Fehim TAŞTEKİN
Ukrayna ile Rusya arasında handiyse savaş boruları ötüyor. Kiev bir süredir dost rüzgârıyla kanatlarını havalandırıyor. Hedef Donbass bölgesinde iki ‘de facto’ cumhuriyetin varlığına son verip egemenliğini tesis etmek ve Rusya’ya iltihak edilen Kırım’ı geri almak.
Rusya da bunun imkânsızlığını göstermeye çalışıyor; askeri güçlerini Ukrayna sınırlarına doğru kaydırıyor. Sivastopol ve Krasnodar’daki Karadeniz Filosu’na ‘hazır ol’ emri veriyor. Gayet tehditkâr!
Ukrayna’nın 2014’te Rus karşıtı milliyetçi köpürtmenin umulmayan bir sonucu olarak kontrolünü yitirdiği bölgelerle ilgili uluslararası ortam aşırı dozda kışkırtıcı.
Başkan Joe Biden’ın “Amerika geri döndü” deklarasyonuna uygun müdahaleci strateji hızlıca biçimleniyor. Isıtılacak bölgelerin başında Ukrayna geliyor. Ukrayna, Biden’ın başkan yardımcısı iken 6 kez ziyaret ettiği, Rus karşıtı gündemi büyütmek için uğraştığı, oğlu üzerinden şahsi çıkar sağladığı bir ülke. Yarım kalmış hesapları var.
İngiltere de AB’den çıktıktan sonra büyük bir hırsla Güneş Batmayan İmparatorluk’un nemden kokuşmuş küllerine üflüyor. Boris Jonhson’ın 16 Mart’ta Avam Kamarası’na sunduğu strateji belgesinin başlığı ‘Rekabetçi bir Çağda Küresel Britanya’. Belge Asya-Pasifik’e ağırlık vermeyi öngörürken Rusya’yı akut tehlike olarak niteliyor. (Bu arada Queen Elizabeth uçak gemisini Pasifik’e gönderme kararı aldılar. Küresel rekabet için nükleer caydırıcılığı artırma yoluna gidiyorlar. 180’e düşürmeyi taahhüt ettikleri nükleer başlık sayısını 260'a çıkarıyorlar.) İngilizler Kiev’i cesaretlendirirken Barents Denizi’nde de Rusya’nın Kuzey Filosu’nu bunaltacak şekilde ABD, Norveç ve Danimarka ile birlikte ortak görev gücüne katılıyor.
Yani küresel Amerikan-İngiliz kumpası, hegemonyanın ihyası için geleneksel ayarlarını yeniden yakalamış gözüküyor.
Bu minvalde Karadeniz’i Rusya’ya dar etme stratejisinde Ukrayna bir kez daha operasyon üssü oluveriyor.
AKP iktidarı da ABD ile işlerini yoluna koymak için hem Suriye hem de Ukrayna’da bu eksenin gözü kara ortağı olmaya hazır. Ukrayna krizi, Türkiye’nin Rusya’ya karşı caydırıcı bir güç olarak kurulan Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti’nin (VJTF) komutasını üstlendiği döneme denk geliyor. Görev 1 Ocak’tan beri Türkiye’de. TSK, “NATO’nun mızrak ucu” denilen ve 6 bin 400 askerden oluşan bu güce 4 bin 200 askerle katılıyor. Bu arada NATO Baltıklar ve Karadeniz’de ‘Defender Europe 2021’ askeri tatbikatına hazırlanıyor. Ukrayna da katılacak. Üçlü Temas Grubu’ndaki Ukrayna temsilcisi Aleksey Arestoviç mayıs-haziranda yapılacak tatbikatta “Rusya ile savaş senaryosunun sahneleneceğini” söylüyor.
***
Biden’ın başkan olması Kiev’i askeri çözüm konusunda iyice cesaretlendirdi. ABD’nin “Ben geldim” dediği NATO’nun son toplantısında Rusya hedefteydi. Batı’dan beklediği ışığı alan Ukrayna lideri Volodimir Zelenski 4 askerin öldüğü 26 Mart’ta Kırım ve Dombass’ı geri almaya dönük askeri stratejiyi imzaladı. Belge toprakların kurtarılması, Trans-Atlantik bölgesine entegrasyon ve uluslararası askeri operasyonlara katılımı hedefliyor. Zelenski, Amerikan-İngiliz ikilisinin Çin’i baskılama stratejisinin tınısına uygun bir adımla birkaç yıl önce çoğunluk hissesi Çinlilere satılmış olan Sich Motor’un yüzde 100’ünü kamulaştırdı. 1907’de kurulan bu şirket uçak, helikopter ve seyir füzelerine motor üretiyor.
Biden, bu gerilimli süreçte Zelenski’yi arayıp “Arkanızdayız” mesajı verdi. Tam bu arada sergilediği üstün işbirliğine rağmen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı neden aramıyorsa, inatçı!
