Gürbüz ÖZALTINLI
Bu dili iyi tanıyoruz. Önce hakaret eden; ardından tehditler savurup linç çağrıları çıkartan tetikçiliği bu coğrafyada kim tanımaz? Yakup Cemil’lerin torunlarıyız ne de olsa…
Siyaset ve medya dünyasını göz ucuyla izleyenlerin bile bir süredir dikkatini çeken bir “kabadayı jargonu” oluştu.
Biraz yazar, biraz siyasetçi en çok da sadakatli olmasıyla tanıdığımız bir tanesi, Etyen Mahçupyan “muhafazakâr taban da yolsuzluklardan rahatsız” deyince “had bildirmeye” kalkmıştı. Daha sonra dosyalar Meclis’e gelip hakkında iddialar bulunan vekillerin Yüce Divan’da yargılanması ihtimali belirdiğinde, ekran ekran dolaşıp “liderimize sadığız” nutukları atmış,“Çürük elmalardan hesap sorarız”a getirmişti sözü. İroni şu ki, gözü korkutulmak istenenler yolsuzluğa bulaşanlar değil, dosyaların Yüce Divan’a gönderilmesi oylamasında söz dinlememe ihtimali olan AKP milletvekilleriydi.
Muhalif yazarlara “sana acıdığımız için yaşıyorsun, sinek gibi ezeriz” ci -suç sınırlarında dolaşan- saldırganlıkların; muhafazakâr dünyadaki medya aktörlerinin “ajan dedektörü” gibi taranıp 7’li çete icatlarının da tanığıyız.
En son anlı şanlı bir başdanışman, başkanlık tartışmasında izlenen yöntemlere karşı yaptığı -benim de çok haklı bulduğum- eleştirileri ve uyarıları nedeniyle Mahçupyan’a, cepheden saldırdı.
Sarf ettiği sözler şöyle:
“ bu insan maalesef bir yerlere sızmışlardan bir tanesi... Türkiye'yi tehdit ediyor… Mahcup olmuyor… yüzsüz. Mahcup olması olası değil.
…Bu adam 32 trilyon doların faiziyle beslenen, yerleştirilmiş, sızdırılmış köşe yazarlarından bir tanesi. Daha fazla şey diyeceğim fakat terbiyem elvermiyor. Bu tip adamlar her yerde mevcut. Bunlar küresel us tarafından beslenmiyor, bunlar ‘küresel cep’ tarafından besleniyor.
…Bunlar ‘küresel nakit’in beslediği ve ‘küresel nakit’in toplumun kararlılıkları önüne koymaya çalıştığı, toplumun kararlılığını bozmak için görevlendirdiği unsurlar, piyonlar, insanlar veya adam dışı varlıklar. Ne derseniz deyin."…
Nedir şimdi bu? Başkanlık tartışması böyle mi yürütülecek? Kimdir bunlar; ikna olursak yetkilerle donatacağımız “başkan” ın adamları mı?
Bu sözlerin sahipleri düşünce tartışmasına hizmet için var olduğu iddia edilen kürsülerde/köşelerde yer tutuyorlar. Fakat tartışmacı olsunlar diye değil; sanki “tehlikeli fikirler” i tespit edip savunucularını cezalandırsınlar diye oralara yerleştirilmiş düşünce polisi gibiler.
Ben totaliter dünyanın kültürünü bilen bir tarihten geliyorum. Bütün dünyayı dost ve düşman ayrımı üzerinden kodlayan; kendi ait olduğu siyasal cephenin içine de “tam sadakat” ölçüsü içinden bakıp, farklı ses verenleri “hain” ilan eden “aşırı merkezci/ tehditçi/hizaya sokucu/biat etmeyeni şeytanlaştırıcı” ekolü iyi tanırım. Reel Sosyalizm dediğimiz dünyada bu ekol, bütün bir devlet sisteminin nasıl işlediğini anlatıyordu. Stalin’in korkunç şöhreti, dev bir şiddet mekanizmasını bu anlayışla kullanabilir olmasından geliyordu.
Peki, Türkiye’de bu aktörlerin varlığı ve zaman zaman görünürlüğünün artması ne anlam taşıyor? Kontrol dışı bir “aktivist heyecanı” ile mi açıklayacağız bu üslupları?
Bulundukları konum, arkalarında, siyasal mücadele ekipmanında “böyle bir enstrümanın da” var olmasında fayda gören bir irade olduğunu düşündürtüyor.
Mücadele araç ve yöntemlerinin “çeşitlendirilmesinde” sakınca bulmayanlar; bunun “siyasetin doğal bir parçası”olduğunu, abartmamak gerektiğini düşünenler olabilir. Bize, meşru demokratik siyasetin ve iknanın esas olduğunu; fakat“amaca ulaşmak için” elde bu tür sopaların da hazır bulunmasını öğütleyebilirler.
Hiç uzatmayayım: Bu aklı, külliyen yanlış buluyorum.
Demokratik tartışmayı zehirleyen; şiddet kültürünü besleyen; yollar yaratayım derken sonları da kirleten bir tarz olarak tereddütsüz mahkûm edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu üslubun karşısında susmak -her şeyi bırakın- ayıptır…
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.04.2024
14.04.2024
8.04.2024
5.04.2024
25.11.2023
16.11.2023
12.11.2023
9.05.2023
7.05.2023
2.05.2023