Allah yazdıysa bozsun.

Ama bir gün bu ülkeSuriye’ye dönerse...

Bir gün biz de kendi öz yurdumuzda yaşayamayacak bir hale gelirsek...

Bir gün bizler de cehenneme dönen bir ülkeden kaçıp, nerede olursa olsun, hayata tutunmak için çabalarsak...

Bir gün bizler de botlara binip, cayır cayır yanan bir ülkeden kaçmak zorunda kalırsak...

* * *

Bir gün bizler de dillerini bilmediğimiz, kültürlerini bilmediğimiz ülkelere kendimizi atmak için insan tacirlerine varımızı yoğumuzu vermek zorunda kalırsak...

Bir gün bizler de acıyla, korkuyla gözlerimizin içine bakan çocuklarımızı, bize asalak böcek muamelesi yapacak bir ülkeye götürebildik, onların hayatını kurtarabildik diye mutluluk gözyaşı dökersek...

Bir gün biz de çocuğumuz kollarımız arasında, dikenli bir telden geçmek için koşarken, bizi hayvan gibi gören bir kameraman tarafından, ayağımıza çelme takılıp düşürülürsek...

Bir gün biz de sağnak yağmurun altında, elbiselerimiz üzerimize yapışmış beklerken coplanırsak; tam o esnada çocuğumuz hüngür hüngür ağlamaya başlarsa...

* * *

Yani bir gün, biz de bu ülkede yaşayamaz hale gelir ve mülteci olursak; bugün bizleri birbirinden ayırıyormuş gibi görünen, ırkları, mezhepleri, dinleri ve dilleri yine böyle mi görürüz sanıyorsunuz?

* * *

O gün ateist ezan sesini, onu çocukluğunun güven duygusuna çağıran bir ninni gibi duyabilir...

O gün bir Sünni, Aleviler’in durduğu Semahı gözyaşları içinde izleyebilir; neden çocukken ailesinin onu elinden tutup bir cemevine götürmediğine, “bak yavrum bunlar bizim Alevi kardeşlerimiz”demediğine hayret edebilir.

O gün, bir Türk, kulağına çalınan Kürtçe kelimeleri harikulade bir musiki gibi duyabilir; neden Kürtçe öğrenmek için hiçbir şey yapmadığına şaşırabilir.

O gün, bir Türk, bir Rum’un aksanlı Türkçesi’nin ne kadar sempatik olduğunu fark edebilir.

* * *

O gün, bugün bizi birbirimizden ayırıyormuş gibi görünen her şeyin, bizim hayatlarımızı ne kadar zenginleştirdiğini görebiliriz.

O gün, bütün bu farklılıkların, tıpkı bu ülkenin eşsiz dağları, denizleri, gölleri ve ormanları gibi Yaratıcı’nın bu ülkeye sunduğu muhteşem bir zenginlik olduğunu dehşetli bir şaşkınlık içinde fark edebiliriz.

Bütün bunları, bu ülkeyi cehenneme çevirmeden fark edebilmek çok mu zor?