Beyaz Saray’a göre “Biden, ABD’nin, Rusya’nın Donbass ve Kırım’da devam eden saldırısı karşısında Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne sarsılmaz desteğini dile getirdi.”
Zelenksi’ye göre ise Biden “Rus saldırısına karşı Ukrayna’yı asla yalnız bırakmayacağız” dedi.
1 Nisan’da Amerikan dışişleri ve savunma bakanları Ukraynalı mevkidaşlarıyla konuştu.
2 Nisan’da İngiliz dışişleri ve savunma Bakanları Ukraynalı mevkidaşlarıyla konuştu.
Ne denli senkronize! Bu seferki kızışma kapsamlı geliyor.
***
AKP iktidarı ise birkaç açıdan bu stratejiye canı gönülden işbirliği sunuyor. Suriye’de zoraki Astana platformu, enerjide stratejik yatırımlar, S-400 çengeliyle Ankara-Moskova ilişkileri ‘çatışmacı ortaklık’ kıvamında ilerlerken Erdoğan inanılmaz sıkışmışlık karşısında Biden’e “Ne isterseniz” deme noktasına geldi. Suriye’de bozulan neo-Osmanlıcı hesapların intikamını Karadeniz’de çıkarmaya yeltenen bir akıl gelip gidiyor. Bu akıldan İngiliz-Amerikan ekseninin aldığı pas öyle böyle değil.
Hükümet öteden beri Kırım’ın tekrar Ukrayna’ya bağlanması hedefinde Kiev’e aradığından fazla çek yazıyor. Evet Kırım Tatar davası öteden beri Türkiye’nin duyarlı noktası fakat kalpleri ‘bağımsız Kırım’ değil Ukrayna’ya bağlı Kırım için atıyor. NATO konseptine uygun bir hassasiyet!
Kırım’ın referandumla Rusya’ya bağlanmasının ardından Türkiye-Ukrayna ilişkileri askerileşmeye başladı. Rus yanlılarının ilan ettiği Donetsk Halk Cumhuriyeti (DNR) ve Lugansk Halk Cumhuriyeti’ne (LNR) bir tank üzerinde girmeyi hayal eden önceki Devlet Başkanı Petro Poroşenko aradığı alicenaplığı Erdoğan’da bulmuştu. Ankara-Kiev arasında 2016 ve 2018’de iki askeri işbirliği anlaşmasıyla istikamet verilmişti. Zelenski de Putin’le diyalogtan yana tutumunu kısa sürede bırakınca Ankara’ya sık uğrar hale geldi. Onunla da 3 Şubat 2020’de askeri-mali işbirliği anlaşması, 16 Ekim 2020’de askeri çerçeve anlaşması imzalandı. Bu anlaşmalara imza atılırken Donetsk, Lugansk ve Kırım’ı kurtarma hedefi dillerdeydi.
Dahası var: Türkiye 2019’da Ukrayna’ya 6 adet Bayraktar TB2 satmıştı. 2021’de 5 Bayraktar daha satılacak. Ukraynalı Ukrspetseskport, Bayraktar’la ortak üretim planlıyor. Bu şekilde 48 adet SİHA üretilecek. Hedef bu. Ukraynalı Ivachenko-Progress de TB2’nin üreticisi Baykar’ın geliştirdiği Akıncı’ya AI-450T turboprop motor temin ediyor. Baykar ile Ukrspetseksport 2019’da SİHA motoru ve füze teknolojisinde işbirliği için ‘Black Sea Shield’ inisiyatifini geliştirmişti. Bütün bu ortaklığın birincil hedefi Rusya! Ukraynalılar SİHA kapasitesinin artmasıyla dengenin değişeceğini düşünüyor. Ki Karabağ savaşındaki hızlı sonuç en fazla Kiev’i heyecanlandırdı. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz’ün 4 Kasım 2020’de Kiev’de taktik havacılık tugayını ziyaret etmesi Karabağ tecrübesinin Kırım ve Dombass’a taşınması senaryolarına mürekkep basmıştı.
O zaman Nezavisima Gazeta (NG) Türk yetkililerin, Ukraynalılarla birlikte DRP, LPR, hatta Kırım’ı Kiev’in kontrolünü döndürmek için operasyon üzerinde çalıştığını öne sürmüştü. Küçükakyüz’ün ziyaretinden iki hafta sonra TB2’ler Kramatorsk hava üssünde denendi. 23 Kasım’da TB2’ler Kırım sınırlarında keşif uçuşu yaptı. 27 Kasım’da TB2’lerin havalandığı yer Azak Denizi yakınındaki Şirokiy Lan idi. Aynı dönemde Ukrayna ordusunun Donbass’a tank, zırhlı araç, uçaksavar sistemleri, top ve roketatarlar sevk ettiğine dair haberler geliyordu. Son olarak TB2’ler 28 Mart’ta Karadeniz kıyısında Tendrovskaya taraflarında görev uçuşundaydı.
Daha fazla SİHA satışı için yeni cepheler bakınmak çok insafsız bir tespit sayılmaz. İktidarın tıyneti bunu dedirttiriyor.
