Abdurrahman Dilipak
2020’ye ne kaldı? 2020’ye girmeden iki yeni parti kuruldu.
Büyük Anadolu Diriliş Hareketi Partisi (kısaca BADHP), 20 Kasım 2012 tarihinde kurulan, genel başkanlığını Sabri Örnek’in yaptığı siyasi partidir.
Anadolu Partisi, TBMM 24. Dönem Milletvekili olan, 2014 yılı Ekim ayında Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa eden YARSAV eski Başkanı Emine Ülker Tarhan ...
Sırada başka partiler var. “Her ihtimale karşı” hazırlık yapanlar var. Şimdi Babacan’ın partisi bekleniyor. Bu yeni partilerin kuruluşu ile mevcut partilerden istifalar olacak.
Yeni kurulacak partiler arasında sağ da var, sol da, liberal de var, milliyetçi de.
Cem Uzan parti kuracağını açıklamıştı, onu da göreceğiz.
Yeniden Refah Partisi, Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan öncülüğünde 23 Kasım 2018’de kurulmuştu, ilk kongresini yaptı. İttifaklar sürecinde SP, BBP, YRP bakalım kimle birlik olacak?
Dün insanlar partilerinden ayrılırlarsa, nereye gidecekleri konusunda kafalarında cevabını bulamadıkları sorular vardı. Şimdi, seslerini duyuramadıkları parti yönetimlerinin dikkatini çekmek için birtakım adresler var.
Şimdi partilerin kurucularını ve programlarını tanıyacağız. Sonra teşkilatlanma aşaması. Bu arada milletvekilleri, belediye başkanlıkları ve meclis üyeliklerinden geçişler olacak mı onu göreceğiz.
Eski milletvekilleri, parti yöneticileri, tanınmış bürokratlar, işadamları, sanatçı, yazar, kim nerede göreceğiz. Bakalım bu süreçte Mecliste yeni grublar kurulacak mı?
Sanırım bu süreçte taraflar birbirini yıpratmak için belden aşağı vuruş yapmazlar. Tehdit, şantaj yoluna sapmazlar. Zaten halk siyasetten umudunu kesmek üzere, kırgın ve küskün. Bir de ağız dalaşına girecek olurlarsa siyaset adamları ve partiler bindikleri dalı keserler..
Geçen gün arkadaşlarla konuşuyoruz: Bir deprem olursa ne olur. Bakın akrabalar, komşular küs. Birbirlerini hain ve işbirlikçi, ajanlıkla suçluyorlar. BÇG, ardından FETÖ, Ergenekon, Balyoz derken bugünlere geldik. Deprem olursa enkaz altından birbirimizi kurtarmak için mi elimizi birbirimize uzatacağız.
Bakın bu yönetim başarısız olursa bütün Türkiye kaybeder. İstanbul, Ankara belediyeleri başarısız olursa yine Türkiye kaybeder. “Bize yar olmayan kimseye de yar olmasın” mı diyeceğiz. Hani sözü dinleyecek, doğrusuna tabi olacak, yanlışına karşı çıkacaktık!. Hani güzel söz ve hikmetle müellefe-i kulûb yapacaktık!. Adil şahidler olacaktık. Bir topluluğa olan öfkemiz bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmeyecekti. AK Parti, CHP, MHP, İyi Parti, hangisi olursa olsun, bakın bakalım kim nasıl hareket ediyor.
Siyasetin gayesi “Maslahat” yani “Sulhetmek” olmalıdır, kavga bahanesi üretmek değil.
Bu kafa ile kim kazanırsa kazansın, ya da kim kaybederse kaybetsin, sonunda kaybeden hep Türkiye olacaktır.
