Mücahit BİLİCİ
Dua, alma konumunda olanın konuşmasıdır. Alma konumunda olanın konuşması bir istemedir. İstemenin doğada kalan kısmı sessiz, sözsüzdür. Doğal olanda potansiyel ile gerçekleşmenin arasına irade ve mesafe girmemiştir. İstemenin doğadan taşan kısmı ise iradenin konuşmasıdır.
İrade, doğadaki kaderden akıntıya söz ve eylem ile bir tereddüt, bir duraksama getirir. Doğal olanın zorunluluğuna ve öngörülebilirliğine karşılık, iradi olanda sınır yoktur. Cevabın ne olacağı, kabulün nasıl olacağı belirsizdir. İnsanın konuşması ve duası, doğadan kopmuşluğun açtığı kırıklığı kapatmak içindir. Ayrılık türküsü, ayrılığın türküsüdür. Türkü, ancak ayrılığın açtığı boşlukta yankılanabilir. Yanidoğa insanda dile gelir. Fıtrat tünelinde sessizce akan dua, insanda çağlayanvari bir konuşmaya dökülür.
İnsan gerçekten de en eksikli varlıktır. Belki de en kapsamlı boşluk. Varlık olarak neredeyse bir hiç’tir.Hiç ise her’in en güzel aynasıdır. Boşluk eşyaya nasıl yer açıyorsa, insan da şuhudu ile vücuda yer açar.Kâinat ağacı olmak için bu dünyaya gönderilen insan çekirdeği, bütün bir kâinatla alakadardır ve bütün mevcudatı birden ister.
Bu hâliyle insan, kâinat yayından gerilmiş bir ok gibidir. Hedefe varmak ister. Hedefte saplanmak ister. Fakat hedefi uzak düştüğü yakınlıktır. Bir okun aksine uzağa değil, yakına daha da yakına, kendine düşmek ister. Zira bir kendi vardır onda, kendinden içeri. Duada insan kendi’sini bulur. Doğa kendindedir. Dua ise insanın kendi’ni bulması içindir.
Açılan el dâhil, yerin yüzünden göğün yüzüne bakan hep bir duadır.
Kalbin en ince arzuları dâhil yerin yüzünden göğün yüzüne akan da yine hep bir duadır.
Mevlana “insan dilinin altında gizlidir” der. İnsanın kararını veren dilidir. İnsan diliyle, duasıyla kendi portresini çizer, yüzünü doldurur.
İnsanın kâinatın dışına taşan kısmı, insan olan kısmıdır. İnsanın kâinatın içinde kalan kısmı ise hayvandır. İnsan, kâinatın dışına söz ile çıkar. İnsanın bu artı değerine karşılık kâinata bir şeyeklenmiştir. Malzemesi söz olan o şey bir konuşma olan Kur’an’dır.
Bir nevi dokunmak olan dua ile insan, doğanın hizasına kendi rızasıyla gelir. Dua, doğadan sonra onu tamamlamak, kırıklığı gidermek için vardır. Doğa varlığın maddesi, dua ise manasıdır.
İnsanı özenle Yaratan şöyle soruyor: “Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var?” Harfler, anlam olmak için birikmiştir. Anlamı yoksa kelime, cümle ve kitapların ne ehemmiyeti var?
Hayat, bölünmüşlük ve çokluk deryasından buluşmuşluk ve vahdet sahiline çıkmaya bir yüzüştür. Bu yüzüş, eşyadan geçip, dünyayı arkana alarak Allah’a yaklaşma yarışıdır. Öldüğümde benimle Allah arasında dünyadan hiçbir şey kalmamış olmalı.
Peki, ölünce insandan geriye kalan nedir? İnsan ölür, duası kalır.
Allah’ın güzel esmasından Vahid ile Ehad isimlerini mısralarında buluşturan Rilke ne güzel söylemiş:
Ya Rabb, her şeyde ve hep bulduğum sensin
Mahlûkatın kalbi senin Hayy olmanla çarpıyor
Küçük olanda küçük bir tohum gibi gizlisin
Ve büyük olanda ihatayla kendini gösterirsin.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
6.09.2025
30.08.2025
12.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
22.07.2025
10.07.2025
1.07.2025
28.06.2025