Nuray MERT
Siyasal analizlere tarihsel bir derinlik katmak istiyorsak, önce doğru dürüst tarih bilmek ve de niyetimizin salih olması gerekiyor. Şimdilerde, sadece bizim ülkemizde değil, Batı dünyasında da bölgemizde olan biteni, Sykes-Picot Anlaşması (1916) ile izah etmek anlayışı yaygınlık kazanmış durumda. Bizde, özellikle iktidar çevresinde, Başbakan’dan kalemi eline dün almış köşe yazarına kadar herkes Ortadoğu analizlerini, bölge ülkelerinin bugünkü sınırlarının “Sykes-Picot” Anlaşması ile çizdiği iddiası ile başlatıp bitiriyor. Oysa, savaş yıllarında, İngiltere ve Fransa arasında Ortadoğu’nun paylaşımı üzerine yapılan gizli anlaşma, uzun ve çok boyutlu bir sürecin parçalarından sadece birisi.
Başlangıç noktası
Bir kere, Osmanlı statükosunun Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da değişimi, Birinci Dünya Savaşı’nın çok öncesinde başladı. Bu süreç içinde illa bir başlangıç noktası arıyorsak, Napolyon’un 1798’de Mısır’ı işgaline kadar gitmek lazım. Sonuçta, Napolyon Mısır’dan İngiliz donanmasının müdahalesi ile çıkarıldı, ama ardından oraya gönderilen Osmanlı gücü içinde yer alan Mehmet Ali Paşa Mısır’da kendi hâkimiyetini kurdu. Osmanlı merkezine bağlılığı sözde kalan hıdivlik süreci böyle başladı. 1882’de ise İngiliz işgali ile Mısır merkezden kopmuş oldu. Kuzey Afrika’daki Osmanlı varlığı, Libya hariç yüzyılın başlarında zaten Fransa işgalleri ile sona ermişti. “Büyük Suriye” veya Levant dediğimiz alanda ise, Osmanlı statükosu önce Mehmet Ali Paşa’nın, oğlu önderliğindeki ordusunun Kütahya’ya kadar dayanması ile bozuldu; Osmanlı çareyi Rusya, İngiltere ve Fransa’nın yardımına müracaat etmekte buldu. Ardından 1860 krizi sonucunda, o günkü Lübnan’da mutasarrıflık adı altında bir nevi özerk statü tanındı. Kısacası, Birinci Dünya Savaşı’na gelinceye kadar yaşanan süreçte, Osmanlı hâkimiyeti giderek zayıfladı.
Hızla Birinci Dünya Savaşı’na geldiğimizde, savaş sonrası Osmanlı topraklarının nasıl paylaşılacağı üzerine pek çok plan program vardı, bunlardan en önemlileri Sykes- Picot ve Şerif Hüseyin-Mc Mohan pazarlıklarıdır. Savaş sonrasında sınır çizme meselesine gelince, her iki pazarlık ve anlaşma da pek çok gelişme ile değişim göstermek zorunda kaldı. Sonuçta, Haşimiler Ürdün, Irak krallıkları ile yetinmek zorunda kaldı, Şerif Hüseyin’in kendisi Suudi işgali ile Hicaz’dan bile çıkarıldı, Sykes-Picot Anlaşması’nda Fransızlara söz verilen Musul, İngilizlerin hâkimiyet alanına geçti vs. Ama asıl önemlisi, bu süreçte Arapların eli kolu bağlı oturmadığı, İngiliz ve Fransız sömürgecilere karşı Irak ve Suriye’de isyanlar çıkardığı, bu güçlerin yerel güçler ile pazarlık yapmak zorunda kaldığıdır. Oysa, Batılı tarih yazımcıları, uzmanları, gazetecileri bir yandan, Osmanlı-Türk Oryantalistleri diğer yandan, başarı ile neticelenmese de Arapların direniş mücadelelerini görmezden gelmekte birbirleri ile yarışıyor. Tıpkı bu toplumların savaş sonrası yüz yıllık tarihlerini görmezden gelmeyi tercih ettikleri gibi.
Dahası, Ortadoğu’da modern ulus devletlerin sınırlarına, Birinci Dünya Savaşı sonrası bir dizi anlaşma ile şekil verildi. Paris, San Remo, Kahire, Sevr bunların en önemlileri. Nitekim, Türkiye sınırı, sonuçta Sevr ile değil, Lozan ile değişti. Antakya ve Musul’un statüleri ancak otuzlu yıllarda belli oldu vs. Bunları daha önce de çeşitli vesileler ile hatırlatma ihtiyacı duydum, amacım tarih dersi değil, bunlar zaten çok sıradan bilgiler.
Planlar elde patladı
Önemli olan, derme çatma tarihsel referansların sürekli siyasi iddialara mesnet yapılmaya çalışılması, mevcut Ortadoğu sınırlarını değiştirmek için yeni hamlelere, “tarihsel bir hatayı düzeltmek” bahanesi ile tarihsel meşruiyet kazandırma çabaları. Ne Batılı güçlerin ne de Türkiye’nin derdi, “tarihsel bir hata”yı düzeltmek; asıl dert, yeni iktidar alanı kazanma dertleri. Sonuçta, Türkiye’nin planları elinde patladı, gerisi ne olacak hâlâ belli değil. Acıyan, bu bölgede yaşayan halklara acısın, gerisi palavra.
Not 1. Bu konuda, Aslı Bali’nin “Artifical States and Imagined Cartographies of aNew Middle East” başlıklı şahane tebliğine göz atmanızı tavsiye ederim. (MELSS 2016)
Not 2. İstediğim toplantıya katılırım, katılmam; kimsenin onayına ihtiyacım yok. Ama bir hususu açıklığa kavuşturmak lazım, sağ bacağımdaki kırık nedeni ile 22 Aralık’tan bu yana yatılı istirahat zorunluluğu ile ev dışına bile çıkamıyorum, halen de toparlanmış değilim. Öyle olmasaydı, Abant toplantısı dahil olmak üzere, pek çok toplantıya gitmeyi düşünüyordum. “O toplantıya gitti, buna gitmedi” diye, birtakım tevatürler çıktığını duyduğum için açıklama yapma gereği duydum.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları



























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.11.2025
7.11.2025
19.10.2025
4.10.2025
15.04.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024