Fehim TAŞTEKİN
Şimdi İsrail’de kafa patlatan soru; “Bu işler bu noktaya nasıl geldi?”
Filistinli direniş grupları bu soruyu sordurtan sonucu bile başlı başına başarı sayıyor. Gazze’nin ödediği çok ağır bedele rağmen. Yeni güç dengesinin oluşmakta olduğuna dair kesin çıkarımlar için belki zamana ihtiyaç var. Fakat 2008’de Hamas’ı bitirmek için düzenlenen Dökme Kurşun Operasyonu, Gazze’nin yanıt verme kapasitesini geriletmedi. Aksi sonucu 2014’de benim de Gazze’de bulunduğum sırada düzenlenen Koruyucu Hat Operasyonu’nda da gördük. Biraz soğukkanlı olarak sonuca bakanlar İsrail’in kara harekâtına ve yol açtığı ağır bilançoya rağmen 2014’de başarısız olduğunu teslim ediyor. Başarıyı tanımlayan şey hedef-sonuç ilişkisi.
Bununla birlikte 2014’ten sonra çevresel ve uluslararası koşullar İsrail’e tarihinin ‘en ferah’ dönemini yaşattı. Suriye’nin içten yanmalı bir ateşle eritilmesi ve İsrail’in bonkör yardımlarıyla Golan periferisindeki cihatçı yapılanma, Hizbullah başta olmak üzere ‘direniş ekseni’nin kapasitesini IŞİD gibi cihatçı örgütlerle savaşa hasretmesi, devamında Lübnan’ın siyasi-mali istikrarsızlığa sürüklenmesi, Hamas’ın Türkiye ve Katar’ın ayartmasıyla Suriye’den uzaklaşması ve İran’la arasının soğuması Tel Aviv’e oyunun kurallarını biraz daha değiştirme cesareti verdi. Bu çevresel koşulların gölgesinde Trump yönetimi Kudüs’ün tamamını İsrail’in ezeli ve ebedi başkenti sayan adımı attı. Kendilerince Doğu Kudüs’ün Filistin’e başkent olacak şekilde iki devletli çözümü gömmek için altın vuruşu yapmış oldular. Kuşkusuz Filistin davası pek çok taraf için ölmüş gibiydi. El Fetih’in temsil ettiği ana damar Oslo Anlaşması ile önemli ölçüde kurutulmuştu. El Fetih’in gerilemesi İslamcı örgütlerin palazlanmalarının önünü açmıştı.
***
Beri tarafta İsrail vatandaşı Araplar tamamen ‘halledilmiş’ nüfus olarak görülüyordu. Filistinlilerin elinde kalan üç parça açısından tablo zaten vahimdi: Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs coğrafi olarak birbirinden koparılmıştı. 2006’da Hamas’ın zaferle çıktığı seçimin ardından Filistin siyaseten de bölündü. Gazze’de Hamasistan, Batı Şeria’da Fetihistan oluşurken Doğu Kudüs artık Filistin davasının denkleminden çıkarılmıştı. Son düzlükte İsrail, Doğu Kudüs’te Filistinlilere seçim yaptırmayacak kadar her şeyi dayatabilecek konuma geldi.
Bu rahatlığı temin eden ikinci bir dış çember var: İsrail’in Araplarla ilişkileri. İran’ın ortak tehdit olarak alındığı bir arka fonda Abraham Anlaşmaları birkaç Arap ülkesini İsrail’e dost yaptı. Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri İsrail’le gizli-saklı ilişkilerini normalleştirdi; Sudan terör destekçisi devletler listesinden çıkarılma, Fas da Sahra üzerinde egemenlik iddiasını tanıma karşılığında İsrail-Amerikan çizgisine kaydı. Bu normalleşme süreci de Filistin davasının tabutuna çakılan esaslı bir çivi sayıldı. Bunu yaparken özenle Mısır ve Ürdün’ün Filistin davasındaki rolünün altını oydular. Gazze’deki gruplarla konuşmak için Mısır’a, Batı Şeria’yı yönlendirmek için Ürdün’e ihtiyaçları varken Filistin meselesini Körfez üzerinden halledebileceklerini zannettiler.
İsrail hükümeti, kurucu liderlerin güven ve istikrar içinde bir Yahudi devleti için Filistin’in Yahudi olmayanlardan yani Müslüman ve Hıristiyanlardan arındırılması programına uygun olarak yeni adımlar atmaya devam etti.
Filistin sorununun ara dinamiğinin işgal, sürgün ve Filistinlileri mülksüzleştirme olduğu gerçeği göz ardı edildi. Bu gerçeğin yarın kapıya tokmakla döneceği ihtimali dışlandı. Uluslararası toplum da bu aldatmacaya yatmakta gönüllüydü.
