Murat BELGE
Şu sıralar üzerinde çokça durulan ve tartışılması heyecan uyandıran konulardan biri “Cumhur İttifakı” içinde HÜDA-PAR’ın da boy göstermesi. Bilindiği gibi bir süreden beri AKP toplumdaki güvenini kaybetmeye başladı. Tayyip Erdoğan’ın gözle görülür erimeye karşı aldığı tedbirlerden biri seçimlerde şimdiye kadar herhangi bir başarı göstermemiş küçük partileri de iktidar blokuna katmak. Bu şekilde adı “Demokratik Sol” olan ve Bülent Ecevit’in kurduğu parti bile “tek kişi” olarak ittifaka katıldı. Seçimde ondan daha başarılı sayılsa da aslında etkisini başka alanlarda ortaya koyan HÜDA-PAR da herhalde bu kategorinin bir başka örneği olarak ittifaka girdi. Tabii onun bu İttifak içinde yer alıyor olması daha akla yakın bir durum. “Yerini buldu” denebilir.
Muhalefet, bu yakınlaşmadan yararlanmak istiyor. Cumhur İttifakı’nın ayırıcı özelliği İslam’la ilişkisi elbette; ama asıl “hayati” desteği vererek AKP’nin de iktidar olmasını, iktidarda kalmasını sağlayan, Bahçeli ve MHP. Onların İslam’la ilişkileri aynı değil. Kendilerine göre bir laiklikleri var ve geleneksel olarak buna bağlı kalmaya önem vermişlerdir. Atatürkçülük de onlara İslamcı cepheye olduğu kadar batmaz. Muhalefet MHP tabanını bu gidişe karşı uyarmak ve AKP ile bu yakınlığı ittifakı bozmak üzere kullanmak istiyor. Böyle bir politik savaşın hüküm sürdüğü memlekette gayet normal bir durum. Bahçeli saldırganlık ve “küfürbazlık” dozu artmış ama mantıklı bir önerme getirmeyen bir söylemle girişimi etkisizleştirmeye çalışıyor ama bunda çok başarılı olduğunu sanmıyorum. Bu partilerle “partner” olmaktan rahatsızlık duyan bir milliyetçi kesim var—başka türlü İYİ Parti nasıl açıklanır?
HÜDA-PAR’ın “Cumhur İttifakı” içinde yer almasının Tayyip Erdoğan’a kazandırdığı şey, seçime getireceği oy mu? Her şeyin iyice sıkıştığı bu ortamda o da önemli tabii (çok fazla olmasa da.) Ama “tek” fayda olduğunu düşünmüyorum.
Bu hareketin her bakımdan dört dörtlük “Radikal İslamcı” olduğunu fazla düşünüp taşınmadan söyleyebiliriz sanıyorum. Radikalizminin dozu AKP’de olanı aşıyor mu? Bence hayır. Şöyle açıklamaya çalışayım: AKP’nin bütünü HÜDA-PAR kadar radikal olmayabilir, ama ondan hiç aşağı kalmayanlar da var. Ben Tayyip Erdoğan’ın kendisinin de bunlar arasında olduğunu düşünüyorum. Ya da şöyle diyeyim: İslam adına söylenmiş hiçbir şeye itiraz etmeme tavrını seçmiş olsa gerek. Fazla radikal, aşırı vb. denecek sözleri destekleyen bir demeç vermeyebilir, ama tersini de yapmaz. Bunların bazılarını kendi benimsemese dahi bütün İslamcı pozisyonları sahiplendiği görünümünü kararlı bir şekilde kuşanmış.
Buradan hareketle, deminki soruya bir “ayrımla” cevap veririm: HÜDA-PAR aklında olan şeyi sesinin son avazında haykırmaktan çekinmeyen bir hareket. AKP ise İslamcı siyasetin başındaki güç. Dostun düşmanın bu kimlikle tanıdığı parti—üstelik iktidarda. Başından birçok yıpratıcı olay geçmiş bir parti. Yani ihtiyatlı olması gerek ve bunu iyi öğrenmiş. Dolayısıyla HÜDA-PAR söylemlerinde korkusuzca radikal. Ama onun bu konumu AKP içinde bireylerin ve grupların en az onun kadar radikal olmasına engel değil. Ama belirli bir plan içinde, alıştıra alıştıra ilerlemek düşünce ve kararındalar.
Tayyip Erdoğan’ın onlardan asıl yararlandığı yerin bu yer olduğu kanısındayım. Erdoğan’ın geçerli olduğuna inandığı ama söylenme zamanının geldiğini düşünmediği şeyleri HÜDA-PAR söylüyor. Böylece bunlar konuşulmuş, duyulmuş oluyor. Bu bakımdan HÜDA-PAR, AKP’ye bir çeşit “öncü müfreze” servisi sunuyor. Konuşarak alıştırma yöntemiyle bu “selefi” dünya görüşünün radikalizmini yumuşatıyor, “ehlileştiriyor” diyebiliriz.
Türkiye çok-partili parlamentarizm düzenine geçti geçeli “ılımlı sağ” diyebileceğimiz bir siyasi oluşum biçimlenmeye başlamıştı ve parlamenter mücadeleyi de genel olarak kazanmıştı: Demokrat Parti, Adalet Partisi, ANAP… Derken ne olduysa oldu ve bu sağ kesim kayıplara karıştı. Siyaset alanında gerçekleşen bu olayın ne olduğunu, neden ve nasıl olduğunu doğru dürüst incelemiş kimse yok, dolayısıyla bilgimizin bu alanında bir boşluk görülüyor.
Andığım, bir zamanların egemen çizgisine ne oldu; o nereye gitti de AKP bütün radikalizmiyle bütün o kesimin temsilciliğini üstlenebildi?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025