Kemal BURKAY
HAK-PAR’ın BAĞIMSIZ ADAYLARI
Hak ve Özgünlükler Partisi (HAK-PAR), yazımın 1. Bölümünde sözünü ettiğim, ülkenin gerek duyduğu özgürlükçü ve değişimci partidir. Programı ve talepleri buna uygun partidir.
Son seçim bildirisinin ana başlıklarına bakmak bile bunu somut olarak görmeye yetiyor.
HAK-PAR 2014 yerel seçimlerinden başlayarak, 2015 Haziran ve Kasım seçimlerinde ciddi bir gelişme eğrisi kazanan parti idi. Salt İstanbul’da 18.000 oy, Bursa gibi teşkilatının bile olmadığı bir batı ilinde 4.500 oy alacak kadar… Seçimlerde iki televizyon konuşmasıyla ve öteki sınırlı olanaklarla kitlelere iletebildiği ses bile yankı yapıyor, karşılık buluyordu.
HAK-PAR eğer bu seçimlere parti olarak girebilseydi çok daha güçlü bir gelişme göstereceğine kuşku yoktu. Çünkü son iki-üç yılda Kürt yurtsever hareketi ve Kürt seçmen bakımından önemli bir kırılma yaşandı. O zamana kadar oy verdiği ve kendilerinden bir şeyler beklediği AKP ve HDP’nin ikisi de Kürt seçmeni düş kırıklığına uğrattılar. Bu seçmen kitlesinin yönelebileceği en ciddi, güven verici adres HAK-PAR idi.
Ne yazık ki HAK-PAR bu seçimlere giremiyor; çünkü Siyasi Partiler Yasası ve bürokrasi çarkı kullanılarak HAK-PAR’ın 24 Haziran 2018 seçimlerine girmesi engellendi.
Kürt hareketini ve onunla birlikte marjinalleşmiş Türk solunu İmralı ile, KCK, HDP gibi güdümlü örgütler eliyle kıskaca almış olan rejim, HAK-PAR’ın umut veren gelişmesinden, etkili sesinden ürktü. Bu, Kürt halkının, aynı zamanda gerçek, ileri bir demokrasinin ve barışın sesi idi.
Rejim, ne Kürt halkı ne de sol bakımından bağımsız ve güçlü bir ses istemiyordu ve bunun önünü kesmek için harekete geçti.
Daha önceki seçimlere 20 dolayında parti katılırken, keyfi bir ayıklama ile 24 Haziran seçimleri için bunların sayısı 8-9’a indirildi.
Yalnızca, değişime karşı olan her türden statükocu, tutucu sistem partisine ve sistemin güdümündeki partilere seçimlere girme hakkı tanındı. Özgürlük, demokrasi ve değişim isteyen partiler engellendi.
Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarındaki binbir engel ve yüzde 10 barajı da zaten bu amaçla döşenmişti.
Bunun yanı sıra, tepeden geldiğine kuşku olmayan yönlendirmelerle HAK-PAR’ın örgütlenme çalışmalarına akıl almaz engeller çıkarıldı. Öyle ki örgüt bazen bir ilçe kongresini iki-üç kez yeniden yapmak zorunda kaldı.
Ve böylece HAK-PAR, 2018 başlarında, 2014 ve 2015 yıllarına göre çok daha geniş bir alanda örgütlü olmasına rağmen, seçime girmesi engellendi.
Bununla Kürt halkı bu seçimlerde seçeneksiz bırakılmak istendi.
Bunun üzerine HAK-PAR, şu ya da bu düzen partisinden veya sistemin güdümündeki örgütlerden umut bekleme, onların kuyruğuna takılma yerine, kendi bağımsız tutumunu sürdürerek, sesini yine de kitlelere duyurmak için, sınırlı da olsa, beş bağımsız adayla seçimlere katılma kararı aldı:
Diyarbakır’da Genel Başkan Refik Karakoç, Van’da Başkanlık Kurulu Üyesi Abdülmenaf Kıran, Ağrı da Başkanlık Kurulu Üyesi Fehmi Atmaca, Dersim’de Başkanlık Kurulu Üyesi Hüseyin Özdemir ve Mardin’de Adana İl Başkanı Süleyman Kart.
Bunlardan bir tekinin bile halkın desteğini alarak parlamentoya girmesi, kitlelerin gerçek sesinin parlamentoya yansıması ve sistemin oyununun bozulması, onun ördüğü duvarda bir gedik açılması bakımından önemli bir kazanım olacaktır.
Ama bu olmasa bile, tüm engellere rağmen, Kürt halkının ve demokrasi isteyen tüm toplum kesimlerinin taleplerini duyurmaya yönelik bu kararlı tavır kendi başına önemlidir.
HAK-PAR böylece meydanın boş olmadığını gösteriyor.
Kitlelere seçeneksiz değilsiniz, diyor.
Umudu yaşatıyor.
Tutucu, baskıcı güçler ne yaparlarsa yapsınlar, bu umut ve kararlılık var oldukça, özgür ve barışçı bir gelecek yönündeki değişim çabası da var olmaya devam edecek.
Geleceğin özgür toplumu bu tür kararlı ve tutarlı çabaların eseri olacaktır.
15 Haziran 2018
--------------------------------------------------------------
Not: Dürüst, haksever ve barışsever Müslümanların bayramlarını kutlarım.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.02.2022
28.08.2021
16.05.2020
12.05.2020
8.05.2020
4.05.2020
29.01.2020
18.10.2019
10.10.2019
24.03.2020