Abdurrahman Dilipak
Her dönemin kendine özel krizleri ve çözümleri vardır. Büyük buhranların ardından büyük fikirler doğar.
Belki de böyle bir zamanın eşiğindeyiz. GENOM’u konuşuyoruz, bilişimi, yapay zekayı, maddenin 4. halini, depremi, uzayı, yeni enerji kaynaklarını konuşuyoruz. Ve keneviri konuşuyoruz.
Kenevir gelinen noktada insanlığın bugün ve gelecekteki muhtemel sorunları için, hatta bütün canlıların geleceği için hayati öneme sahip bir bitki.
Tek sorun, kenevirin dişisinin tepe filizlerinde esrar diye bilinen THC maddesinin bulunması. Bu madde de biyolojik açıdan şeker ya da sigara kadar zararlı değil. Tinerle kıyaslanmaz bile, tiner beyin, akciğer, karaciğer, böbrek, üst solunum yoluna kadar her şeyi tahrip ediyor. Esrar belli bir seviyeye kadar kullanıcı için kriminal risk oluşturmaz. Dinen yasaklanması aklı zail eden kullanım şekli ile ilgilidir. Ancak THC doğru kullanılırsa “afyon” örneğinde olduğu gibi tıbbi anlamda ve psikotrop ilaç kategorisinde tedavi edici bir şekilde de kullanılabilir.
Hırdavatçılarda ve boya satılan her yerde satılan tiner, kırtasiyede satılan yapıştırıcılar ya da eczanelerde satılan oje sökücü aseton esasen kötü kullanımla esrardan çok daha tehlikeli bir uyuşturucudur. Onlar niye ruhsata tabi değil!. Kaldı ki, kenevirin bir kötü kullanımı var o da yarımdır, binlerce doğru faydalı kullanım şekli var. Hemen belirtmek gerekir ki, su-i misal misal olmaz.
Esasen kenevirin THC içeren bölümü, SGK tarafından toplanıp yeniden yapılandırılarak bağımlılara doktor gözetiminde tedavi maksadı ile bedava verilir ve iş MAFİA’nın elinden alınırsa bu alanda temel sorun da çözülmüş olur.
Bakın kenevir yaprağından sigarayla kıyaslanamayacak kadar daha az zararlı, üstelik bağımlılık yapan uyuşturucu etkisi son derece sınırlandırılmış, tütün yerine ikame edilebilecek ürünler de sigara ile mücadele konusunda bir yöntem olarak değerlendirilebilir.
Yani esrar uyuşturucu olma özelliğinin ötesinde uyuşturucu ve ona götüren yollardan dönüş ve tedavi için çok daha fazla fonksiyonel bir ürün olarak değerlendirilebilir.
Kenevir konusunda sevindirici gelişmeler oluyor. Birçok üniversitede çalıştaylar düzenlendi, doktora ve yüksek lisans tezlerine konu ediliyor.
Valilerimiz, kaymakamlarımız, il-ilçe tarım müdürlükleri, jandarma ve polisin kontrol dışı-kötü amaçlı ekimlerle mücadele konusunda ele geçirilen kenevirin imhası konusunda bakanlıkların bilgilendirme yapması sağlık ve milli ekonomi için büyük önem taşıyor. Yakmak çözüm değil. Toprağın suçu ne?!. O duman çevreye yayılıyor, negatif etki bütün canlılar için zararlı. Olması gereken, valiliğin üniversite ile işbirliği yaparak ekili alanla ilgili tutanak tutup, ekili alanın yed-i emin ya da kayyım üzerinden değerlendirilmesi gerek.. Türkiye’nin tohuma ihtiyacı var. Bu bitkinin yaşaması gerek. Yine hukuk dışı ekim yapan, tarla sahibi hakkında hukuki işlem, idari işlem, yargı yolu devam edebilir. Hasat sonrası da durum yeniden değerlendirilir. Buradan işletmeci ve devlet kazançlı çıkar. Ben Kenevir Koop.la konuştum. Her yerde bu alanda kamu otoritesi ile işbirliğine hazır.
Bakın bu ekili alanlar öyle muhafaza edilse, sadece tohumu alınıp, bitki yerinde kullanılamaz hale getirilse o bile çevre sağlığı için hayati öneme sahip. Kaldı ki kenevir sıfır atık ve ıskarta ile ekonomiye kazandırılabilir.
Keneviri ekin, hasad da etmeyin, o tarla bir oksijen fabrikasına döner. Ormandan daha fazla oksijen üretir. Bu bile çok büyük bir nimet.
