Mücahit BİLİCİ
Müslüman bir ülke, cebir ve hile ile Laikistan yapılmak istendi. Bu ülkenin dindar insanlarına 28 Şubat gibi darbeler reva görüldü. Hepsi bir fanteziye, bir hayale hakikat rengi vermek için yapıldı. Fakat tahakkümün zorba ve zorlama boyası, insanların hürriyet duvarında tutmadı. Bütün cebir ve yalan cihazları ile birlikte devleti kullananlar ellerindeki yalanı hakikat olarak göstermeyi başaramadılar. Yahut sunu gösterdiler: Her mumun bir yatsı vakti vardır.
Nasıl ki Türkiye, Laikistan olarak kalamadı, Kürdistan da Güneydoğu olarak kalamayacak. Nasıl ki cebren ve hile ile bütün bir Türkiye toplumu Kemalizmin seküler tahakkümü altında onyıllarca tutuldu ama o tahakküm bir gün yıkıldı, öyle de Kürtlerin üzerindeki tahakküm perdeleri de bir bir yırtılacaktır. İnkâr ile üstü örtülmüş, canlı olduğu hâlde coğrafyanın siyasi harita mezarına —bin bir hayalatın içine sarılarak— gömülmüş olan Kürdistan, üzerindeki toprağı atıp ortaya çıkacaktır. Laikistan’ın sönüşü ne kadar mukadder idiyse, Kürdistan’ın dönüşü de o kadar mukadderdir.
Neden? Çünkü “bir dane-i hakikat bir harman hayalata müreccahtır”. Yalan ve kurgu hakikat karşısında ne kadar köpürse de büyüyemez, ne kadar çoğalsa da ağırlık kazanamaz. Hakikat odur ki karşısında hayalin hükmü yoktur. Hakikat kendisine riayet etmeyen sözü, ismi ve hatta cismi köksüz ve temelsiz bırakır. Hakikatin ise zemini kaygan değildir. Eşyada hakikat, insanda ise hürriyet elbet bir gün teneffüs edecektir. Bu dünyada bir çığır açmak yahut bir siyasi birlik oluşturmak isteyenlerin mutlaka ama mutlaka fıtrata, eşyanın ve insanin doğasına riayet etmeleri gerekir.
Kürdistan’a Güneydoğu deseniz de Kürdistan Kürdistan olmaya devam edecektir. Ne tarihin akıntısı ne de coğrafyanın çağrısı karşısında bigâne kalamazsınız. Hakikate ram olmayan, hakikatin seli önünde savrulmaktan kurtulamaz. Peki, Kürdistan’dan kasıt nedir? Kürdistan’dan kasıt, o coğrafyada yaşayan Kürtlerin (ve Kürt olmayanların) iradesinin tasarrufuna saygı gösterilmesidir. İhtimal vardır ki Kürtler Kürdistan’a bundan sonra Güneydoğu demek isterler; Güneydoğu ancak o zaman Kürdistan kadar meşru bir hakikat olur.
Kürdistan’ın hakikati ne Osmanlı oraya Kürdistan dediği için vardır, ne de Türkiye oraya Kürdistan demediği için yoktur. İstanbul’dan Diyarbekir’e yolculuğuna yüzyıl önce başlayan hürriyet ve demokrasi, Kürtlere hakkıyla vardığında, hakikat açığa çıkmış olacaktır. En son Kürdistan olarak gömülen ve ölmeyen bu canlı, mezardan çıkıp kendisine Güneydoğu derse, Güneydoğu, Kürdistan’dan daha taze bir hakikat hâline gelir. Ama eğer mezardan çıkan Kürdistan, kendisine Kuzey Kürdistan derse, Güney Doğu hayal olur. “Dağ Türk’ü” nasıl “Kürt” olmak zorunda kaldıysa, Güneydoğu da Kürdistan’a inkılab edecektir. Zira, “bir tane sidk, bir harman yalanları yakar”.
Hakikatin ortaya çıkması, her şeyden önce adaletin gereği ve kaderin rövanşıdır. Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya yani Kürdistan’a Kürtlerin rağmına olarak başka etiket yapıştırmak da Kürtlere başka etiket yapıştırmak gibi geride kalacaktır. Kart Kurt’lardan Kardeş Kürt’lere politik dilde yaşadığımız esnemeyi Güneydoğu’ya yavaş yavaş Kürdistan diyebilmekte de yaşayacağız. Böylece Kürdistan hakikatinin üstüne gerilmiş tahakküm perdeleri tek tek yırtılacaktır. Buna sadece Kemalizminkiler değil, Osmanlı dönemi istibdat da, Kürtlerin nicedir devam eden kendi cehalet, ihtilaf ve fakr u zaruretleri de dâhildir.
[email protected]
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025