***
Bu minvalde her şey tereyağından kıl çeker gibi giderken birkaç gündür içinde bulunduğumuz alevler içindeki son perde açıldı. Şimdi pek çoğu afallamış gözüküyor. İşte bu noktada “İşler buraya nasıl geldi” sorusu önem kazanıyor. Ama önce bu nokta neresi, ona bakmak lazım. Önceki yazımda anlatmıştım, Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah mahallesinde 4 Filistinli ailenin evlerini terk etmeleri için 6 Mayıs’a kadar süre verilmiş; polis şiddeti, yerleşimci terörü ve buna karşı direniş sokakları hareketlendirmişti. Ramazan ayında Harem’üş Şerif’e akan Müslümanların önüne bariyerler konulması gerilimi tırmandırmıştı. Son olarak radikal-dinci Yahudiler 1967 işgalinin yıl dönümünde düzenledikleri ‘Kudüs Günü’ yürüyüşüyle Harem’üş Şerif’e girmeyi kafaya koyunca gerilim başka bir evreye geçti.
Bu zincir halindeki faktörlerle Filistin davasına dair refleksleri ölmüş farz edilen 1948 ve 1967 sınırlarındaki Filistinliler de tetiklendi.
Tel Aviv’in siyasi baronları, Filistin Yönetimi’ni İsrail’in güvenliğine adanmış bir polisiye hizmeti olarak görme eğiliminde oldular.
Abbas’ın otoritesinin altını oyan bu yaklaşım direniş potansiyelini farklı yerlere kanalize etti. Ne Nekbe’yi ne de Nekse’yi görmüş Z kuşağı direnişin eksenine oturdu. İsrailli yorumcular ısrarla Hamas’ın şiddeti yayarak Doğu Kudüs’ü etkisi altına almaya çalıştığını düşünüyor. Yine hikâyeyi “İslamcı terör” tehdidine bağlayarak Filistin davasını alttan tetikleyen işgal ve apartheid gerçeğini örtmeye çalışıyorlar. Doğu Kudüs ve İsrail içindeki Filistinlilerin ayaklanması Hamas’ın başarısı değil İsrail’in izlediği başarısız politikaların sonucu.
Batı Şeria’da gösteriler çok sıra dışı değil fakat farklı kentlerde İsrail vatandaşı Filistinlilerin Doğu Kudüs’le dayanışması afallamanın ilk evresiydi. Sonra Gazze’deki örgütler, İsrail’e Harem’üş Şerif ve Şeyh Cerrah’taki güçlerini çekmesi yönünde ultimatom verdi; Başbakan Benyamin Netanyahu geri adım atmayınca İsrail’e roket saldırıları başladı. Ve İsrail de üç gündür 150 saldırıyla 500 hedefi vurarak yanıt verdi.
***
Bugün 2 milyon insanın tıkış tıkış yaşadığı Gazze açık hava hapishanesine dönüştürülmüşken, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki halk apartheid cenderesinde insanlıktan çıkartılırken İsrail duvarların arkasında güven içinde yaşama fantezisi kuruyor. Gazze’ye yönelik operasyonun adını "Surların Muhafızı" koydular. Neyi, nasıl muhafaza edecekler? İsrail 2008 ve 2014’te inşa edemediği caydırıcılığı bir kez daha yakıp yıkarak mı inşa edecek? Ya da soruyu değiştirelim: Bu sefer Hizbullah’ın 2006 savaşı itibariyle sağladığı caydırıcılığı Filistinli örgütler inşa ediyor olabilir mi?
Mutlak sonuçlar çıkarmak zor ama İsrail’i iki kez düşünmeye itecek yeni bir durum oluşuyor.
Askeri boyutuna geçmeden önce İsrail’in kendinden çok ‘emin’ olduğu kentlerdeki isyan haline parantez açalım. Kudüs’teki gösteriler Müslüman-Hıristiyan, dindar-seküler-milliyetçi fark etmeksizin İsrail’in diğer kentlerinden binlerce Filistinliyi içine çekti. Lod, Ramle ve Akka gibi Yahudi-Arap karışık kentlerde olağanüstü sahneler yaşandı. 1948 bölgesinde ‘vatandaş’ sayılmış, parti kurmuş, Knesett’e temsilci göndermiş Arapları halledilmiş nüfus saydıkları için onların adı konulmamış bir İntifada’ya katılması beklenen bir gelişme değildi. Bunun İsrail iç siyaseti açısından sarsıcı bir sonuç olduğunu Başbakan Benyamin Netanyahu’nun durum kontrol altında diyebilmek için apar topar Lod’a gitmesinden anlıyoruz. İsrail medyasına göre Lod’da Salı gecesi olaylar kontrolden çıktı, üç sinagog, çok sayıda işyeri ve araç ateşe verildi. Bir Arap radikal Yahudilerce öldürüldü, Müslümanlara ait mezarlık yakıldı. Kamu Güvenliği Bakanı Amir Ohana sivillerin polise yardım için silah taşıdığını belirtip ateş eden Yahudilere sahip çıktı. Dün de pek çok yerde yerleşimciler karşı saldırıya geçti.
