türkiye Karadeniz’de aradığını buldu. Hükümet ilk üç günde 320 milyar metreküplük depodan 800 milyar metreküp sızdırmayı başardı! Gazın etkisiyle bu kadar efsun olacak!
Türkiye’de petrol ve doğalgaz yerden fışkırmasa da nasipsiz Türk siyasetinin yakıtı olageldi. “Bütün komşulardan çıkar da Türkiye’den niye çıkmaz?” sorusunu “Ahhh bir Musul ve Kerkük bizde kalsaydı” hayıflanması izler. Ve genelde cumhuriyetle hesaplaşma zemininde ilerler bu tartışma. Özellikle muhafazakâr-sağ-milliyetçi kanatların Lozan’ı hezimet sayan söylemindeki ana yakıt petroldür. Bir de 12 ada!
Musul’un 1918’de kaybedildiği, meselenin Lozan görüşmelerinde çözülemediği, 1926 Ankara Anlaşması ile bir bedel karşılığı kentten vazgeçildiği, bu anlaşmanın bağımsız Irak ile teyit edildiği, 1934’ten başlamak suretiyle çıkartılan petrolün yüzde 10’una tekabül eden bedelin 25 yıl boyunca ‘Musul Kalemi’ olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin bütçesine girdiği, unutulan ya da eksik kalan 100 milyon liralık borcun 1986’da Saddam’a jest olsun diye silindiği gerçeğiyle alakadar olmak da gerekmez.
Petrole bu denli susamışlık olmasaydı her seçim döneminde prim yapan birer müjdeye dönüşmezdi. Günlerdir AKP döneminde keşfedildiği açıklanmış rezervlerin çetelesi tutuluyor. Çoğunu da unutmuşuz. Hafıza-i beşer işte! Sadece birini hatırlatalım: Adnan Menderes’in 2 Ocak 1957’de Yeni Sabah’ın “Trakya’da zengin petrol bulundu” manşetiyle pompaladığı umudu, 63 yıl sonra AKP medyası “Trakya’da 20 trilyon metreküp doğalgaz bulundu” haberleriyle tekrarlamıştı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “100’üncü yılında Lozan sona erecek” iddiası için sabırsızlıkla beklediği 2023’te Karadeniz gazının ocaklarımıza geleceğini müjdeliyor. Tabii aynı zamanda seçim vakti. “Petrol ve doğalgazın üzerinde oturan ama şimdiye kadar dış güçlerce çıkarmasına izin verilmeyen Türkiye zincirlerini kırıyor” diyen efsane tabanda yok satıyor.
Kastım olanı ve bulunanı küçümsemek değil.
Kuşkusuz hükümetin çok önemsediği bir şey; yıllardır arıyor, deliyor. İllaki bulacak. 2004-2019 arası 6 adet derin deniz ve 10 adet sığ deniz arama kuyusu kazıldı. BP Hopa’da, Petrobas ExxonMobil Sinop’ta, Chevron Yassıhöyük’de, ExxonMobil Kastamonu’da kuyu açmış, müjdeyi vermeden çekip gitti. Sadece BP 200 milyon dolar harcadı. Müjdesiz! İnsafsız!
Sonra TPAO kendi gemileriyle koyuldu. Nihayetinde Fatih gemisine Sakarya sahasında rast geldi. Tuna 1 kuyusunda 320 milyar metreküplük gaz rezervi böylece müjdelendi.
Karadeniz’in derinliğinden gelen haber içeriye umut, dışarıya ‘ayar’ veriyor, vermek istiyor.
***
Duyurudaki acelecilik ve hükümetin sicili ister istemez uzmanları temkinli bir bekleyişe itiyor. “Hele kesin sonuçları görelim.” 2004’ten beri keşfedilen ama bir daha kendilerinden haber alınamayan rezervlerimiz var!
BBC’ye konuşan Prof. Dr. Volkan Ediger’in de işaret ettiği üzere mesele hidrokarbon rezervi değil ispatlanmış ve çıkartmaya değer bir rezervin olup olmaması. Petrol ya da doğalgaz barındırmayan bir yer yok!
