Sezin ÖNEY
“Çözerse Erdoğan çözer.”
Birçok farklı görüşten kişi, böyle düşünüyor.
Buna gerçekten inanan varsa, bu kadar çaresizsek; Kürt Sorunu’nun çözümünün “sırrının” Erdoğan’da olduğunu düşüyorsak, lütfen artık siyaset düşünüp konuşmayalım Türkiye’de, sandıkları falan da ortadan kaldıralım.
Düşünür Hannah Arendt’in “politika” tanımı, siyasetin “insanlar arasında” olduğuna dayanıyordu.
Eğer, “çözerse Erdoğan çözer”se, bu kudret sadece tek bir insandaysa, Türkiye’de neden siyaset diye bir şeyden bahsediyoruz?
Gereksiz konuşmak, uğraşmak ve çaba göstermek; oturup bekleyelim ve umalım.
“Çözerse, çözer.”
O zaman, bu yaz neden 700’den fazla genç insan öldü?
Neden?
Neyse ki, halk sağduyusu, olmayan güç dengesinin arayışını kendi yapıp, “cumhurbaşkanlığı için” Erdoğan yerine Gül’ün ismini ön plana çıkarıyor.
Metropoll Araştırma’nın son kamuoyu anketi, bu sonuçlara ek olarak, Türkiye’de “gidişatın kötü olduğunu” düşünenlerin sayısının yüzde 50’yi aştığına dikkat çekiyor. Bu veri, araştırmanın ortaya koyduğu, 4+4+4 başta birçok politik adıma dair kamuoyu eleştirisiyle birleştirilince, bir “güç dengesi” arayışı ve tek adam kültüründen bıkkınlık sonucu çıkıyor; bence.
Bu haftasonu gerçekleşecek, AKP Kongresi’nin organizasyonunda yer alanlar, sık sık “estetik” sözcüğünü kullanıyor. Estetik, kozmetik, çay servisi ve ikramlar; tamam da, “politikalar” üzerine bir tartışma yok. Diyalog da, “Başkanın ezici sesi” dışında bir konuşma da, aslında.
“Büyük millet, büyük güç, hedef 2023”; Kongre’nin sloganı...
“Güçlü ordu, güçlü millet”; 2003’te böyleydi, 2023’te de aynı zırvalarla, 20 sıkıcı, ezici, boğucu yılı daha çöpe atarız.
Hiç sıkılmıyor mu bazı insanlar artık bu “gidişat” değil de “gidemeyişattan”?
Bu arada, hâkim ve savcıların da, “artan güvenlik kaygıları” karşısında önlem olarak, “ucuza silahlanabilmesine” imkân tanınacağını söyleyen bir Adalet bakanlığı var Türkiye’nin.
Silahlanmaya teşvik edilen bir yargıyla, nereye gidiyoruz?
Sadece 24 saatteki haberlere bir bakalım:
“Özel güvenlik grevlisi olarak çalışan İ.B, temizlediği silahın ateş alması sonucu tesise petrol getiren Mehmet Özdemir’i vurdu.”
“İstanbul Bahçeşehir’de bulunan alışveriş merkezine gelen silahlı saldırgan, kafe sahibi iki kişiyi silahla vurarak kaçtı.”
“Sakarya’da Anadolu gazetesinin patronu ve Adapazarı Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Adnan Uyumaz, gazeteyi denetlemeye gelen Basın İlan Kurumu Şube Müdürü Recep Bolat ve denetçileri vurdu. Dört kişi ağır yaralı.”
Hukuken, “yaşam hakkına kasteden ateşli araç” gibi ilginç ifadelerle tanımlanan silahlı saldırılar dışında bir de, bıçaklamalar var.
“Askerlik görevini yaparken firar edip Çorum’a gelen kişi eski eşini üç yerinden bıçaklayarak ağır yaraladı.”
“İzmir’in Karabağlar ilçesinde sekizinci sınıf öğrencisi H.K’nin bıçakladığı öğretmen Rabia Sevilay Durukan kurtarılamadı.”
Bireysel silahsızlanma konusunda çalışan Umut Vakfı’nın, bahsettiğim tarzda şiddet haberleriyle ilgili, eylül başındaki bir açıklamasında şöyle deniyordu:
“4 Eylül- 7 Eylül tarihleri arasında, dört günde toplam 21 vaka medyaya yansımış (yansımayan kimbilir kaç tane daha var). Bir süredir dikkatimizi çeken önemli bir konu var; o da tüfekle işlenen suçlarda hızlı bir artış olduğu...
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan araştırmanın ilk sonuçlarına göre Türk gençleri öfke sıralamasında dördüncü. 34 ülkenin incelendiği rapordaki ‘mutluluk endeksi’ne göre de Türk gençleri son sırada yer almıştı. Örgütün gerçekleştirdiği araştırmanın İsrail ayağını yürüten Doktor Yossi Harel-Fish, (...) mutluluğun gelecekten beklenenlerle bağlantılı olduğunu ekledi.” Gelecek beklentisi ne kadar düşükse mutluluk da o kadar düşüyor.
“Türkiye’de silah sayısı 10 yılda 10 kat arttı. 1985 yılından bu yana ruhsat alımı ve kolaylığı artmaktadır. 1954’ten kalma ‘Ateşli Silahlar Yasası’ silahlanmanın önüne geçemiyor. Her üç evden birinde silah bulunan Türkiye’de, yılda yaklaşık (4 500) kişi ateşli silahlarla işlenen cinayetler sonucu hayatını kaybediyor, 13 binden fazla insan da yaralanıyor. Silahlı suça karışanların yüzde 55’inin 28 yaşından küçük olduğu belirlenirken, işlenen cinayetler bireysel silahlanmadaki artışla paralellik gösteriyor” diye yazıyor Malatya İnönü Üniversitesi’nden akademisyen İrfan Kalaycı.
Türkiye, bireysel silahlanmada, dünya 14’üncüsü; askerî silahlanmada, dünya 15’incisi.
Askerleşen siviller meselesi, tam da bu işte.
Bireysel Silahsızlanma Günü 28 Eylül’de, Umut Vakfı’nın Taksim Meydanı’nda “Sessiz Ayakkabılar” yürüyüşü var. “Sessiz ayakkabılar”, içimizdeki savaşın kurbanı, “çekip de vurulan”, “serseri kurşuna kurban gidenlerin”, zehir gibi toplumda kaynayan öfke ve şiddetin kurbanlarının...
Gene, ümitli bir perdeden bitirelim. Ümit veren insanlar var; hayatımıza çok şey katanlar var, hâlâ umut var.
Neşet Ertaş’a, bizi mutlu ettiği için, sazın, türkünün nasıl mucizeler olduğunu “anımsattığı” için çok teşekkürler. Gittiği yer, “yalan dünya” olmasın burası gibi.
Onun, sazına vurarak dile getirdiği “gözünen görünmez sırlar” sayesinde, gene de bu dünya dönüyor bir şekilde...
“Sen benimsin, ben seninim/ Kalpten kalbe bir yol vardır/ Gözünen görünmez sırdır İkimizin kalbi birdir/ Sen benimsin ben seninim...”
Yazarlar
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024