Meselenin askeri boyutuna gelince; Gazze’den İsrail’e fırlatılan roketler Aşdod, Aşkelon ve Sderot’tan sonra Batı Kudüs ve Tel Aviv’e ulaştı. Roketlerin yüzde 20’sinin havada imha edilememesi Demir Kubbe efsanesini sarstı. Roketler Ben Gurion Havaalanı, Aşdod limanı, Aşkelon'da enerji tesisleri ve Trans-İsrail boru hattına isabet etti. İsrail’in merkezi güneyin alışık olduğu siren sesleri ve roketlerin düşüşünü ilk kez tecrübe ediyor.
Yediot Ahronot’tan Alex Fishman gibi uzmanlar bu tabloyu Hamas’ın İsrail’e karşı Batı Şeria, Doğu Kudüs ve İsrailli Arapları da içine alan bölgesel bir savaşa başlaması olarak yorumluyor. Buradaki yanıltıcı durum her şeyin ısrarla Hamas’a indirgenmesidir. Elbette bu yaklaşım yeni yerleşimlerle işgali genişletme, Arapsızlaştırma ve mülksüzleştirme sürecini gündemden düşürmeyi hedefliyor. Gazze’nin tepkisi çok anlaşılmaz değil. Gazze dediğimiz şerit, Filistin’in bir parçası olmanın ötesinde nüfusunun dörtte üçü 1948’de Yafa ve Hayfa gibi sahil şehirlerden sürülmüş insanlar ve onların çocuklarından oluşuyor. Aralarında Kudüslüler de var.
Öncesi operasyonlarda Gazze’deki El Fetih unsurları, Hamas ve İslami Cihad’ı Gazze’yi ateşe atmakla suçlardı. Bu sefer El Fetih’in pozisyonu da farklı. İsrail propaganda makinesi bütün meseleyi Hamas’a mal etse de Gazze’de 11 örgüt bir komite altında ortak hareket ediyor. Filistinlileri coğrafi ve siyasi olarak birbirinden koparma stratejisinin Kudüs’ü Gazze’ye, Gazze’yi Kudüs’e bigane bırakacağı varsayımının tutmadığı görüldü.
***
İsrail şehirlerini felç eden bu sonucun savaşın gidişatı ile ilgili kararlara etkisi olabilir mi? Muhtemel.
Evvela radikal dinci Yahudilerin Harem’üş Şerif’e yürüyüşü iptal edildi. Mısır, Türkiye ve Katar Gazze’deki örgütleri durdurmak için hemen devreye sokuldu. Beklenmedik bir girişim değil ama yeterince erken. El Ahbar’a göre Gazze’ye giden Mısırlı istihbarat heyeti İsrail ve ABD’nin tehditlerini dillendirip Batı Şeria ve Kudüs’te önlemlerin gevşetilmesi karşılığında derhal ateşkese gidilmesi talebini iletti. Heyet epey telaşlıydı. Mısırlılar Şeyh Cerrah’la ilgili de uluslararası aktörlerle birlikte girişimlerde bulunma sözü verdi. Fakat Filistinli gruplar Mısır heyetinden taleplerle ilgili somut taahhütlerle gelmelerini istedi. Katar ve Türkiye de Hamas liderleri ile temasa geçti. Ateşkes girişimleri başarısız oldu. İsrail tarafında da Savunma Bakanı Benny Gantz tamamen ve uzun dönemli bir sükûneti sağlayana kadar ateşkes anlaşması olmayacağını söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail-Filistin İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Hady Amr'ı bölgeye gönderdi. Amerikan tarafında ciddi bir telefon trafiğinden söz ediliyor.
Filistin tarafında bir çıkış stratejisi olduğu söylenemez. Ancak Gazze ile sınırlı olmayan yani Batı Şeria ile Doğu Kudüs’ü de içine alan yeni angajman kurallarının zımnen de olsa kabul edilmesi bekleniyor. Bunun için sonuna kadar gitmeyi göze aldıklarını söylüyorlar. Sonun ne olacağını kestirmek zor.
Yıllardır barış olmadan Filistin davasına ‘intihar et’ diyorlar. İsrail Oslo Anlaşması’nı barışı inşa etmek değil işgali genişletmek için kullandı. İki devletli çözüm taahhüdüne imza attığı günden itibaren Filistin davasını gömmek için elinden geleni yaptı. Sonuç olarak Filistin’i coğrafi ve siyasi olarak eritmek için geliştirilen stratejiler istikrar ve güveni temin edemiyor. Son olaylar oyunun kurallarının değişebileceğini gösteriyor.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025