Günlerdir yapılan değerlendirmelere bakıyorum; genelde uzmanlarda sevinci insanların kursağında bırakmama ve umuda tutunma hassasiyeti var. “Ama…” diye başlayan çekinceler ürkekçe.
Tuna 1 ispatlanabilir, çıkarılabilir ve piyasaya arz edilebilir bir rezerv olursa ilave rezervler için de umut verebilir.
Elbette “Tuna 1’de varsa daha fazlası vardır” öngörüsü önemli. Fakat şu aşamada bilimsel veriye muhtacız.
Ediger’e göre müjdeye esas olan ilk kuyudan sonra bir-iki kuyu daha açılıp keşfin teyit edilmesi, teyidin ardından tespit kuyularının açılması, elde edilecek verilerle rezervin büyüklüğü ve çıkarılabilirliğinin hesaplanması lazım. Bu kuyular bir modelleme imkânı veriyor. Bu çalışmayı sabit platformda üretim kuyularının açılması, depolama ve borulama izleyecek. Hayli uzmanlık ve tecrübe gerektiren bir süreç. Normalde 6-7 yıllık bir çalışmayı gerektiriyor.
Erdoğan ise 2 yılda gazı eve getirmekten söz ediyor. Bu tür bir hedef, Ediger’in ifadesiyle, ‘ciddi bir Türk mucizesine’ bakıyor. Yani inşallahlık bir mesele.
İşte siyasallık da bu noktalarda başlıyor. Gereken kuyu çalışmaları tamamlanmadan rezerv ilan eliyor. TPAO’nun açıklamasına bakılırsa Fatih gemisi sondaja 20 Temmuz’da başlıyor. Bir ayda sonuç alınıyor. Kuyunun bulunduğu bölgede su derinliği 2117 metre. İnilmesi hedeflenen derinlik ise 4525 metre. Müjdenin verildiği aşamada çalışma 3520 metre derinlikte. İnilmesi gereken 1000 metre daha var. İlk kuyuda çalışma bitmediği gibi teyit ve tespit kuyularına sıra gelmemiş.
Gel de kuşkulanma!
Bu ispatlanmış rezerv mi? Öyleyse çıkarmaya değer mi? Peki çıkartılabilir mi? Ne kadarı çıkartılabilir? Çıkarılan gazın maliyeti ne olacak? Rekabetçi bir fiyatı olabilecek mi? Uzmanlara bakılırsa bu derinlikte doğalgaz iddialı bir iş. Ya deneyimli yabancı bir devletle el sıkışılacak ya da milyarlarca dolarlık yatırım için finansal kaynak aranacak.
Soruların yanıtı yok ama özgüven mısır gibi patlak patlak: “Ne Doğu ne Batı yeni eksen Türkiye.”
Bu kadar iddialı olmak yalandan, köpükten arındırılmış veriler gerektirir. O da bizde yok.
Tuna 1’e ikinci, üçüncü, dördüncü kuyular eklenmezse müjdenin ekonomik değeri Türkiye ölçeğinde bir ülkeyi abat etmeye yetmiyor. Türkiye’nin gaz tüketiminin yüzde 98.9’u ithal. Yerli üretim yüzde 1.06. Geçen yıl tüketim 45.7 milyar metreküptü. Bulunan rezerv ise 6-7 yıllık tüketime eş değer. Kuyudan yılda en fazla 10 milyar metreküp çıkartılabilir. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını birkaç yıl yüzde 20 düzeyinde azaltabilir. 50 trilyon metreküp kanıtlanmış rezervleri olan Rusya ya da onu 33.8 trilyonla izleyen İran bile bu kadar özgüvenle caka satmıyor.
Basına miktarı 800 milyar metreküp diye sızdırıp piyasaları satın aldılar. Sonra 320 milyar metreküp ile sihir bozuldu. Dolar yine afra tafra.