Bunlar bir kenara ABD’nin Karadeniz’e ‘sınırsız’ girip çıkma arzusuna denk gelecek şekilde Boğazlarla ilgili statükoyu değiştirme niyetini de NATO-Rusya kapışmasının uzağında değerlendiremeyiz. Tarihsel husumet ve bölgesel rekabet içindeki iki güç Karadeniz’de barışı Montrö sayesinde temin edilebilmişken anlaşmayı cumhurbaşkanlığı kararıyla feshetme olasılığı konuşuluyor. Dünya bir yana dursa Türkiye’nin sahiplenmesi gereken bir anlaşmayı tartışmaya açmak akla zarar bir önerme. Bu hesapsızlık ancak Amerikan-İngiliz çıkarlarına hizmetle izah edilebilir. Kanal İstanbul projesi de bu zaviyeden bakılınca Montrö’nün bağlayıcılığından kaçış gibi duruyor. Bu sayede Karadeniz’deki dengeye harici ve çatışmacı aktörleri ortak edecekler. Bunun Türkiye’nin güvenliğine hiçbir katkısı olmayacağı gibi Rusya ile zaten zor olan ilişkilerin biçimi de değişecektir.
***
Karadeniz havzası ve Güney Kafkasya koridorunda Rus nüfuz alanlarına müdahalenin AKP iktidarına paralel ivme kazanmış olması tesadüf değil. Gürcistan’dan ‘eğit-donat’ programıyla başlattıkları kışkırtma hamlesi 2008’de Güney Osetya ve Abhazya’da şansını denemişti. Rusya’nın karşı müdahalesiyle Gürcistan’ın bu iki cumhuriyet üzerinde egemenlik iddiasını taçlandırma senaryosu çökmüş oldu. 2014’de Rus yanlısı kanadı ‘neo-faşistler eliyle tasfiye komplosu da Kırım’ın kopuşu ve Donbass’ın ‘ayrılıkçı’ bir yola girmesine neden oldu.
Şimdi yeni ve daha tehlikeli bir senaryonun sayfaları açılıyor. Rusya’nın olası hamleleri ne olur bilemeyiz ama şimdiye kadar olup bitenlerden öğrendiklerimiz var: Ötekilerin ahmaklığı Rusya’ya eski Sovyet coğrafyasına dönüş bileti gibi geliyor. Rusya’nın görünür önceliği Kırım’ın yeni statüsü ile ilgili tartışmaları bitirmek. Yani buranın artık Rusya Federasyonu’nun toprak parçası olduğunu kabul ettirmek. Kırım’a hiç dokundurtmadan pazarlığı Donbass’ın üzerinden yürütebilirler. Eğer korkulan askeri çatışma tırmanır ve NATO’nun desteği eksik kalırsa işte o zaman taraflar Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un işaret ettiği sonuca sürüklenir: Ukrayna’nın yok oluşu.
Rusya’nın Ukrayna sınırlarına doğru askeri sevkiyatı muhtemelen hem koşulları caydırıcı kılma hem de NATO’nun ciddiyetini görme amacı taşıyor.
Rusya’nın Kırım’a yönelik bir hamleyi kendisine yönelik saldırı sayacağını ve yanıtını ona göre vereceğini öngörmek için kâhin olmaya gerek yok. Tahminlerin köreldiği yer Donbass. Kremlin’in resmi pozisyonu Donbass, Ukrayna toprağı, buradaki mesele de bir iç savaş. Ancak Rusya’nın Donbass’ta bayrak sallandırmaması yanıltıcı olabilir. Bütün işaretler burayı kendi haline bırakmayacağı yönünde. 2008 öncesinde Güney Osetya ve Abhazya’da yaptığı gibi Donbass’ta da Rusya vatandaşlığı dağıtıyor. Yani şimdiden kendi vatandaşlarını koruma gerekçesi yaratıyor. Rus askeri uzman Nikolay Kostikin olası kızışmada Güney Osetya senaryosunun Donbass’ta da tekrarlanacağını söylüyor. Bir süre önce Ukraynalılar, Hırvatistan’da Fırtına Harekatı’ndan ilham alan konuşmalar yapıyordu. 1995’te Hırvatistan NATO’nun arka çıktığı bir operasyonla Sırp Krayina Cumhuriyeti’nin (RSK) varlığına 4 gün içinde son vermişti. Ansızın ve hızlı. Putin bu senaryoya geçit vermeyeceklerini açıkça söylemişti.
Her halükarda düzeyi ne olursa olsun askeri restleşme Rus milliyetçilerinin “Yeni Rusya” diye andığı bölgelerdeki ‘ayrılıkçı’ statükoyu kalıcı hale getirebilir. Koşullara bağlı olarak bir sonraki adım referandumla Rusya’ya bağlanmak olabilir. Dün bir Ukraynalı general NATO’nun Ukrayna için savaşmayacağını söylemiş. Fakat ateşe emin olmadıkları bir destekle giriyorlar. Sonu çok kötü bitebilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025