Nihat Ali Özcan
CIA’nın yeni başkanı Gina Haspel Louisville Üniversitesi’nde bir konuşma yaptı. Konuşmasında, öğrencilere, CIA’nın Rusça, Çince, Farsça, Türkçe, Fransızca ve İspanyolca bilen ajanlara ihtiyacının olduğunu söyledi. Türkiye’de de ilgi uyandıran bu konuşma, daha çok Türkçe üzerinden tartışıldı.
Dikkatli bir dinleyici, konuşmanın satır aralarında ABD’nin yeni dönem ilgi alanını, rakiplerini, çıkarlarını, risk ve tehdit okumalarını görebilirdi. İhtiyaç duyulan lisanlar listesi ABD’nin 2018 Milli Güvenlik Strateji Belgesi ve Milli Savunma Strateji Belgesi ile esasen şekillenmişti. Nitekim ihtiyaç duyulan lisanların dünyadaki kullanımı, ABD’li askeri ve siyasi karar alıcıların radarına takılan devlet ve devlet dışı aktörleri gösteriyordu.
İstihbarat dünyası açısından ilgi çekici diğer konu ise şu: ABD istihbarat örgütlerinin öncelikleri değişiyor. Soğuk Savaş sonrası işleri tavsayan istihbarat örgütleri, 11 Eylül terör saldırısının ardından dikkatlerini terör örgütlerine yönelmişlerdi. Çünkü “sürpriz saldırı” büyük bir istihbarat açığını ortaya koymuştu.
Bugün, gerek Trump ve Haspel’in konuşmalarından, gerekse belgelerden ABD istihbarat örgütlerinin ilgisinin yeniden değiştiğine tanıklık ediyoruz. İstihbaratçıların öncelikler listesinde geri plana düşen devletler, bugün yeniden ön sıraya yükselmiş görünüyor.
Karar alıcıların ihtiyaçları yeniden belirlemeleri ve ilgi alanlarını değiştirmeleri istihbarat örgütlerini de değişime zorluyor. Soğuk Savaş yıllarında istihbarat örgütleri ağırlıklı olarak rakip “devletlere” odaklanmıştı. Terör tali bir konuydu. Devletlerin coğrafi sınırları belliydi. Bürokrasisi, hiyerarşik yapısı netti. Askeri güç ve fiziki kapasiteye dair veri toplamak esastı. İstihbarat örgütleri buna uygun toplama, işleme, örtülü operasyon yöntemleri, araçları ve öncelikleri belirlemişlerdi. Nihayetinde devletlerin kapasiteleri doğruya yakın biliniyordu, ancak niyetleri muğlaktı. Bu da espiyonajı (insani istihbaratı) önemli kılıyordu. Dahası, istihbarat örgütleri az sayıda kurum ve kişinin istihbarat ihtiyacını sağlıyordu.
11 Eylül saldırısı tehditleri ve riskleri değiştirdi. Teröristler ölmeye hazırdı. Oysa eski günlerde rakip devlet istihbarat ajanlarından pek “intihar bombacısı” çıkmazdı. İstihbarat dünyasının müşteri listesi de değişmişti. Karakolda görevli polis memurundan iç işleri bakanına, maliyeciden gümrükçüye herkes istihbarat örgütlerinin “müşterisi” olmuştu. İstihbarat servisleri tank, top, füze gibi “şeylerin” değil, insanların peşine düşmüştü. Sınır aşan, toprağa dayanmayan farklı karakterde ve riskte, hedefleri belli, kapasiteleri belirsiz terör örgütleri, haliyle istihbarat dünyasının önceliklerini ve niteliklerini değiştirdiler.
Bu gün ABD, tehditler listesini yeniden düzenlerken, devletler yeniden ön plana çıktı. Çin, Rusya, İran meydan okuyanlar listesinde. Türkiye ise “zor ve öngörülemezler” arasında yer alıyor. Ortadoğu Arapçayı, Fransa’nın eski sömürgelerindeki terör hareketleri Fransızcayı, Çin’in ekonomik ilgisi eski İspanyol sömürgelerinde olup bitenleri, kültürü, iletişimi, düşünce biçimini anlamak için İspanyolcayı bilmeyi gerektiriyor. Merakımız şu: Milli güvenlik dokümanlarımızın önceliklerine cevap verecek lisan listemiz ne kadar uzun.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2019
11.06.2019
28.05.2019
21.05.2019
8.05.2019
23.04.2019
19.04.2019
16.04.2019
10.04.2019