Talat ULUSOY
Meşrutiyet’in ilânından bu yana, yani yüz otuz sekiz yıldan beri “seçim” peşinde koşulur. Geçmiş seçimler iyi ya da kötü yanıyla hatırlanır. Meselâ 1912 Seçimleri İttihatçı şiddeti altında geçtiği için, hâlâ “sopalı seçim” diye anılır.
Cumhuriyet ilanından sonra, 1946’ya kadar yapılanlar seçimden sayılmaz. Seçim diye oynanan oyunlar, atanmış adayların Ankara’ya gönderilme törenidir. Şiddetin esas tahribatı ruhlarda yaptığı “Tek Parti, Tek Adam, Tek Liste” dönemi olarak hatırlanan yıllardır.
1946 Seçimleri oyların “açık”ta verildiği, oy sayımının “gizli” yapıldığı ve sayıldıktan sonra “hemen” yakıldığı bir seçimdir. İtiraz hakkı(!) vardır, itiraz imkânı yoktur. “Hileli seçim” kalmıştır adı. 1950 Seçimleri, “hile”ye karşı yükselen feryattır.
1961 Seçimleri “vesayet”in köşk ve “kışla” ile yetinmeyip parlamentoya da açıktan yerleştiği seçimlerdir. Darbeciler “tabii senatör” sıfatıyla, seçilmeden ve mezara kadar kalkmamak üzere parlamento sandalyelerine oturmuştur. Temelli (senatör) parlamenter rezaletine ancak 1982 Darbe Anayasası ile son verilmiştir. Yeni darbeciler işbaşında olduğu için artık eski darbecilerin hükmü kalmamıştır.
1983 Seçimleri “kumpas”a getirilip “darbe” yaptırılan beş generalin denetimindeki seçimdir. Tıpkı “Tek Adam”lı yıllarda olduğu gibi adayları kendileri belirlemiş, beğenmedikleri adayların üstünü çizmişlerdir. Halk arasında “Dört bardak bir sürahi” olarak adlandırıldıkları için, bu benzetmeyle de hatırlanır 83 Seçimi. Özal’a verilen oylar, askerî vesayete “yeter” anlamınadır.
KADININ HAKKI KADINA
Sizce “genel- yerel seçim” hâline getirilen 2014 seçimleri ileride nasıl hatırlanacaktır?
“Baş Çalan” ya da “Büyük Talan” ya da “Yolsuzluk” lafları edeceklere baştan itirazım var. Bu kelimeler ağzından dökülenler kendini “sütten çıkma ak kaşık” saymasın, “camiden gelen” mümin ayağına yatmasın.
Önerim; “Tek Adam”a tapılan “Çok Parti”li dönemin “En Erkek, En Küfürlü” seçimleri olarak yazılmasıdır tarih sayfalarına.
Hani 5 Aralık 1934’te kafasının içi ve dışı “Cumhuriyet modası”na göre giydirilmiş kadınlara Tek Parti erkekleri milletvekili seçilme hakkı“vermiş”ti ya!.. Hani o hakkı “Cumhuriyet kreasyonu” dışında kalan kadınlar ancak geçen yıl “almış”tı ya! Baksanıza tabloya: BDP ve HDP dışındaki partilerde hâlâ en yüksek avazla nutuk atmak, “küfür” etmek erkeklere, onlarıalkışlamak da kadınlara düşüyor!
Küfür ayıptır, günahtır. İyi de bunlar hukuk düzeninde hakaret suçuna delil değil midir? Evet, bizde küfür etmenin ayıp, günah ve suç sayılmadığı yerler vardır ve oralarda küfürbaza dokunulmaz. Stadyumlarda “tezahürat”mış gibi koro hâlinde küfredilir. Miting kürsülerinde “seçim konuşması” adı altında pes perdeden “erkekçe” küfürler edilmedi mi?
Erkek egemenliğinden kurtulmak için “küfür”den ve “ses”şiddetinden kurtulmak gerek. Hangi kadın sesini o perdeye yükseltebilir ki?
BÖYLE BİR SEÇİM DE VAR
“Joğvartan --Çan--” gazetesinde okunduğuna göre, Ermeni Patrikhanesi’nin Cismani Meclis’i dünkü toplantısında seçimlere katılmak meselesi hakkında konuşmalarda bulunmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetinin Hıristiyanların dahi seçimlere katılmalarına izin vermesi ...” diye başlıyor 20 Nisan 1923 Cuma tarihli Akşam gazetesindeki haber.
“Hıristiyanların dahi” ne demek oluyor?! Ya Hu, ortada daha Cumhuriyet yok, Lozan yok, bin yıllardır bu topraklarda yaşayan, 1908’den beri yasalarda yer alan “seçme-seçilme” hakkına sahip Hıristiyan yurttaşları kim “dahi” ekiyle bir anda ikinci sınıf yurttaş olarak sınıflandırabilir?!
“... Memleketin kanunlarından istifade etmedikleri için doğal olarak bir takım vazifeler dahi üzerlerine almaları icap edecekse ve bu vazifelerden en birincisinin seçimlere katılmak vazifesi olduğunu göz önüne alan Meclis Ermenilerin dahi seçimlere katılmalarını uygun bulmuştur...”
“Adam olacak oğlan bokundan belli olur” derdi eskiler. O hesap, bu haber de doğacak Cumhuriyet’in gelecekte ne olacağını gösterir. O gün bu gündür Türkiye’nin “çoğulculuk” yolu kapalıdır. Her şeyden önce azınlık olanın, sayıca az olanın, çoğunluktan farklı olanın hakkını korumayan, onları ezilmeye mahkûm kabul eden “çoğunluk” taraftarlarının “kayıtsız şartsız hakimiyeti” arzulanmıştır hep “milleti hâkime” kültüründe...
DEVLET YÖNETME SANATI
Başbakan Erdoğan: “Cumhuriyet Halk Partisi devlet yönetemez” diyor. Muhalefet lideri Kılıçdaroğlu: “Devleti kuran parti niçin devleti yönetemesin” diye zekice bir soruyla karşılıyor bunu. İktidarla muhalefet arasındaki uçurum çok derin!
Her türden İttihatçı, Mareşal Liman von Sanders komutasında Çanakkale “Zafer”i, Ermeni Soykırımı, Rum tehcirleri ve İzmir Yangını gibi konular açıldığında “milli birlik” oluverirler de, bir konuda asla anlaşamazlar ve Türkiye’de yüz yıldır siyaset bu anlaşmazlık üzerinde şekillenir: “Sermaye Paylaşımı.” Yolsuzluk veya soygun dedikleri, “Sermaye Paylaşımı”nın göbek adıdır.
Cümle İttihatçılar birbirinin ipliğini pazara çıkarmak için elinden geleni ardına koymaz. Yüz yıl boyunca yapılan yolsuzlukları teker teker ortaya döker, yine de bitiremezler..
Ama “centilmence” mücadele ettiklerini söylemeliyim. Hiçbiri Ermeni ve Rum mallarının talan edilmesinden, emvali metruke (terk edilmiş mallar!) soygunundan tek kelime söz etmezler. “Kurucu Sermaye” üstüne kavga olmaz!
Onlar, 1915 Büyük Soygunu’ndan sonra “ceplerini ayırmış” İttihatçılardır. Miras yüzünden kavgalı bir Osmanlı ailesidir onlar.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.01.2020
20.09.2017
18.07.2017
11.01.2017
16.09.2016
10.01.2016
29.10.2015
10.09.2015
21.04.2015
14.04.2015