Yusuf Kaplan
Önce ABD Başkan Yardımcısı Pence, ardından ABD Başkanı Trump, rahip Brunson figürü üzerinden bütün diplomatik kuralları hiçe sayarak Türkiye’ye “yaptırım tehditleri” savurdular!
Bu tehditlere Türkiye aynı sertlikte cevap vermekte gecikmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve ABD’li mevkidaşıyla görüşen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD yönetiminin tehditlerinin kabul edilemez olduğunu, Türkiye’nin hiç kimseden, hiçbir ülkeden emir alacak bir ülke olmadığını söylediler.
Peki bir anda bir kez daha tırmanan bu gerilim ne anlama geliyor? Bu gerilimi, sadece Türkiye-ABD ilişkileri açısından okumaya kalkışırsak, hem yaşanan asıl sorunları hem de bu gerilimli ilişkiler sürecinin Türkiye ve ABD’yi aşan boyutlarını kavramakta zorlanırız.
ABD’NİN BOCALAMASININ DÜNYA-TARİHSEL NEDENİ
Yeni bir dünya kuruluyor adım adım...
Atlantik İttifakı’nın sonuna doğru gidiyor dünya -hızla...
Atlantik İttifakı, dünya sistemi demek aslında. Batılıların, kurallarını ve kurumlarını geliştirdikleri, Soğuk Savaş döneminde bütün dünyaya dayattıkları askerî, siyasî, stratejik bir düzen bu. Haksız, hukuksuz, güçlü olanın haklı olduğu ilkesizliğine dayanan, “darwinyen”, sürrealist bir düzen.
Merkezinde iki aktör var bu düzenin: ABD’yi her bakımdan ele geçiren Yahudi gücü ile Anglo-Amerikan gücü.
ABD’de bu iki güç arasında bir iktidar savaşı yaşanıyor. Trump yönetiminin bocalamasının, gerek Türkiye konusunda, gerekse önemli küresel sorunlarda ABD’den çelişkili açıklamalar geliyor olmasının gerisinde bu adı konulmamış savaş yatıyor.
Dünya sistemi’ni ABD’deki Yahudi gücü ile Anglo-Amerikan gücü birlikte kurdular. Endüstri 4.0 olarak adlandırılan sanayi devrimlerinin ilk ikisi Anglo-Amerikan gücünün, son ikisi ise Yahudi gücünün eseri.
Dünya da iki asırdır bu iki “küresel” gücün esiri.
İşte Rusya ve Çin’in başını çektikleri BRICS ülkeleri, Yahudi gücü ve Anglo-Amerikan gücüne karşı üçüncü bir aks / eksen oluşturmaya çalışıyorlar...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Güney Afrika’daki BRICS ülkeleri toplantısında, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’le, ardından Rusya Devlet Başkanı Putin’le yaptığı görüşmeler, iki ülkeyle imzalanan önemli anlaşmalar, üç liderin verdiği “poz”lar, ABD yönetimini endişelendirmeye yetti ve ABD yönetiminden patolojik “yaptırım” açıklamaları geldi.
“Türkiye-ABD ilişkileri kopar mı?” gibi yanlış sorularla vakit kaybetmek yerine, “bundan sonra ne olacak, dünya nereye gidiyor?” sorusunun izini sürmemiz daha anlamlı olur.
DÜNYA SİSTEMİ’NİN ÇÖKÜŞÜ, TÜRKİYE’NİN GELİŞİ...
ABD ile yaşadığımız bu kriz ne ilk, ne de son kriz. En önemlisi de, ABD ile zaman zaman yaşadığımız krizlerin nedeninin sadece Türkiye-ABD ilişkileriyle açıklanamayacağı gerçeğini görebilirsek, zihnimiz de, önümüz de açılacak aslında...
Küreselleşme süreciyle başlayan, içinden geçtiğimiz bu krizli ilişkiler dönemini, Wallerstein, “belirsizlikler çağı” olarak tanımlamıştı.
Ancak küreselleşmeyle girilen bir süreç değil bu yalnızca.
Daha karmaşık bir süreç var karşımızda: Soğuk Savaş’ın bitmesinden sonra hem iki kutuplu dünyanın çökmesi hem de postkolonyal süreçte İslâm dünyasına giydirilen ya da dayatılan “deli gömlekleri” olan sosyalizm, ulusçuluk gibi modern ideolojilerin fiyaskoyla sonuçlanması, buna mukabil İslâmî söylemlerin entelektüel, kültürel, sosyal ve siyasî olarak İslâm dünyasının omurga söylemlerine dönüşmesi dünya sistemini sersemletmeye yetti.
