Sezin ÖNEY
Berlin’deki Stasi-Unterlagen-Behörde, yani Stasi Kayıt Ajansı, Doğu Alman Gizli Servisi’nin ülkenin hemen hemen tüm vatandaşları hakkında tuttuğu evrak dosyalarını içeriyor. Fişlenen insanların, hayatlarının tüm detayları bu kayıtlar içinde. Almanya’da bu arşivler, 1949-1990 arası var olan Alman Demokratik Cumhuriyeti’nin, adının tam tersi olan gerçekliğini yansıtıyor.
Bu arşivlerden çıkan bilgiler, Doğu Almanya’nın tarihinin karanlık sayfalarının, günümüz Almanya siyaseti ve toplumsal hayatını etkileyecek biçimde gündeme gelmesini sağlıyor. Araştırmacılar, gazeteciler veya sıradan vatandaşlar; bu arşivdeki bilgilerin peşine düşerek, geçmişi gündeme getiriyorlar, geçmişin hesabını soruyorlar.
Keza, 2. Dünya Savaşı sonrası Almanya siyasi tarihinin en sembolik olaylarından biri olan Der Kniefall von Warschau (Varşova’daki Diz Çöküş) da, geçmişle yüzleşmeye, hesaplaşmaya odaklı.
7 Aralık 1970’te Polonya Komünist Cumhuriyeti’ni ziyaret eden Şansölye Willy Brandt, başkent Varşova’daki Yahudi Gettosu’nun Nazilere Direnişi’nin anıtı önünde diz çökmüştü. Bu, tamamen spontane, Brandt’ın o anın duygusallığı ile gerçekleştirdiği bir hareketti. Brandt, o an, hem ülkesinin Nazi geçmişinden duyduğu esefi ve kederi ifade etmiş oldu hem de Batı ve Doğu Avrupa arasındaki diyalog politikası olan “Ostpolitik” (Doğu Politikası) yolunda çok sembolik bir adım atıvermiş oldu.
Almanya’da, “ifade özgürlüğü” ve “sansür” konularına yönelik büyük bir hassasiyet var. Sadece 2. Dünya Savaşı’nın ağır mirası değil, Doğu Almanya tecrübesinin de getirdiği tarihi yük nedeniyle, öğrenilmiş, toplumsal olarak sindirilmesi için büyük çaba harcanmış bir hassasiyetten bahsediyoruz. Elbette, Almanya, “mükemmel” bir örnek mi konusu tartışılır. Keza, Almanya için ırkçılık hâlâ sorun; Türkiye’den göçmenlerin de aralarında bulunduğu gruplar, büyük sorunlar yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor.
Buna karşılık, Almanya politik sisteminin kendisi Streitbare/Wehrhafte Demokratie (Militant Demokrasi) adı verilen ve “liberal demokrat toplumsal ve siyasi ortamı” korumayı hedefleyen bir özel dengeler mekanizması üzerine kuruldu. Bu “önleyici” ve “koruyucu” anlayış, “çoğunluğun tahakkümüne” dayanan bir totaliter yönetim kurulması ve Hitler’in Kavgam kitabında bahsettiği tarz bir propaganda makinesi kurulması yoluyla kitlelerin beyinlerinin yıkanması tehditlerini engellemeye odaklı. Hitler, “Propagandanın temel fonksiyonu, kitlelerin, yavaş olan idrakine zaman vermek ve bu yolla bilgiyi sindirebilmelerini sağlamaktır; ancak devamlı tekrar yoluyla bir fikir kafalarına nakşedilebilir.” diye yazmıştı. Bugünün Almanyası ise, “Nazizm propagandası dışında tüm düşüncelerin ifadesinin özgürlüğü ve bu özgürlüğün militanca korunmasına” kurgulu bir siyasi iklime sahip.
Son dönemde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Almanya’da komedyen Böhmermann aleyhine açtığı hakaret davası, Türkiye’nin kendisinde esen “otoriterlik rüzgârı”, Almanya kamuoyunu psikolojik olarak çok negatif etkiliyor. Türkiye, hem Türkiye kökenli göçmen nüfus hem de komedyene hakaret davası, mülteci krizi gibi nedenlerle, Almanya’nın içişlerine dönüşmüş durumda. İşte, Almanya parlamentosu Bundestag’ın Ermeni soykırımını tanıması arkasında, böyle bir arka plan, böyle bir “üst akıl” var.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.10.2025
28.09.2025
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024