Vedat Bilgin
Bugün Ortadoğu’da meydana gelen olayları, yaşanan kanlı tabloyu anlamak için bölgedeki kurulu düzenin mahiyetinin, bunun sürdürülmesinin maliyetinin ne olduğunu ve olacağını değerlendirmek gerekir. Durduk yere, ortada görünür bir sebep yokken bazı Arap devletleri bir karar alıp Katar’a ambargo koyuyorlarsa, Mısır’ın Sisi’si Sina’yı İsrail’e satma pazarlıkları yapıyorsa, ABD yönetimi bu sorunları çözmek için arabulucu rolünde ortaya çıkıyorsa durup düşünmek gerekmez mi?
Hatırlayalım, ABD yönetimi Türkiye’ye taleplerini kabul ettiremeyince yani yeni Ortadoğu planını benimsetemeyince ‘Katar parası kesilince ne yapacaksınız’ diye her iki ülkeyi de tehdit etmemiş miydi?
“Sorununun arkasındaki esas sebebin, bir ilişki biçimini sürdürme ısrarı ve bölgenin değişim dinamikleri arasındaki çelişkilerde yattığını görmek gerekir. Kısaca belirtmek gerekirse, Soğuk Savaş döneminde bölgede kurulan uluslararası statükonun patronajı ABD’dir. Ortadoğu bölgesi, dünya kapitalist sisteminin ekonomisine, sanayinin kan dolaşımını sağlayan petrolün ya da enerjinin temin edilmesine göre organize edilmiştir. ABD kendi Ortadoğu’sunda kimseye ‘siyasi bir özne’ olma şansı tanınmamış bir siyasi yapılanmaya gitmiştir.” Sömürge geleneğinin şefleri olarak denetim altında tutulmaya rıza göstermekten başka bir şey düşünmeyen; kendi ‘dar alan iktidarlarıyla’ yetinen bu yönetim yapılarına sistemin verdiği pay, onları uzun yıllar mutlu etmeye yetecek düzeydedir.
Soğuk savaş kıskacı kırılmadı mı?
“Bunları hiçbir ülkeyi küçümsemek için söylemiyorum çünkü burada sorunlardan biri bizim ülkemizin durumuyla ilgilidir. Soğuk Savaş kıskacı altında yaşayan Türkiye önce ‘Araplar bizi arkadan vurdu’ diyerek zaten gönüllü olarak yönetici elitler vasıtasıyla Ortadoğu siyasetinden dışlanmıştır. Bir anlamda ‘bizi cepheden vuran Batı’yla birlikte olma aşkı’ ağır basmıştır. Dahası Batı tahakkümünden başka bir şey olmayan dünya kapitalist sistemi, Türkiye’yi sadece bölgeden dışlamamış birçok konuda bölgenin çıkarlarına karşı kendi yanında hareket etmeye zorlamıştır.”
Açık söyleyelim 1 Mart tezkeresiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tarihi bir karar verilmiş, sistemin talepleriyle Türkiye’nin çıkarları arasında bölge lehinde bir tercih ortaya çıkmıştır. O günden bugüne yaşananların tümü dikkatle değerlendirildiğinde hiçbir şeyin tesadüfen gelişmediği, ABD’de başkanların gelip geçmesine rağmen ne Türkiye’ye karşı ne de bölge siyasetine dair hiçbir değişiklik yaşanmadığı görülecektir. ABD bölgede kurduğu düzeni yani kendi Ortadoğu’sunu yaşatmak, statükosunu sürdürmek istemektedir. ABD için sorun tam da bu noktada ortaya çıkmaktadır: Soğuk Savaş’tan bugünlere kadar sürdürülen ilişkinin devam etmesi artık mümkün değildir. Nedeni açıktır; başta Türkiye olmak üzere bütün Ortadoğu toplumları bugün farklı bir konumdadırlar.
Değişime karşı durmak
“Bunun birçok sebebi bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, bu toplumların toplumsal yapılarının değişmiş olmasıdır. Yani ‘dar bölge şeflerini’ kontrol ederek bu ülkeleri denetim altında tutmanın çağı kapanmıştır. İkincisi, bu ülkeler küresel dinamiklerle bütünleşerek dünyaya açılmış artık kapalı yapıların kontrol edilebilir çemberinin dışına çıkmış, farklı bir zihniyet ve ufka sahip olan yeni girişimci ve aydınlara sahip olmuşlardır. Üçüncüsü ise, dünya sisteminin değişimi ve Batı merkezli uluslararası sistemin gerilemekte olmasıdır.”
Şimdi bütün bu değişim süreçlerine rağmen, ABD eski hegemonik ilişkilerini bölgede kontrol ettiği şefler üzerinden devam ettirmek istediği gibi, Türkiye’yi de bu yapılar üzerinden ve bazı terör örgütlerine destek vererek durumu kabullenmeye icbar etmek istemektedir. ABD, bu tarihsel değişim çizgisine rağmen bunu zorlamaya ne kadar devam edebilir? Bunun daha büyük bir kırılmaya yol açması ihtimali giderek yükselmektedir ki bu ‘ABD’nin Ortadoğusu’nun sonu olacak demektir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019