Tarikat, parti, dernek, oda, sendika, şirket, koop. fark etmez. Kimse kendini “kurtarıcı” olarak görmesin ve göstermesin. Kurtarıcı yok! Kurtarıcılardan kurtulmadan da gerçek anlamda kurtuluş yok. Herkes için ancak yaptığının karşılığı vardır. Liderlik karizmasının arkasına saklanarak “tek adam” olma hayalleri ile çevresinden iteat sözü alarak “ebedi şef”lik taslayanlar ve bizden “raina” dememizi isteyenlere kafamızı kiraya vermemeyi öğrenmemiz gerekiyor. Mahkeme kadıya mülk değildir. Biz, “Bizden olan”, yetkisini bizden alan ve bize hesap verenlere, sözleşmeye, ahidleşmeye ve marufa, yani devletin varlık ve meşruiyet temelleri ile ilgili bilinen kurallara uyanlara biz de verdiğimiz söz çerçevesinde uyarız. Yoksa kim olursa olsun, istişare ve şûraya uymayan, masiyetle lekelenmiş işlere göz yummayacak ve sözlere iteat etmeyeceğiz. 28 Şubat’ta etmedik, yeniden o günlere dönülürse yine iteat etmeyeceğiz. Bize İlahlık ve Rablik taslayanlara, yani bizim üzerimize hüküm koyan ve bizi kendi heva ve heveslerine göre terbiye etmeye kalkanların emri vakilerine karşı direneceğiz. Bunlar emir de olsa, babamız da olsa.
Siyaset “velayet” değil, “vekalet” müessesesidir. Hz. Ömer’e cübbesinin hesabını sorarız. Sıradan insanların nasihati bir erdem olarak görülürken, Hutbede Hz. Ömer’in söyledikleri bir kadın tarafından engellenebilir.
Bizde tarikat’da “biad” diye bir şey var. Bunu vakıf, dernek, hatta siyasette uygulamaya başladılar. Bakın biad, karşılığında “cennetin satın alındığı sözleşme” demektir. Bu sözleşme din temelli olduğu için öncelikle “Allah’a ve Resulüne bağlılık”ın yanında farzı kifaye sorumluluklarında, Allah’ın rızasının tecellisinin vesilesi olma iradesi ile işbölümü ve bir disipline ve o konuda tarafların birbirine verdikleri söze bağlılığı ifade eder. Bu iş karşılığında da Allah’ın rızası sonucu Cennete kavuşmayı ifade ederler. Yoksa birilerinin fikrine ya da otoritesine bağlılık anlamına gelmez.
Bunun dışında mutlak bir bağlılık sözü, siyasi otorite ya da din büyüklerini “Put” haline getirir. Onları “İlah ve Rab” konumuna yükseltir ki, o sözü alanın da, o sözü verenin de vay haline!
Bakın Ali İmran 159’da mealen Allah (cc), “Eğer kötü huylu, sert mizaçlı, katı yürekli olsaydın, akılsızca davransaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onlara af ile muamele yap” buyurmadı mı? Hani “Taif’e giden peygamber“ gibi olacaktık. “Kavli leyyin” bir üslubla hitap edecektik. Merhametimiz gazabımızdan, sevgimiz nefretimizden büyük olacaktı. “El emin” olacaktık. Onların kalplerini kazanarak, kurtuluşlarına vesile olacaktık. Yani veresetül enbiya olacaktık.
Bakın, affetmesini bilmeyenler, affedilmeyeceklerdir.
Dilerim herkes kendilerine karşı olan ya da yeni ortaya çıkan siyasi hareketlere karşı daha ölçülü bir dil kullanır. Elbette eleştiri olacaktır. Ama hakaret, iftira, gıybet, dedikodu olmamalı. Troller üzerinden bir yıpratma kampanyası yürütülmemeli. Bana kalırsa daha ahlaklı, daha dürüst ve daha ölçülü bir söylem ve eylem sahipleri kazanacak.
Siyasiler topluma kötü örnek olmamalı. Ağuyu altın tas içre, bala karıştırıp sunanların, yani helale haram katanların yaldızlı sözlerine ve işlerine de kanmayalım bu arada. Hani onlar, “Biz ıslah edicileriz” diyorlardı da, Kur’an onlar için “Onlar bozguncuların ta kendileridir” diyordu ya! “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Dünü unutmayalım, ham vaadlere kanmayalım. Adil şahidler olalım. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalimlere karşı olalım. Bir topluluğa olan öfkemiz bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin. İyilikler kötü işlerin perdesi olmasın! Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022