Murat BELGE
Afrika’ya çocukluğumdan beri bir sempatim vardır. Çeşitli Afrika (“Sahra-altı” Afrika) ülkeleri arasında Zimbabve’yle özellikle ilgilenirim. Bugün de, bir bakıma “durup-dururken”, Zimbabve üzerine yazmaya girişmemin nedeni, kısmen ilgi duyduğum bu ülkenin yeni durumu. Kısmen de, Türkiye’de siyaset üzerine yazı yazmanın bıkkınlığı (Demokratk olamamanın uzun ve sıkıcı tarihi.)
Zimbabve benim çocukluğumda Güney Rodezya’ydı. Kuzey Rodezya ise şimdiki Zambiya. Ya “Rodezya” ya da İngilizce imlâsıyla Rhodesia neyin nesi? Cecil Rhodes’den geliyor. Onun adını hatırlayanlar artık iyice azalmıştır diye düşünüyorum. Rhodes, kusursuz bir Britanya emperyalistiydi. Genç yaşında ilgisi Afrika’ya, Afrika’nın güneyine yönelmişti. Ciğerindeki bir hastalıktan ötürü Afrika’da yaşaması tavsiye edilmişti ama Rhodes bu kıtada ciğerlerinden başka yerlerine de iyi gelen uğraşlar buldu. Elmas madenciliği işine girişti. Altın ve elmas çıkardı. Bir ara Cape Başbakanı bile oldu. Büyük ideali Afrika’nın iki ucunu demiryolu ile birleştirmekti. Cape Town’dan bindiğiniz trenden Kahire’de inecektiniz ve bütün bu yol boyunca yalnız Britanya toprağından geçmiş olacaktınız. Dünya sömürgecilik tarihinin bile yüzkaralarından biri olan Jameson Baskını rezaletine de karıştıktan sonra kendini biraz geri çekti ve zaten çok fazla yaşamadı. Boer Sonrası’nın sonunu göremedi.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra emperyalist Batı ülkeleri Afrika’dan çekilmeye başladılar. Bugünün Zimbabve’sinde işler böyle yürümedi, çünkü burada Avrupa’dan gelerek yerleşen ve çiftlikler edinen çokça beyaz adam vardı ve bunlar siyah adama siyasi ya da herhangi “haklar” vermeye razı değildi. Adı “Ian” olduğuna göre herhalde İskoç kökenli Ian Smith bunların başında geliyordu. Smith direnebildiği kadar direndi. Altmışlı yıllarda ben de Güney Rodezya’da ırkçılığın rezalet haberlerini sık sık okuduğumu hatırlarım. Smith faşizmi Britanya’ya da dayanılmaz derecede kötü geldiği için Rodezya bu yıllarda Commonwealth’den ayrıldı. Smith 1980’lere kadar bu memleketin siyasetinde bazı roller oynamaya devam etti. Ama yetmişlerden sonra bir araya gelmeyi başaran kurtuluş hareketi Mozambik’ten başlattığı saldırılarla beyaz egemenliğini sarstı. Irkçı çiftçilerin çoğu ülkeyi terk etti.
Siyahların kurtuluş hareketinin önderlerinden biri olan Mugabe bir zaman sonra Zimbabwe’nin tartışılmaz efendisi oldu. Tarihin bu acı cilvelerinden biridir. Mugabe: “Kurtarıcı Kahraman”ın “Zalim Müstebit”e dönüşmesinin belli başlı örneklerinden biridir.
Siyah-beyaz mücadelesinin sert ve uzun bir şekilde sürdüğü ülkelerden biri de Güney Afrika Cumhuriyeti. Ta ilk gidişimden beri, Londra’da, Güney Afrika ırkçılığı konusunun ayakta tutulduğunu görmüşümdür. Benim gittiğim (1969’da) Sussex Üniversitesi’nde Güney Afrika ile iş yapan şirketlerin listesi dağıtılmış ve onların mallarını almamamız istenmişti. Ürünlerini (ananas) beğendiğim bazı markaları alamaz hâle gelmiştim.
Londra’da Güney Afrika’nın sefareti Trafalgar Meydanı’ndadır. Oradan her geçişimde elçiliğin önünde bir gösteri ya da bir ‘vigil’ olurdu. Bazen üç beş kişi durur ve gelene geçene bildiriler verir, bazen de daha kalabalık gruplar protesto eylemi yapardı. Sorun, o noktayı boş bırakmamaktı. Bunu başarıyla sürdürdüler. Nihayet De Klerk ile Mandela anlaşmaya vardı, Güney Afrika normal toplumlar arasına girdi, elçilik önünde eylemler de bitti. Birkaç kere Trafalgar’da alışık olduğum sahneye rastlamadan geçtim.
Son gidişim bu yıl olmalı. Strand tarafından gelerek Trafalgar’a girmek üzereydim ki önümde bir siyahlar grubu gördüm. Bu seferkiler Zimbabve için buradaydı. Onlar da bildiri dağıtıyordu. Başlık, “Zimbabwe is Dying! Mugabe must go!” Yani, “Zimbabve ölüyor! Mugabe gitmeli!”
Mugabe galiba nihayet gitti. Hem de beklenecek en medeni şekilde gitti (Şimdiye kadar ki görünüm bu.) Böyle diktatörler ülkeyi kasıp kavururlar ama aynı zamanda kendilerine karşı inanılmaz nefret tohumları ekerler. Onun için de iktidarlarının sonuna geldiklerinde, bu “son” genellikle kanlı ve dolayısıyla çirkin olur. Vahşetin iyisi, güzeli olmaz elbette. İntikam da çok çirkin bir duygu ve davranıştır.
Zimbabve halkı Mugabe’den mi daha çok nefret ediyor, karısından mı, bilemiyorum. Ama ikisinin de hayatına ilişilmedi. Umarım olay böyle devam eder ve Zimbabve bunca yıldır çektiklerinden sonra yüzü gülen bir topluma dönüşmeye başlar. Afrika ülkelerinin hepsinin büyük sorunları var, onun için burada “yeryüzü cenneti” beklemek boşuna olur. Ama bunun alternatifi de “cehennem” olmamalı.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025