Radyasyonu emer. Dünyamız çok hızlı bir şekilde radyoaktif bir şekilde kirleniyor. Tüm canlılar için bu farklı frekanslardaki elektomanyetik şoklar gerçekten bir risk. Sadece bitki hali değil, yağı, tekstili, kağıdı, ahşabı da bu radyasyonu emiyor.
Keneviri tarlada bırakın topraktaki kimyasal kirlenmeyi temizler. Havayı, suyu, toprağı temizler. Zararlı bakterileri yaşatmaz, zararlı haşeratı uzaklaştırır. Kendi ne zirai ilaç ister, ne gübre. Bulunduğu yerdeki toprak, su ve iklim şartları ile çevresel etkilere göre kendini uydurur. Bu anlamda 2 m. ile 6 m. arasında, Kanada’dan Hindistan’a, Afrika’dan Rusya’ya kadar yayılan bir alanda 17.000 kenevir çeşidine rastlanmış. Bunun anlamı şu, bulunduğu ortama uyum sağlayan bir karakterde. Aslında bunun yaprağını öğütün ekmeğe katabilirsiniz. Ekmek gibi, hava gibi su gibi, karbonhidrat mı dersiniz, protein mi dersiniz, beslenmek için gereken birçok hayati maddeyi kenevirden elde etmek mümkün. Hastalıkta ve sağlıkta, bebek, genç, erişkin ya da yaşlı, herkes için kenevir hayati bir öneme sahip. Sağlıklı yaşama, hasta olmama için. Hasta oldu iseniz tedavi için bu bitkinin size sağlayacağı önemli bir imkan var. Bu kenevir denen bitki bu kadar çeşit ya, kiminin lifi kuvvetli, kiminin CBD’si, kiminin THC’si, kiminin selülozu çok, ama hepsi de kullanışlı. Tohumun yağını sık mazot diye kullan, Türkiye’nin en büyük bütçe sorunu olan petrol ve petro kimya maliyetini dışarıya göndermeye gerek kalmaz, yerli kaynaklardan çok büyük ölçüde karşılamış olursunuz. Ama bizim bürokratlar üreticiye kök söktürüyor. Ekim başvurusunda üretim gayesi, tohum, lif, yağ diye beyan isteniyor. Hasadı yapılan ekimin yağ ve tohum için ekilen bitkinin sapını gelip yakıyorlar. Abukluğun böylesi görülmemiştir. Bazı bürokratların kafası farklı çalışıyor!?
Bakın bu bitkiyi bal kovanlarının arasına birkaç kök ekin arı biti olmaz, balın kalitesi ve rekoltesi artar. Zeytin bahçelerinin arasına ekin, zeytin kurdu olmaz. Oksijen bütün hayvan ve bitkiler için önemli. Kenevir ekilen yere haşerat gelmez, zirai kimyasal mücadeleye gerek kalmaz. Köstebek de gelmez, domuz da, haşerat da gelmez. Tabii bunun için önce yasal engelin kalması gerek. Bütün dünyada bu yönde kararlar alınıyor ve kenevire inanılmaz teşvikler veriliyor.
Bundan tuğla da yapabilirsiniz mobilya da, sunta da yapabilirsiniz.
Bakın kenevir 700 derece alev alıyor. Kağıdı çok sağlam. Ağaç kesmeye gerek yok. Organik bazlı plastikle gıda ambalajlarındaki kimyasal atıkları yutmaktan kurtulabiliriz. Kompozit olarak, otomobil gövdelerini bundan yaparsanız çok daha dayanıklı olur. Bilgisayarlarda kullanırsanız radyasyon salınımını hapseder. Bunun suyunu için balıktan daha çok Omega var. Bunun soğuk sıkım yağını bir kaşık için kanser, alerji, şeker, alzheimer için son derece önemli bir şifa kaynağı. Hangisini sayayım ki. Doğumdan ölüme kadar kenevirin hayatımızda önemli bir yeri var.
Neyse anlatacak o kadar çok şey var ki, yazacaklarım bitmedi ama sayfa doldu. Şunu söyleyeyim, kenevirin nerede kullanıldığını değil, nerde kullanılmadığını yazmak herhalde daha kolay olurdu. Bana göre “Çok okunan kitabımız”ı da buna basmalıyız, cami halılarında da kenevir ipi kullanalım ki haşerat gelmesin ve bakteri oluşmasın, hem de daha dayanıklı. Para, hisse senedi ya da diplomaları da bu kağıda basalım ki, yanmasın ve mikrop barındırmasın, haşerat yemesin ve radyasyon emsin.
Neyse, bugünlük de bu kadar. Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022