İslâm dünyası, tarihinin en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor olsa da, yaşadığı zulümlere rağmen ortaya koyduğu direnişle, dünya sisteminin, hem kirli yüzünü deşifre etmiş hem de bu kirliliğin nasıl temizlenebileceğini göstermiş oluyor.
Burası önemli.
Burada Türkiye’nin gelişi önemli.
Türkiye’nin gelişinin önlenmesi için dışardan ve içerden Türkiye üzerinde oynanan oyunlar ve bu oyunların çökertilmesi, Atlantik İttifakı’nı gelecek adına kaygılandırıyor.
Kaygılandırıyor; çünkü Türkiye bir yandan içerde, devleti, Batılıların uyduları gibi çalışan vesayetçi, müstemlekeci yapılardan temizliyor; bir yandan da eksen çoğaltarak Çin’le ve Rusya’yla derin, köklü, kalıcı stratejik ilişkiler hatta ittifaklar kuruyor...
Türkiye’nin ekonomisini yüksek teknoloji üzerinden güçlendirmesi, yanısıra, eğitimde, kültürde medeniyet iddialarını kuşanacak bir yolculuğun yapı-taşlarını döşemesi gerekiyor âcilen.
Bu adımlar, Türkiye’nin toparlanmasını, ayağa kalkmasını ve uzun vadede soylu bir yolculuğa soyunmasını mümkün kılabilir.
Ne kadar farkındayız bilmiyorum ama Batılıları ürküten gerçek şu: Türkiye, yarım asır içinde daha görünür hâle gelecek Asya Çağı’nın stratejik bakımdan kilit ülkesi. Bin yıllık dünya tarihini yapan medeniyet birikiminin ruhunu kavrayabilir ve bu ruhu önümüzdeki 25-50 yıllık süreçte özümseyen parlak kuşaklar yetiştirebilirse, Türkiye, yeni bir dünyanın kurulmasında belirleyici rol oynayabilir...
ASYA ÇAĞI’NA DOĞRU...
Üç ayağı az çok belirginleşen bir Asya çağı’na doğru yol alıyoruz…
Birinci ayağı Çin oluşturuyor ve Asya Çağı’nın esas itibariyle ekonomik gücünü temsil ediyor Çin.
İkinci ayağı Rusya oluşturuyor ve stratejik gücünü temsil ediyor müstakbel Asya Çağı’nın.
Asya Çağı’nın üçüncü ayağını ise Türkiye oluşturuyor ve Türkiye, Asya Çağı’nın kültürel-siyasî gücünü temsil ediyor.
Güney Afrika’da ortaya çıkan tablo, çizdiğim bu manzaranın somut bir göstergesi.
Burada sorulacak soru şu: Türkiye, böyle bir güce sahip mi gerçekten?
Hem evet; hem hayır.
Türkiye’nin bilfiil böyle bir gücü yok; ama bilkuvve sahip olduğu güç, sandığımızdan da çok daha büyük.
Erdoğan’ın Afrika ülkelerine yaptığı ziyaretlere gösterilen yoğun ilgi, bu bilkuvve gücün göstergelerinden biri.
Bir başka gösterge, 24 Haziran seçimlerinin yapıldığı gün, Balkanlar’dan Kafkaslar’a, Fas’tan Açe’ye ve Afrika ülkelerine kadar neredeyse bütün mazlum dünyanın kalplerinin Türkiye için atması.
Türkiye, bu bilkuvve gücü, bilfiil güce dönüştürme mücadelesi veriyor...
Büyük yanlışlıklar yapmazsak, geleceğimizi kuracak hem ekonomik hem de kültürel atılımlar atmaya başlarsak, özellikle de genç kuşaklarımızı önce ruhköklerimizden beslenerek medeniyet dinamiklerimizle donatacak, sonra da bütün dünyaya açılmalarını sağlayacak köklü ve güçlü kurumları inşa edebilirsek, bu bilkuvve güç, bilfiil güce dönüşebilir -Allah’ın izniyle...
O yüzden yapıcı, önaçıcı eleştiri çok önemli olacak önümüzdeki süreçte... Vesselâm.
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020