Yıldız Ramazanoğlu
İki yaşındaki çocuk annesi cep telefonunu verip içindeki oyunları oynamasına izin vermezse ağlama krizine giriyor. Alışveriş merkezlerinde istediği üçüncü oyuncak alınmadı diye kendini yerden yere atan çocuklarla karşılaşmak son derece olağan. Annenin ısrarlarına rağmen masaya iki tabak koymayı, market alışverişi dönüşü bir iki poşet taşımayı reddediyor on yaşındaki çocuk, kendisine ağır bir iş teklif edilmiş hakkı hukuku çiğnenmiş gibi bir direnç içinde. Çocukların bırakın evde sorumluluk alması, aile düzenine yardımcı olması, tabletini bırakıp da hazırlanmış sofraya gelmesi bile sevinçle karşılanan bir olay. Bir keresinde bir ahbabımızın salonunda anneyle oturup kahvemizi içerken bebekliğini bildiğim 13 yaşındaki delikanlı pijamalarla içeri geldi, hiç yüzümüze bakmadan bir eşyasını aldı ve çıkıp gitti. Annenin arkadaşına selam verme gereği duymadı bile. Çocuğun çeşitli yarışmalarda kazandığı matematik, fizik ödülleri daha şimdiden ondan nice insani öncelikleri alıp götürmüş. Mevcut sistemin tek tip insan talebinin imalatçısı aileler için, insanlık değerleri oldukça alt sıralarda. Bir insanı akrabayı komşuyu sevmek ona vakit ayırmak, kendi kendine yettiği düşünülen insan için yükten başka bir şey değil. Çocuklarıma vakit ayıramıyorum derken satır aralarında büyük işlerle uğraştığını ima ederek övünen, insandan yoksun, yoksul adamların dünyası.
***
Tanıdığım çocukların birçoğunun oyun arkadaşı yok. Birlikte oynandıkça zenginleşen oyunlar, paylaşmalar, yenmek kadar yenilmeyi de tatmalar çekilip gidiyor çocukluktan. Açık oyun alanlarının azalması, yaşlılarla karşılaşmanın en aza inmiş olması, büyüklerle küçükler arasındaki saygı sevgi dengelerini alt üst etti. Kibrin, bencilliğin, kimlerin yokoluşuna, hangi ilişkilerin yıkılışına, neye malolursa olsun “başarı” denilen ucubeye ulaşmak. Bu kötülüğün tohumlarının atıldığı yer çocukluk.
Mahallemizde büyük bahçesinde ıhlamur kestane ağaçları olan, kedilerin dolaşıp kuşların uçuştuğu bir ilkokul vardı. Oy kullanmaya gittikçe içten samimi sınıflarına, tebeşir kokularına hayran kalırdım. İki yıldır etrafı kapatılmıştı, tamamen yıkılıp yerine bütün bahçeyi de içine katan devasa bir okul binası yapılmış. Şimdi neredeyse hiç bahçesi yok.
İdealist iki eğitimci Doğan ve Ayşe Nur Narboğa çocuk meselesini ele almak, tartışmaya açmak üzere Çocuk Şehri dergisini çıkarmaya başladılar. Oyun başlıklı ilk sayıda Şerife Duran’ın anlattığı gibi oyun yaşamsal beceriler sağlamada, sosyal rolleri öğrenmede, farklı ortamlara hızla uyum sağlamada, biyolojik gelişimi desteklemede çok kıymetli. Peki ama ruhu özgürleştiren, sanatsal yaratıcılığın kaynağı olan oyunu bulmak o kadar kolay mı?
Neoliberal kapitalist dünya düzeni yetişkinleri bir örnekleştirip özgürlüğünü elinden alırken, çocukları serbest bırakacak değil ya. Şehir hatta köy çocuklarını ağına alan küresel oyun ve oyuncak endüstrisi ihtiyacı olan merhametsiz, tüketici insanı yetiştirmede oldukça başarılı. Tamamen hırs kazanma ve ötekini yenmeye odaklı çocuk oyuncaklarının filmleri gişe hasılatıyla başdöndürücü bir kazanç sağlarken, öte yandan da modası sürekli geçen kimi yapay kahramanlar yoluyla çocuklarda köksüzlüğe, bağlanmaların çok kısa sürmesine yol açıyor. Oyuncakların çok pahalı oluşu, içerdiği kimyasallar, ailelerin bütçesini derinden sarsması üzerine de çokça düşünülmesi lazım. Her bir çocuğun evinde biriken on çocuğun oynayacağı kadar oyuncak, artık ekonomi sosyoloji ve felsefe açısından ele alınmak zorunda.
Topaçlar bilyeler tahta arabalar zamanı geçti yeni şeyler söylemek lazım diye düşünenler bu yeninin mahiyeti üzerinde inisiyatif alabilseler keşke. Şu anda tedavi olması gereken boyutlarda dijital iletişim ve sosyal medya bağımlılığına yakalanmış insanlar var ve bu salgın çocukları bile içine almış durumda. İnsani iletişim kurmadan, başkasına gereksinim duymadan, tek başına sürekli bir simülasyon içinde olan çocuklar rol modellerin de azaldığı bir dünyada diğergamlığı, fedakarlığı, bir insana emek vermeyi, hoşgörmeyi ve hakiki candan cana bir iletişimi nerede öğrenecek? Başka çocukların acıları, yoksulluğu, ölümü ve kaybı üzerine kurulan tüketimin parçası haline getirilen çocukların alet edildiği insanlık krizine giremedik daha. Dayatılmış ihtiyaçlar ve sonu gelmez istekler için başka insanların başına gelenlere doğaya nehirlere denizlere ve toprağa yapılanlara zerre aldırmayan insan topluluğu böyle oluştu işte.
***
Çocuk Şehri dergisi nice düşüncelere yol açtı. Tabiat, yolculuk sayıları da çok önemli fakat Baba sayısı kaybedilmiş çok kıymetli bir insanı bulmak gibi. Babanın çocuk ve insanlık üzerindeki anne kadar hayati önemini gözler önüne seriyor. Her şeyin yüzeyselleştiği bir ortamda böyle ince işlere eğilen ve emek verenleri kutlamak lazım.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020