Gürbüz ÖZALTINLI
Şu kışkırtıcı soru zihnimin içinde dönüp duruyor… Genel Kurmay Başkanı dâhil tüm kuvvet komutanlarının en yakınlarındaki “yaver”lerin galiba tamamı Gülenci çıktı. Kalibresi olağanüstü yüksek bir istihbarat örgütüyle karşı karşıya olduğumuz su götürmez bir gerçek… Peki, karanlık bir kaset operasyonuyla gelen CHP Genel Başkanı’nın yanında, arkasında nasıl insanlar var acaba? Gülen üzerinden çalışan küresel istihbarat örgütü TSK’nın olmadık yerlerine sızmayı başardı da CHP ve Kılıçdaroğlu kendisini nasıl “korudu”?
Koruyabildi mi gerçekten?
Doğrusu bazı taşlar kafamda yeniden yerlerine oturuyor. Hayır, 17-25 Aralık’ta Kılıçdaroğlu’nun elinde Cemaat tapeleriyle her gün Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmaları hatırlatacak değilim. Cumhurbaşkanı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu’nu desteklemesi üzerinde de durmayalım. Haziran seçimlerinden sonraCemaatin bütün sözcülerinin olanca ağırlıklarını koyarak savundukları HDP destekli CHP-MHP koalisyonunu oluşturabilmek için Devlet Bahçeli’ye Başbakanlık rüşveti vermeye kadar işi götürdüğünü de biliyoruz. Bütün bunlar tamam. Ama daha önemlisi var…
***
Hepimiz biliyoruz ki Kılıçdaroğlu hem Haziran hem de Kasım seçimleri sürecinde ve sonrasında aşırı sert bir dil kullanmaktan kaçınıyordu. Fakat özellikle Başkanlık sistemi ve yeni Anayasa tartışmaları yoğunlaşırken Kılıçdaroğlu’na bir haller oldu. Alışılmışın dışında ve göze batan bir eğretilikte sertlik gösterilerine başladı.“Tecavüzcünün altına yatmak”, “kan dökmeden başkanlığın gelemeyeceği”, “yeminini unutan şerefsiz” cümleleri duyulur oldu.
Halil Berktay’ın Kanal 24’teki “serbestiyet” programında bir iki ay önce, mealen;“Kılıçdaroğlu’nun bu tuhaf sertliğinin makul bir siyasi izahını bulamadığını, fakat bunu akılsızlıkla da izah etmenin güç olduğunu; (Shakespeare’in kahramanının da bir repliğine gönderme yaparak) bu akılsızlık gibi gözüken tutumun görülemeyen başka bir aklın ürünü olabileceğini” ifade ettiğini iyi hatırlıyorum.
***
Evet; Kılıçdaroğlu belli bir tarihten sonra belirgin olarak gerilimin yükseltilmesine oynadı. Gözü sokağa bakan bir sesti bu. Fakat sokak boştu ve laik amcalar ve teyzelerin Cumhuriyet mitinglerindeki enerjisinden eser kalmamıştı; bu apaçık görülüyordu. O halde bu neyin yatırımıydı? Teyzelere, amcalara güven veren sağlam bir güç o boş sokaklara el koyduğunda arkalarından yürüyecek bir kızgınlık ve cesaret mi yaratılmak isteniyordu? Toprak ne için sürülüyordu?
Bugün artık böyle sorulara kimse “ucuz komploculuk” diyemez; dememeli…
Ben Genel Kurmay Başkanı’nın, MİT Müsteşarı’nın “uyutulduğu” bir ülkede CHP Genel Başkanı’nın kürsüde kafasının arkasından kulak işareti yapılsa farkında olmamasına hiç şaşırmam…
***
Kanımca Kılıçdaroğlu oyunun neresinde olduğunu görebilecek bir tecrübeye sahip değil. İnanıyorum ki, eline dosyalar verilip parlatılmaya başlandığı ilk günlerden beri “suflelerle” yönetildi. Zaten yukarıda saydığım en kritik kırılma anlarında üstlendiği roller çok açık ve hepsi gözümüzün önünde gerçekleşti.
Kanımca Kılıçdaroğlu, kendi başını da yiyecek bir darbe yatırımında kullanıldı. O, Cemaatle dans ettiğini bilmiyor muydu? Bence biliyordu. Fakat kendisi Cemaati kullandığını zannediyordu. Herhalde böyle kanlı ve alçak bir darbe girişimine ihtimal vermiyordu.
Darbe gecesi ve onu takip eden günlerde kötü bir sınav vermedi.
Önümüzdeki günlerde toplumsal kutuplaşmanın yumuşaması, demokratik uzlaşmaya giden yolların açılması için yapıcı bir siyasette ısrar edecek mi?
Yaşadıklarından radikal dersler çıkartıp, tabanın reflekslerinin üstüne gidecek ve dönüştürücülük yolunda ağırlık kuracak cesareti gösterebilecek mi?
Belki de ilk kez şimdi gerçek bir liderlik şansı ayağına geldi.
“Hayır” ve “şer” üzerine çok şey söylendiği günlerden geçiyoruz.
Umalım ki, CHP için de bu olay hayırlara vesile olsun…
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.04.2024
14.04.2024
8.04.2024
5.04.2024
25.11.2023
16.11.2023
12.11.2023
9.05.2023
7.05.2023
2.05.2023