Türkiye henüz “doğalgazdan önce ve doğalgazdan sonra” diye milat koyacak bir noktada değil. Belki süresi yakında dolacak doğalgaz anlaşmaları yenilenirken pazarlık gücünü nispi olarak artırdığı söylenebilir. Pek çok kişi bunun üzerinde duruyor. AA’nın verilerine göre Rusya ile yıllık 8 milyar metreküp gaz, Azerbaycan ile 6.6 milyar metreküp gaz ve Nijerya ile 1.3 milyar metreküp LNG ithalatını kapsayan sözleşmeler 2021’de doluyor. Cezayir ile 4.4 milyar metreküplük LNG sözleşmesi 2024’te, Mavi Akım’la gelen 16 milyar metreküplük Rus gazının sözleşmesi 2025’te, İran ile 9.6 milyar metreküplük gaz sözleşmesi 2026’da sona eriyor. Diğerleri için vakit var: Trans Anadolu Hattı ile gelen 6 milyar metreküp gaz sözleşmesi 2033’te, özel sektörün Rusya ile 6 milyar metreküplük gaz sözleşmeleri 2043’te doluyor. Yani 2021’de toplam 16 milyar metreküplük sözleşmeler yenilenirken Türkiye “Bakınız artık benim de gazım var” diyerek indirim için bastırabilir. Bu kozu abartmaya da gelmez.
***
İşte yanıtsız sorular yüzünden keşfin siyasal işlevselliği ekonomik değerinin önüne geçiyor. Türkiye bir süredir sıcak hatlarda dolaşıyor. Belki Doğu Akdeniz ve Libya’daki sonuçsuz hamleleri örtmek için Karadeniz müjdesi iyi gelebilir. Doğu Akdeniz’de Libya macerasıyla bağlantılı hale getirilip Mavi Vatan diye ülküleştirilen kavga, suları köpürtmenin ve Türkiye’yi ‘kabadayı aktör’ olarak resmettirmenin ötesine geçemedi. İktidarda bu hırs varken Akdeniz’de de illaki bir şeyler bulunacaktır. İsrail 2009’da Tamar ve Leviathan sahalarında gaz buldu; Güney Kıbrıs 2011’de Afrodit sahasıyla mutluluğu yakaladı; Mısır 2018’de Zohr’da aradığına kavuştu; yine Kıbrıs 2018’de Kalipso ile mutluluğunu tazeledi; Türkiye’nin nasibine de bir şeyler çıkacak. Fakat Karadeniz’den farklı olarak Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığı, deniz yetki alanları ve münhasır ekonomik bölge sınırları konusundaki anlaşmazlık işleri zorlaştırıyor. Karadeniz bu bakımdan en barışçıl deniz. Ortay yay ile sınırlar net.
Müjdeyle çakışan başka bir şey daha var: Büyük iddialarla Libya’ya müdahale edildi. Ne var ki ‘Petrol Hilali’nin önündeki Cufra ve Sirte aşılamadı. Türkiye’nin önüne koyduğu hedefin çok gerisinde bir pozisyonla yeniden ateşkes ve müzakere seçeneğine dönüldü. Türk müdahalesiyle kurulan denge teselli kaynağı olsa da deklare edilmiş hedefler bakımından sonuç kötü.
Doğu Akdeniz’de yetki alanları kavgası olmasaydı enerjideki ortaklıkla bir barış koridoru yaratılabilirdi. Kıbrıs’ta çözümün sağlanması halinde İsrail’den başlayan boru hattının Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına ulaştırılması seçeneğinin bir barış projesi olarak da değerlendirildiği günleri hatırlayın. Şimdi Akdeniz’de gemi dalaşları bir savaşı tetikler mi diye sinir tellerimizle tamtam çalıyorlar.
Türkiye acaba Karadeniz ile teselli bulup Akdeniz’de yeni bir rota çizer mi? Yoksa bu gazla macerayı büyütür mü? AKP rejiminde odalar iki-üç kapılı. Yanıtı bizde yok. Belki saray ehlinde vardır.
Hasılı kelam Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e göre rezervin değeri 65 milyar dolar. Türkiye’nin önümüzdeki 12 ayda çevirmesi gereken dış borç 171.4 milyar dolar. Düş bitti, uyanabilirsiniz!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025